Beşiktaş nereye?

Kalite bu; Sergen Yalçın ağzı ile kuş tutsa ne yazar? Cengiz’le öne geçse ne yazar? Kaptan değişse, Mert’in sorumluluğu Orkun’a verilse anlayış değişmedikten sonra ne yazar?

 

Maalesef Beşiktaş’ın oyuncu kalitesi, fizik gücü, dayanıklılığı sınırlı maçın sonunu getiremiyor. Bu tabloda Beşiktaş nasıl maç kazanır? Kazanamadı da.

Alkışlar Eroğlu’na

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu’nu yürekten kutluyorum. Bu kadar mütevazı kadroyla bu denli akılcı oyunu oynamak ve geriye düştüğü maçı müthiş pas kalitesi, takım oyunu ve sabırla zafere dönüştürmek takdire şayandır.

Cengiz yetmiyor

Özel bir yetenek olan Cengiz’in kıymetini tartışmasız Sergen Yalçın iyi biliyor, elindeki yeteneğe değer veriyor. Doğru da yapıyor.

 

Düşünün bu futbolcu ilk yarıda iyi bir performans sergilememesine rağmen sırf kendisine duyduğu güveni göstermek adına Cengiz’i oyunda tutup, Cherny’i kenara alması ve Mustafa’yı sahaya sürmesi aslında bir riskti. Cengiz ikinci yarıda artan tempo ve yürekten gayretiyle hocasını mahcup etmedi. Rafa Silva’ın asistine öyle br depar attı ve öyle usta bir vuruş yaptı ki, Beşiktaş’ın ihtiyacı olan gol bu inancın karşılığıydı. Bu bir teknik adam başarısıdır.

 

Ne var ki; Cengiz’in nefes maçı tamamlamaya yetmedi. Değişiklik yerindeydi.

 

Şanssız David Jurasek maça ısınamadan topu stop edeyim derken kendi ağlarına gönderdi. Gençlerbirliği beraberliği yeterli görmedi, asıldı, yürüyecek hâli kalmayan Beşiktaş’ı sahanın en iyisi Tongya ile avlayıp, üç puanı kazanmayı bildi. Şimdi Sergen Hoca, şampiyonluk şansından uzaklaşan Beşiktaş’ta kötü gidişi nasıl durduracağını düşünsün.

 

Maçın adamı: Franco Tongya

 

Hasan Sarıçiçek'in önceki yazıları...