Gitsinler ama dönmek için

A -
A +

Türkiye'de son yıllarda çok büyük adımlar atılıyor. İlk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı'nın uzaya gitmesinin ardından bir anda tüm ülkenin dikkati bu yöne çevrildi. Bilimsel araştırmalar için yurt dışına giden, Türkiye'deki bilimsel çalışmaların seviyesinden uzak kalan birçok bilim adamımız Türkiye'de yapılanları yakından izlemeye başlayınca 'kesin dönüş' yapanların sayısında büyük artış gözlenmeye başlandı. Onlardan bir tanesi de Astrofizik Mühendisi Dr. Umut Yıldız'dı.. 10 yıl NASA'da çalıştıktan sonra gerek Gezeravcı, gerekse Türk mühendislerin son 2,5 yıl içerisinde uzaya 5 uydu göndermesinin verdiği şevkle Türkiye'ye dönmeye karar vermiş. Şimdi çalıştığı projeler 'sıralamaya kalksak sayfalar yetmez' diyeceğimiz kadar önemli ve çok... Mesela, uydu interneti ile felaketlerde iletişimin hiç kesilmemesini amaçlayan proje bunlardan biri. Sıcaklık başta olmak üzere çeşitli verileri alıp anında işleyen ve enkazdaki insanların yerini tespit edecek başka bir yöntem... Kendisini daha yakından tanımak isteyenler için çok güzel söyleşiler, bilgiler var Dr. Umut Yıldız hakkında ama ben bu söyleşilerde 'gençler ve yurt dışı' hakkında söylediklerine büyüteç tutmak istedim öncelikle. Şöyle diyor:

 

Fırsatı olanlar mutlaka eğitim için yurt dışına çıkmalı. Ben farklı üniversitelerde okudum, çalıştım. Dolayısıyla çok farklı tecrübe kazandım, farklı kültürlerle tanıştım. Türkiye'de bazı 'niş' alanlarda uzman sayısı çok az olabiliyor. Dolayısıyla bu tür konularda çok fazla ve ilginç fırsatlar ortaya çıkabiliyor. Bu tür fırsatlar da Türkiye'ye periyodik olarak gelerek fark edilebilir...

 

Evet, fark etmek için görmek gerek...

 

Son dönemde gençlere yatırım yapan öyle çok girişim var ki, bu girişimlerin 'onları kaybetmeden kazanmanın' bir yolu olduğu kesin... Dün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı sebebiyle şirketlerin, dev holdinglerin gençler için yaptığı çalışmaları öne çıkardığı bir gündü. Bir şirketin TV reklamı süperdi mesela. Bir genç kız "Gitmeyip de ne yapacaktım" dediğinde yurt dışına gittiğini zannediyorsunuz ama o, yurt dışından Türkiye'ye dönen genç bir beyin aslında... Daha önce bir başka marka reklamında "Bir dünya şirketine gidiyorum" diyen gencin yurt dışından bir teklif kabul ettiğini zannediyorsunuz ama o görüyorsunuz ki yine Türkiye'de uluslararası bir markayı seçmiş... Evet, bunlar birer reklam ama birer gerçek aynı zamanda... Ülkemizin iki dev holdingi Koç ve Sabancı, üniversiteleri aracılığıyla gençlere çok önemli fırsatlar sunuyor. Bilimsel çalışmalara zemin hazırlıyor. Onların aynı zamanda gençleri üniversiteden önce de bilime yönlendirme gibi misyonları, hedefleri var.

 

Teker teker şirketlerin de süper çalışmaları var. Esas Holding de geçtiğimiz aylarda 8'inci yılını tamamladığı ve gençleri çalışma hayatına hazırlayan bir programı anlatmıştı. Bir süre önce de, hem teknoloji hem iletişim hem de sanayi anlamında çalışması olan dünya şirketi Samsung'un Genel Müdür Yardımcısı Murat Azdemir'le konuşuyorduk... "Destek verdiğimiz öğrenciler peş peşe ödül kazandıkça daha çok proje çalışıyoruz" deyince merak ettim... Ne desteği, ne ödülü? Kim, nasıl, nerede?

 

Şirketin Campus programı varmış. UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ve önde gelen bazı üniversiteler ortakları. Bu programla öğrenciler ve işsiz gençler yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri gibi geleceğin teknolojilerinde gelişiyor, yetişiyor. Programla aynı zamanda sosyal beceri eğitimi de verilerek daha bir 'istihdam edilebilirlik' kazandırılıyor gençlere. İTÜ ve ODTÜ de ortak bu programa. Aynı zamanda mentörlük desteği de veriliyor ve sonunda katılımcıların istihdam oranı yüzde 90'a varıyor.

 

Bu kadar mı?

 

Yok, değil.

 

Solve For Tomorrow diye bir programları varmış. Burada bilim yarışması, devlet okulları ve özel okullarda öğrenim gören 8-12 yaş öğrencilerin bilim, teknoloji, mühendislik, matematik alanlarında katılıma açık bir proje. İklim krizi, atık yönetimi, yenilenebilir enerji, akıllı şehir uygulamaları gibi alanlarda tasarım odaklı çözümler için teşvik ediliyor burada öğrenciler. Program 2022'de başlamış, 42 ilden 1500'ü aşkın öğrenci ve gönüllü öğretmen başvurmuş. Katılımcılara mentörlük desteği ve Tasarım Odaklı Düşünce atölyeleri verilip başarılı projeler ödüllendirilmiş.

 

Ödüllü projelerden biri, Camellia takımından gelmiş. Karadeniz'deki çay fabrikalarının atıklarından elde edilen hemiselüloz kullanılarak hidrojel üretmiş bu takım. Ürettikleri hidrojel ise antibakteriyel özellik sebebiyle büyük bir ihtiyacı gidermesiyle birinciliği elde etmiş.

 

İkinci takım, enjektör iğnesini kazalarından korumayı amaçlayan projeyle ikinci olmuş.

 

Üçüncülüğü ise yine çay atıklarından yenilenebilir ürünler üreterek üçüncülüğü elde etmiş. Samsung ayrıca öğrencilerin tasarım çalışmalarını şirketlere sunarak bunların gerçek üretime dönüşmesine de katkı veriyor...

 

Bütün bunlar, bir rüzgâr yakaladığımızı göstermiyor mu size de? 'Tersine beyin göçü' henüz bir akım hâlini almadıysa da en azından 'yurt dışına kaçış' akımının hız kestiğini gösteren bir gösterge bana göre. Bu akıma el vermek gerek hep birlikte...

 

Dr. Umut Yıldız'ın da dediği gibi; okumaya, öğrenmeye, bilimsel araştırma yapmaya gitsinler ama geri dönmek üzere...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.