Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
Uyuşturucunun izahı olamaz!
0:00 0:00
1x
a- | +A

Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu temin ve yer gösterme suçlarından tutuklanması gündemi sarstı. Temiz aile çocuğu imajında, kamuoyunun bildiği bir ismin uyuşturucudan tutuklanması çok zor bir durum.

The Godfather filminde Solozzo karakteri 'Baba’nın yanına gelip uyuşturucu konusunda siyasi yardım ve 1 milyon dolar nakit para istediğinde şöyle bir cevap alıyor: “İçki, kumar neyse ama uyuşturucu konusu başka bir şey. Siyaset, toplum bunu kabul etmez. Ayrıca uyuşturucu çok tehlikeli bir şey ve geri dönüşü olmayan sonuçları olur...”

Elbette kumar, içki de insan hayatını mahveden şeyler. Ancak uyuşturucunun izahı yok. Elbette tutuklananların masumiyet karinesi var. İddianameyi görmek lazım. Varsa bir suç mahkeme gerekeni yapar...

Bazı spikerlerin ortaya çıkan görüntüleri ve itirafları onlar açısından can sıkıcı. Özel hayatla ilgili meseleler kişiyi bağlar ama uyuşturucunun affı olmaz, olmamalı da.

Hem İçişleri bakanımız Ali Yerlikaya’nın hem de savcılarımızın bu konudaki çalışmaları takdire şayan. Uyuşturucu toplumu çürüten bir şey. İnsanı hem fiziken hem ruhen bitiriyor.

Bu arada Mehmet Akif Ersoy ve bazı isimler şu an hâliyle linç yiyor! Varsa gerçek dostları şimdi belli olur. Burası Türkiye. Düştüğünde herkes vurur.

Bu arada ismi geçen ve istifa eden eski Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü Furkan Torlak’a da bir çift çözüm var. Adın pis olaylarla anılıyor. Özel hayatın seni bağlar. Seni tanıyan herkesin nefret ettiği bir isimsin. Ben dâhil birçok kişiye kötülüğün oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı samimi seven bazı gazeteci, muhabir, editörler vb. hakkında tezvirat yaptın...

Detaya girecek değilim. Düştün diye sana vuracak da değilim. Çünkü ben düşene vurmam. Umarım öz eleştiri yaparsın...

Hadi bizi geç, Serdar Bilgili “rüşvet verdim” diyor!

Yeni Şafak’ın haberinden okuyalım:

Akaretler Turizm Yatırımları AŞ sahibi olduğunu belirten Bilgili, Beşiktaş’ın Akaretler semtinde tarihî yapıların bulunduğu geniş bir alanı 2006 yılında Garanti Bankası’ndan devraldıklarını, bu alanda restorasyon çalışması yaparak Beşiktaş’a değerli bir proje kazandırdıklarını ifade etti. Projedeki bazı bağımsız alanların iş yeri ve ofis olarak kullanılmaya başlandığını anlatan Bilgili, "Kiracılar kiraladıkları bölümlerde ufak tefek tadilatlar yapınca 2024’te Turizm Bakanlığı bu aykırılıkları tespit ederek firmamıza ceza kesti. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Anıtlar Kurulu esas yetkili birimlerdir. Bu kurumlara müracaatlar yapıldıktan sonra son onay için evraklar belediyeye gönderilir. Turizm Bakanlığı'nın yaptığı tespitler ve kestiği cezadan dolayı ruhsat alamadık. Ruhsat alamayınca da ekonomik anlamda zorluklar yaşamaya başladık. Evraklar Ekim 2024 tarihinde Beşiktaş Belediyesi’ne gönderildikten sonra Başkan Akpolat ile görüşme talep ettim" şeklinde konuştu.

Başkan Akpolat’a, yaşanan zorluklardan bahsettiğini dile getiren Bilgili, "Bana yardımcı olacağını söyledi. Sonra belediyenin aşevinden bahsetti. Ramazan ayının yaklaştığını belirterek 500 bin dolar bağış yapmamı istedi. Tutarın yüksek olduğunu söyledim. ‘Sizden bu tutarı bekliyorum’ dedi" ifadelerini kullandı. Bilgili, ifadesinin devamında şunları söyledi:

“İstediği tutarı vermezsem ruhsat konusunda zorluk çıkaracaklardı. Bu nedenle bu parayı ödemek zorunda kaldım. Aralık 2024’te çalışanım, Akpolat’ın gönderdiği kişiye, şirketimin otoparkında parayı teslim etti."

Aşevine yapılan bağış karşılığında Beşiktaş Belediyesi’nden makbuz talep ettiklerini anlatan Bilgili, "Ancak makbuz gönderilmedi. Bağışı yaptıktan sonra ruhsatımı yine alamadım. Rıza Akpolat tutuklandıktan sonra vekaleten yerine bakan kişi ile görüşüp mağduriyetimi anlattım. Bunun üzerine ruhsatımız verildi. İskan izni için de diğer kurumlara müracaatımızı yaptık. Belediye safahatına henüz geçilmedi. Parayı bağış olarak istedikleri için verdim. Vermediğim takdirde ruhsat vermeyeceklerini ve beni ekonomik anlamda zor durumda bırakacaklarını anladım. Bu sebeple rüşvet iddialarını kabul etmiyorum" diye konuştu... Akpolat’ın daha önce de aşevi yardımı adı altında bağış aldığı ortaya çıkmıştı.

Biz aylarca, rüşvet ve yolsuzluğu anlattık ama inanmayanlar oldu. Bize inanmayanlar Serdar Bilgili’ye ne diyecekler merak ediyorum!

Cem Küçük'ün önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR