Türkiye pahalı ama rekorlar kırıyor

A -
A +

Pandemiden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Vatandaşlar olarak bizler enflasyon sebebiyle 'neyin fiyatı ne kadardı, ne kadar olmalı' gibi algımızı kaybettik. Pahalı-ucuz kavramı çok hızlı değişti. Ülke olarak baktığımızda ise bambaşka bir görüntü var karşımızda. Bilirsiniz, eskiden 100 dolar ya da 100 avro bozdurduğunuzda, envaiçeşit ihtiyacınızı karşılayabilirdiniz. Şu anda 100 dolar bozduruyorsunuz, 4.000 lira ediyor ama bu parayla markete girseniz, 3-4 kilo et ancak alırsınız. Bir de turizm açısından bakalım. Eskiden 100 dolar ya da 100 avroyla 2 kişilik odada 1 gün ödemesi yapabilirdiniz. Şimdi, Antalya'da ortalama 4 yıldızlı bir otele bakın, 4.000 liraya 1 kişi konaklama bile satın alamazsınız. 2 kişi bir odayı zar zor 11-12 bin liraya bulabilirsiniz belki. Antalya'nın Alanya ilçesi nispeten daha uygun otellerin bulunduğu bölgedir. Oralarda bile fiyatlar kişi başı 5 bin lira civarında... Yani 100 dolar eskiden iyi paraydı, şimdi değil. Enflasyonla mücadele kapsamında 'doları tutma' çabasının sonucu bu. İhracatçılar da şikayetçi turizmciler de... Hepsinin ortak şikayeti: Para kazanamıyoruz, küçülüyoruz....

 

Evet, hem böyle hem de dün hava yoluyla gelen turist sayısında Antalya'da yeni bir rekor kırıldı. 6. sayfamızda göreceksiniz.

 

'Pahalı mı' sorusunu bir de uluslararası denklemlerle cevaplamaya çalışalım... 2024 yılında AB genelinde 100 avro karşılığı satın alınan 'otel ve restoran hizmet sepeti' Türkiye'de 69-70 avro civarında alınabiliyordu. Şimdi bu denge yüzde 30 pahalı hâle gele geldi. Yani bugün aynı hizmet 90-95 avroya alınabiliyor. AB vatandaşları bile "Çok pahalı, bir şey alamıyoruz" diye şikayet ediyor... Tabii, eskiden 100 dolar bozdurup arabalarını dolduran Bulgaristan vatandaşlarını hatırlayınca onların ağlamaları çok da üzmüyor beni de neyse...

 

Ülkemizin en fazla milletten insanın bir arada yaşadığı, Ruslardan Almanlara, Polonyalılardan İskandinav ülkelerine kadar pek çok ülkeden insanın 'memleketim' dediği Alanya'nın turizmcilerine sormak istedim. Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı ve TUROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Yönetim Kurulu olan, Turizm Geliştirme Ajansı'nda da hizmetleri bulunan Burhan Sili ile restoranlardan otellere, geçmişin ve bugünün turist profiline kadar birçok konuda konuştuk.

 

Şöyle diyor Burhan Sili: Evet, döviz politikası herkesi zorluyor... TL pahalı hâle gelince kârlılıklar düşüyor ama ayakta kalmayı başarmak gerekiyor... Bizim sayı olarak bir problemimiz yok. Gazipaşa Havalimanı'nı ölçü tutarız hep. Sayılarda çok fazla bir değişiklik yok. Temmuz çok iyi başladı. Ağustos rezervasyonları çok iyi. Önemli olan geceleme sayısı. Burada bir miktar azalma var. Turist yine geliyor. Türkiye'deki tesis ve hizmet kalitesini aynı fiyata bulmak çok kolay değil. Yine geliyor ama 7 gün kalan 6 gün kalıyor. Biz de kalan boşluk sayısını yeni pazarlarla doldurmak zorundayız...

 

Evet, bu yeni pazarlardan turist bulma konusu önemli. Çünkü turizmcimiz bunu başarmış gibi görünüyor. Eskiden ana pazarlar Rusya, Almanya, İngiltere olarak ilk üçü paylaşıyor ve çeşitlilik sınırlı kalıyordu. Bugün baktığımızda Rusya, pandemi öncesinde 7 milyon 17 bin turist sayısıyla liderdi. 2024'te bu ülkeden 6,7 milyon turist gelmiş. Aynı şekilde Almanya'dan 5 milyon 27 bin kişi geliyordu. 2024'te ise Rusya'dan 6,7 milyon, Almanya'dan 4,4 milyon turist geldi. Yani pandemi öncesinden düşük ama 2024'te 62,2 milyonluk turist sayısı tüm zamanların rekoru oldu. Gelir de 60 milyar dolara yakın... Bu yılki hedef ise 65 milyon ziyaretçi, 64 milyar dolar gelir. Yani kişi başı 1000 dolara az kaldı.

 

Az önce dediğim gibi, dün hava yoluyla gelen turist sayısı rekoru kırıldı kırılmasına da, esnaf neden ağlıyor? Turizm yıldızı yörelerimizden paylaşılan fotoğraf ve videolarda neden "İğne atsan yere düşmeyen bu yerlerde sokakta turist yok denecek kadar az" yakınmaları birbirini izliyor?

 

Bunun cevabını da ALTİD Başkanı Burhan Sili veriyor: Sebebi, esnaf tarafının sıkıntılı olması. Çünkü fiyatlar turistin dışarı çıkmasına imkân vermeyecek seviyelere ulaştı. Ne alışveriş yapabiliyorlar, ne restorana gidebiliyorlar. Turist, kendi ülkesinde 20 avroya aslını aldığı bir ürünün taklidini burada 20 avroya alamıyor. Eskiden tam tersiydi. Biliyorsunuz, yurt dışında daha pahalı olurdu. Şimdi ben bile burada 100 avro karşılığı TL ile alamadığım aynı ürünü, yurt dışından 100 avrodan daha ucuza alabiliyorum. Diğer olumsuzluk restoranlar... Yine Avrupa'yı örnek vereceğim. Orada hangi ülkeye gitseniz, kapıdan girmeden fiyatları ve dolayısıyla ne ödeyeceğinizi bilirsiniz. Burada ise turist kapıdan girdiğinde hesabın ne olacağını bilmiyor. Tamam, 3 bin liraya da lahmacun satarsın müşterin varsa ama insanlar içeri bilerek girsin. Ticaret Bakanlığı'nın bu konuda düzenlemesi var. Kapıda fiyat kuralının sıkı takibi şart...

 

Buyrun size sokaklar neden boş sorusunun cevabı...

 

"Peki oteller pahalı değil mi?" dedim Burhan Sili'ye. İşte cevabı:

 

Evet, biraz pahalı olabiliriz kur sebebiyle. Biz fiyatlarımızı geçen yıla göre döviz bazında yüzde 10-15 artırdık mecburen. Bize turist gönderen ülkelerden Almanya'da enflasyon yüzde 1,5-2. Biz fiyatları yüzde 10-15 artırınca zorlanıyor. Yine geliyor, Türkiye farkı açık ama gün sayısını azaltıyor. Ayrıca neye göre, kime göre pahalı olduğunu da belirlemek lazım. Bizim her şey dâhil sistemi hiçbir ülkeyle kıyaslanamaz dahi. Avrupa'da ucuz oteller var ama kahvaltı yok, yemek yok, hizmet yok. Yediniz, içtiniz, otele ödediniz, toplayın, gerçekten ucuz mu? Yunanistan konusu... Yemek ucuz olabilir. Burada yine esnaf konusuna geliyor konu. Otel konusunda biz daima öndeyiz ama dönüp dolaşıp fiyat konusu geliyor önümüze. Fiyat artışlarında bölgemizdeki istikrarsızlığın da etkisi var. İran-İsrail çatışması, Hürmüz Boğazı derken artan endişeler, artan petrol fiyatı, tur operatörlerinin de fiyat artırmasına sebep oldu. Çünkü tur fiyatında ulaşım büyük pay sahibi...

 

Turist, fiyatlar falan tamam da peki yerli turist? Onlar çıkabiliyor mu?

 

Burhan Sili'nin buna cevabı 'evet' oluyor. Ekonomik şartlar biraz zorladı, iç pazar yüzde 20-25 seviyesinde devam ediyor ama yerli turist erken rezervasyona alıştı, önceden parasını ödeyip rahatça uygun fiyata tatil yapmayı sevdi ve tatili vazgeçilmez hâle getirdi. Tamam, dün Side'ye gidiyordu, bugün Alanya'ya, Didim'e gidiyor, 1 hafta yerine 5 gün gidiyor ama tatilini de yapıyor...

 

 

 

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.