İran sis bulutuna girdi!..

A -
A +

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin Azerbaycan sınırında baraj açılış töreni sonrası dönüş yolunda meydana gelen helikopter kazasında hayatını kaybetmesi kendi Cumhurbaşkanının güvenliğini sağlayamamakla etiketlenen İran’ın bölgedeki alanını daraltacak.

 

Kendi topraklarında Cumhurbaşkanını koruyamayan İran’ın siyasi geleceği de sis bulutunun içinde.

 

Helikopter enkazının Türkiye’nin yardıma gönderdiği Akıncı İHA tarafından bulunmasını “biz bulduk” diye reddetmesi ise Tahran’ın ayıbı ve alışkanlığıdır.

 

Kazanın suikast mı yoksa teknik arızadan mı kaynaklanmış olması yönündeki tartışmalar, kazanın İran’ın itibarında yol açtığı hasarı etkilemiyor. Kazanın meydana gelmesi ve sonrasında kaybolan helikopterin yerinin belirlenmesindeki teknolojik yetersizliğin İran halkında yol açtığı hayal kırıklığının yanı sıra İsrail’in bölgedeki işgalci rolüne karşı İran’dan beklenti içinde olanların da umutlarını yok etti.

 

Yakın geçmişe İran-İsrail ilişkilerine bakıldığında da İran’ın bölgedeki İslam ülkeleri için teminat, İsrail için ise tehdit olmadığı kolay fark edilir.

 

İran’ın bölgedeki operasyon aracı milis kuvvetleri, sadece hırpalanmış, savunma gücünü kaybetmiş Müslüman komşularındaki operasyonlar ile sınırlıdır. İran ordusuna paralel olarak kurulan, emirleri doğrudan dinî liderden alan askerî varlığının yanı sıra siyasi ve ekonomik alanda da önemli yeri bulunan Devrim Muhafızları, İran'ın yürüttüğü askerî operasyonlarda hep ön saflarda yer aldı.

 

ABD operasyonlarının arkasından sarktığı İslam ülkelerinde talan ve kıyım yapan İran randevu almadan İsrail’in kapısını çalmaz.

 

Gazze katliamları süresince İslam dünyasında yaşanan hayal kırıklığı temelde İran’ın İslam dünyasına bakışından kaynaklanmaktadır.

 

İran’ın bölgedeki ülkelerle olan ilişki ağını okumak için Ermenistan-Azerbaycan savaşındaki davranış bozukluğu yeterlidir.

 

Ermenistan ordusunun 27 Eylül 2020'de sınır hattındaki Azerbaycan köylerine ağır silahlarla saldırısı ile başlayan ve 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı boyunca Ermenistan lehinde izlediği tutum İslam ülkelerinde ve kendi iç kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Kendi sınırları içinde ve dışarıdaki bu tepkilere karşı bütün yaptığı Ermenistan yanındaki duruşuna tepki gösterenleri cezalandırmak oldu.

 

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyeti taşırken düşen helikopter Bell 212, Humeyni Devrimi'nden yani 1979 yılından önce İran'a ABD tarafından tedarik edilenler arasında yer aldığı ve en az 30 senelik olduğu tahmin ediliyor.

 

Devlet dışı aktörlerden ve toplama terörist savaşçılardan faydalanmayı bir devlet politikası hâline getiren, Afgan ve Pakistanlı Şii kökenli göçmenlerden ve ucuz iş gücünden paramiliter örgütler kuran İran devlet dışı aktörlere bel bağlamanın bedelini ödüyor.

 

Helikopter kazası sonrasında İran devletini önümüzdeki süreçte içeride toplumsal hareketlere zemin hazırlaması ve dışarıdaki itibarını koruma bakımından zor günler bekliyor.

 

Reisi’nin ölümünün teyit edilmesinden sonra sosyal medyada Rejim yanlısı kullanıcılar “yas” mesajları paylaşırken, 1980'li yıllarda binlerce siyasi mahkûmun infaz edilmesi ve hükûmet karşıtı gösterilerin şiddetle bastırılmasında oynadığı rolü hatırlatan bazı muhalifler de duydukları mutluluğu paylaşıyor.

 

İran sis bulutuna girdi!..

 

İçeride ve bölgede her zaman dışarının hazırladığı uygun ve garantili ortamlarda paramiliter güçleri kullanarak operasyon yapmaya alışmış İran kendi yetenekleri ile bu engeli aşabilecek mi?.. Bakalım bölgedeki rol arkadaşları enkazdan çıkarılmasında paydaş olacaklar mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.