CHP siyasetinin kötü bir huyu var: Eğer bir plan-strateji üretiliyorsa sadece ve sadece kendi istedikleri olmalı...
Örnek veriyorum; X seçimlerinde ittifak kurulup er meydanına mı çıkılacak? CHP’nin adayı tartışılmaz tek alternatiftir, şu veya bu bakanlıkları sadece CHP’liler alabilir. Daha ortada fol yok yumurta yok; ama her defasında muhataplarını âdeta canından bezdiren bir baskı sistemi devreye giriyor. İçlerinde bir tane aklı başında kişi çıkıp uyarmıyor mu, insan gerçekten hayrete düşüyor...
Oysa 50+1 sisteminde seçimleri kazanmanın yolu büyük oranda ittifaklardan geçmekte. Tabii ki her partinin programı, tüzüğü, önceliği, ideolojisi farklıdır ancak ortak bir paydada, yani seçimi kazanma konusunda bazen "kızılcık şerbeti içtim" demeli. CHP bunu yapıyor mu, asla. “CHP’nin siyasetini tartışmak sana mı kaldı?” diye soranlara peşinen diyorum ki; Türkiye’deki kronik ana muhalefet yetersizliği yine Türk toplumunun zararına. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu defalarca dile getirdi. Zira demokratik bir ülkede denge ve denetlemenin temel unsuru muhalefettir. Ana muhalefet ise bu çarkın ana dişlisidir. Türkiye, muhalefetin de en iyisini hak ediyor. Ama tablo hiç iç açıcı değil...
Birçok belediye başkanı yolsuzluk ve suç örgütü davalarıyla itham edilen Özgür Özel’in şu süreçte stratejik davrandığını herhâlde kimse iddia edemez. Enerjisini, dinamizmini, siyasi kıvraklığını ittifakları dağıtmak üzerine değil de sağlamlaştırmak üzerine harcasaydı, zannederim daha değişik şeylerden konuşuyor olurduk. Fakat ne yazık ki CHP bir insan öğütme makinesi gibi! Yetenekli, gelecek vadeden, siyaseten istikbali parlak kişileri anında bünyesine çeker, iç çekişmelerle, kısır hizipçiliklerle -deyim yerindeyse- gırtlaklar ve vasata indirir...
Hâlbuki CHP şu an çok zor günler yaşarken ittifaklarıyla konuşulmalıydı, yıkmayı değil yapmayı tercih etmeliydi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bazı muhalefet liderleriyle geliştirdiği ilişki, Türk siyasetini ve mevcut sistemi ne kadar mantıklı okuduğunu gösteriyor. Olması da gereken bu değil midir zaten? İhtiyaçlar değiştikçe ittifaklar da değişebilir... Siyasetin en temel kurallarından biridir. CHP’de ise buna dair hiçbir emare, gösterge, umut ışığı yok...
Zor günleri dostlarını artırarak aşması gereken bir siyasi partinin siyaseten ipi, bizatihi kendi genel başkanı tarafından çekiliyor!
Ne diyelim, Allah en hayırlısı ne ise onu versin.
Cem Küçük'ün önceki yazıları...