Gazze mayın tarlası!..

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün AK Parti MKYK toplantısında yaptığı sunumda İsrail’in çekilme planını anlatırken “İsrail Gazze’deki sakinlikten sonra potansiyel olarak rahat duracak bir ülke değil!” demişti.

 

Nitekim birkaç gün önce yürürlüğe giren ateşkesi defalarca ihlal eden İsrail ordusunun önceki günkü saldırılarında 23 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 122 kişinin yaralandığı bildirildi.

 

Başkan Trump, katil İsrail’e ikramları her ortamda sunuyor. Kötülüğün yollarını kurutmak gibi bir niyeti yoktur. Bu yaklaşım, ikna edilmesi gerekenin İsrail’den önce ABD olduğunu ortaya koyuyor.

 

İsrail'in Batı Kudüs'teki Meclis binasında yaptığı açıklama da “ABD, dünya tarihinin en büyük ve en güçlü ordusuna sahip. Sahip olduğumuz silahlar, kimsenin hayal bile edemeyeceği silahlar. Bunların çoğunu İsrail'e verdik" diyen ABD’nin Gazze katliamındaki rolü belirleyiciydi.

 

Türkiye, Katar ve Mısır'la birlikte Gazze'deki ateşkes anlaşmasına ilişkin “niyet beyanını” imzaladıktan sonra "Şimdi yeniden inşa zamanı" diyen Trump’ın, ortaya çıkan zararı İsrail’e tazmin ettirmek gibi bir niyeti yoktur.

 

Trump; Gazze’nin yeniden inşası için "Birçok zengin Arap ülkesinden, Gazze'yi yeniden inşa etmek için büyük miktarda para koyacaklarını söyleyenler oldu" diye hedef gösterirken İsrail'in her zaman ABD'nin önemli bir müttefiki olarak kalacağını, İsrail ordusuna giden milyarlarca dolarlık harcamayı onayladığını vurguluyor.

 

Bu barışın yol haritası değil ancak “zalime ikram olunur kurtulmak için beladan…” olur.

 

Bütün dünyanın gözü önünde yaşanan soykırımın failini çözümün dışına atmak cinayetlerini meşrulaştırmaktır. Asıl canilerin bir bedel ödemeden dışarıda tutulmasını müteakip cinayetlerine yol açmaktır.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır’da katıldığı ‘Barış Zirvesi’ sonrası uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırırken "Her şeyden önce bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması önemli. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz…” açıklamasını yapmıştı.

 

Sicili kötü İsrail’in aklanması için en büyük engel yine İsrail’in kendisidir. Önümüzdeki günlerde muhtemel gelişmelerin İsrail’i ABD tarafından taşınmaz hâle getirmesi en güçlü gelecek senaryosu.

 

İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 67 bin 967'ye, yaralıların sayısı 170 bin 179'a çıkarken Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ceset olduğu belirtiliyor.

 

Hamas, İsrailli ölü 28 rehineden 10’unun cesedini teslim edip kalanların ise enkaz altında olduğunu açıkladı. Ancak, "Cenazeler teslim edilmez ise ateşkes bozulur” diyen İsrail cenazelerinin teslimindeki gecikmeyi gerekçe olarak gösterip açılması gereken Refah Sınır Kapısı'nı kapalı tutuyor.

 

İsrail’in Gazze’de terk ettiği alanı, Netanyahu’nun “Hamas karşıtı aşiretleri harekete geçirdik” dediği silahlı çeteler doldurdu. Hamas, insani yardımları gasbeden çetelere karşı şiddetli çatışmalara girmişti.

 

Gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, Hamas’ın bazı çeteleri ortadan kaldırdığını söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, “Açıkçası bu beni pek rahatsız etmedi” demişti. Ancak çok geçmeden Gazze içindeki rakip gruplara yönelik infazlarına karşı sabrının sınırlı olduğunu belirten Trump, yaptığı açıklamada Gazze’deki iç çatışmaların sürmesi hâlinde “Hamas’ı yok etmekten başka çarenin kalmayacağı…” uyarısında bulundu.

 

Bu kirlilik Gazze’yi mayın tarlasına çevirdi. Bakalım kimin ayağında patlayacak…

 

 

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...