Hasan Sarıçiçek, Galatasaray'ın Osimhen transferini değerlendirdi: Değirmenin suyu nereden geliyor?

Avrupa’nın en büyüğü Galatasaray, ''Çılgınlık'' diye özetleyebileceğimiz Osimhen transferi ‘’Bu bir zihniyet devrimidir!’’
 
Galatasaray, Osimhen transferi ile ''Çılgınlık'' diye özetleyebileceğimiz inanılmaz bir iş yaptı... 
Etkisi mi? İsterseniz önce transferi detaylandıralım...
Galatasaray, Osimhen için 40 milyonu peşin, 35 milyonu 2026'da iki taksitte ödenmek üzere teminat olmak üzere İtalyan kulübü Napoli'ye 75 milyon Avro serbest kalma bedeli ödeyecek.
Bitti mi, bitmedi; sonraki satışta kardan yüzden 10 pay verecek.
Ayrıca Osimhen'e de 25 milyon avro ödeyecek.
Toplamda 100 milyon avronun üstünde bir transfer maliyeti.
''Borç yiğidin kamçısıdır'' derler ama aması var.

 

 
DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN?

 

Gelelim asıl soruya...
G.Saray'ın kasasında bu para mevcut mu?
Değilse değirmenin suyu nereden geliyor?
...Ve daha da önemlisi... 
''Bir kulübün harcama limitinin yüzde 80'i tek bir futbolcuya tahsis edilir mi?''
Şampiyonlar Ligi'nde hedef finalse edilir ama aması var.
İşler beklendiği gibi gitmezse ne olur?
UEFA Ekonomik Kriterlerine uyulmadığı takdirde Galatasaray'ı nasıl bir risk bekler? 
Sorular... Sorular... Afakanlar bastı değil mi? Basmasın... Rahat olsun Galatasaraylılar.
Paranın büyük bir bölümü kasada mevcut.
Nereden mi biliyorum. Sorup, araştırdım. Kime mi?
Futbol ekonomisini iyi bildiğine inandığım Yunus Bayram'a ''Vitor Osimhen transferinin kaynağını nedir?'' diye sordum. 

 

 
KASADA 28 MİLYON AVRO VAR  

 

Dersini çalıştı Bayram ve bakın neler anlattı:

 

'Galatasaray geçtiğimiz günlerde yüzde 150 bedelli sermaye artışı yaptı. Buradan da toplamda 8.1 milyar TL. yeni kaynak hedeflenmişti.
Galatasaray Kulübü'nün bedelli sermaye artışından önce 5.4 milyar TL. olan ödenmiş sermayesi yüzde 150 bedelli sermaye artışı ile toplamda 13.5 milyar TL'ye çıkartıldı.
Bu bir mali devrim mi, devrim.
 
BU RAKAM NASIL OKUNMALI?

 

Basit bir matematikle, 8.1 milyar TL'yi an itibarıyla Avro'ya çevirirsek 172 milyon Avro eder.
Ancak gelir varsa gider de var... Buradan gelecek toplam 8.1 milyar TL'nin yüzde 80'i Türkiye Bankalar Birliği'nin borcuna ayrıldı. 
Yüzde 15'i de futbolcu - teknik adam alacaklarına. 
Yüzde 5'i ise vergi ödemelerine pay edildi.

 

 

BASİT HESAPLA

 

Bunun yüzde 80'i yani 137 milyon Avro'su TBB borcuna gidiyor, kalan 34 milyon Avro'nun yüzde 15'i yani 5 milyon Avrosu futbolcu, teknik adam bonservis bedellerine ödenecek.
Geride kalan 29 milyon Avro'nun yüzde 5'i yani 1.5 milyonu vergiye gidiyor. Elde 28 milyon avro gibi bir rakam kalıyor.
Çıktı mı, Napoli'ye ödenecek paranın büyük bölümü, çıktı.  
Çözdünüz mü şimdi Değirmenin suyunun nereden geldiğini...
Ne demişler iş bilenin kılıç kuşananın.
Haydi hayırlısı.

 

İlgili Haber

Hakan Çalhanoğlu'nun menajeri ne dedi? Fenerbahçe ve Galatasaray açıklaması

 

YA HESAP ÇARŞIYA UYMAZSA

 

UEFA Ekonomik Kriterlerine uyulmadığı ve bu ileriki yıllarda tekrar edildiği takdirde Galatasaray ya da bir başka kulüp fark etmez, turnuvadan ihraç ihtimali de dahil grup aşamasında muhtemel puan silmeye kadar varan sportif yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
Şu an böyle bir risk söz konusu değil ama ileride olmayacağı anlamına da gelmez bu her zaman karşı karşıya kalabilir.  

 

 
RİSK DE VAR TEDBİR DE

 

Kulüp ve UEFA arasında bir anlaşmazlık doğmaması ve de içeride ''Bu değirmenin suyu nereden geliyor?'' diye düşünenler için Galatasaray yönetimi tedbir anlamında şimdiden bir yol bulmuş kendine.
Nedir o yol derseniz?
Maksimum verim alamadığı Morata ve Frankowski gibi oyuncuların satışı, sportif ürün pazarlaması, gögüs reklamları, seyirci - hasılat, sponsor ve TV yayın gelirleri...
''Bunlar yeter mi, yetmez!'' dediğinizi duyar gibiyim.
Galatasaray yönetimi de yeterli bulmuş olmamalı ki; bunların yanında diğer kulüp varlıklarını sportif kaldıraç olarak kullanmak yolunu da düşünmüş.

 

 
BÜYÜK DÜŞÜN BÜYÜK KAZAN

 

Dursun Özbek Başkan ve ekibi görünen o ki; Süper Lig ve Türkiye Kupası ile yetinmiyor, ''Büyük düşün büyük kazan'' düsturu ile hem Süper Lig'in marka değerini artırmak, hem finans büyüklüğü uluslararası rekabet düzeyine çkıarmak ve hem de yayın gelirlerindeki pastayı büyüterek Galatasaray'ı Avrupa'nın en büyüğü yapmak arzusu ile yanıp tutuşuyor.  
Olur mu, olur! Olmasa bile bir zihniyet değişimi başarılmış olur!

 

Hasan Sarıçiçek'in önceki yazıları...