E-Ticaret Kanunu’ndaki yanlıştan dönülsün

Kaç defadır bu köşede hızlıca Meclis’ten geçirilen yeni Elektronik Ticaret Kanunu'nu yazdım. Bu yanlıştan dönülsün dedim. Hatta Anayasa Mahkemesine çağrı yaparak serbest piyasaya aykırı bu kanunun iptal edilmesi gerektiğini söyledim. Umarım dediğimiz olur.

 

Bu kanunla ilgili bazı hususları buradan tekrar yazayım. E-Ticaret Kanunu uygulamaya başladığında e-Ticaret şirketlerinden bazıları birçok yatırımı askıya alacaklar. Bu da yeni istihdamların önünü kapatmak demek.

 

Şimdiden benzer hadiseler yaşandı. Şirketlerin mesela hava yolu, emlak ve startup girişimleri bitti.Devasa boyutta, ödenmesi imkânsız lisans ücretleriyle e-Ticaret şirketlerinin başa çıkması zor. Esnaf ve KOBİ’lerin satışı azalacak. Satıcıların sayısı düşecek ve on binlerce kişi işsiz kalacak. Satış yapamayan firmalar eleman çıkaracak.

 

Giyim, tekstil, spor, sağlık vb. alanında üretim yapan bazı fabrikalar kapanacak. Üretim hacmi azalacak. Ciro kayıpları olacak ve ihracat düşecek. Yeni kanunla kafana göre reklam ve indirim de yapamayacağın için tüketici bundan ciddi biçimde etkilenecek.

 

Enflasyonla mücadele bile bundan etkilenecektir. Dünyanın neresinde reklam bütçesine sınırlama getirilebilir?

 

Amerika “Apple çok büyüdü. Önünü keseyim” der mi? Telefonu, bilgisayarı ucuza satma diye önünü keser mi?

 

Yabancı yatırımcı gelmeyecek, şirketler e-Ticaret’e yatırım yapmayacak. En büyük derdimiz yabancı sermaye gelsin, değil mi? Sermayenin menşei, ülkesi önemli olmadığına göre bu yeni yasayla ne hedefleniyor?

 

Tüketiciyi, üreticiyi, e-Ticaret şirketlerini zora sokacak bu kanun mutlaka gözden geçirilmeli. Yoksa ülkemizin bundan ciddi zararı olacak.

 

Muhalefet yapılır. Eleştiri getirilir. Bunlar demokraside olmazsa olmaz. Ama muhalefet her şeye karşı olmak değildir. Bunları neden mi dedim?Geçtiğimiz aylarda genç bir arkadaşla tanıştım. Adı Teoman Mutlu. ABD’de okumuş, New Jersey ve Çerkezköy’de fabrikaları olan bir girişimci. Aynı zamanda yerli ve millî biri. Ağzı da sıkı laf yapıyor. Anlatacak o kadar çok şeyi var ki. Keşke ekranlara da çıksa.

 

Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Partisinin kurucularından. Şu an Genel Sekreter ve Teşkilat Başkanı. Son zamanlardaki konuları sordum.

 

Verdiği cevaplar şöyle:

Son dönemde Türkiye’nin gündemine oturan İmamoğlu konusunda sürecin hem İmamoğlu ve söylemleri tarafını, hem de yargının aldığı karar tarafını ağır buluyorum. Her ikisi de Türk siyasi hayatına derin soru işaretleri ile girmiştir. Seçimler ve demokrasi bu hâliyle sığınılacak tek limandır.

İçinde yaşadığımız coğrafyada dört bir tarafımızda çıkan doğalgazın sınırlarımız içinde olmamasını düşünmek ve bu konuda çaba sarf etmemek. Asıl sorgulanması gereken konudur. Yapılan çalışmaların ülkemize reel olarak yansımasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Bir öz kaynak projesi “Devrim” otomobiline yapılan ihanetin geciken adaletidir. Togg millî ve yerlidir. Sonuna kadar sahiplenmesi gereken millî bir duruştur. Partimizin düşüncesi nettir. “Yerli malı yurdun malı herkes Togg kullanmalı” sloganımızdır. Bu projeye adını altın harflerle yazdıran iş insanlarımıza ve iktidarımıza şükranlarımı sunuyorum.