“Unutanın iki gözü çıksın!”

A -
A +
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki savaşı bitirmek için açıkladığı 20 maddelik barış planının taraflarca kabulü durumunda Gazze’deki geçiş döneminde diğer ülke liderlerinin katılacağı bir komisyona başkanlık edeceği açıklandı.
 
Gazze’yi yeniden inşa etmek için kendisinin başkanlığını yapacağı bir "Barış Kurulu" oluşturulmasını öngördüğünü söyleyen Trump’ın asıl maksadı İsrail’in bütün dünyada maruz kaldığı uluslararası izolasyonu kırmak.
 
Trump ve Netanyahu’nun planında Gazze’de bir geçici yönetim kurarak başına Filistin davasında istenmeyen bir kişiyi, “Irak’ta bir milyon insanın ölümünden sorumlu” eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i getirmek. İsrail Medyasının bile “Netanyahu’nun Beyaz Saray’da sergilediği tarihin en büyük tiyatrosu” dediği operasyonun finalinde noksan kalan Gazze’deki cinayetlerini aklamak için “Bugünleri unutmayanın gözü çıksın…” demeleri kalıyor.
 
Stalin yönetimi sırasında 1300 kilometrelik yol yapımında tutukluları çalıştırmak için kurulan zorunlu GULAG kamplarında, yaklaşık 1,7 milyon mahkûm ölmüştü. Her şey bittiğinde, GULAG kamplarında tutuklu kalıp sonrada sürgüne gönderilen Aleksandr Soljenitsin’e(*) dediler ki: “Bugünleri unutmayanın gözü çıksın!..”
Soljenitsin’in cevabı ise farklı olmuştu: “Unutanın iki gözü çıksın!..” Bu cevap Gazze için de geçerli…
Ara bulucu ülkeler Trump’ın Gazze için hazırladığı barış planını görüşmek üzere Katar’da toplanırken, 2010’dan bugüne bütün yardım filolarının önünü kesen İsrail Gazze’deki ablukayı kırıp yardım ulaştırmaya çalışan Sumud Filosunun da önünü “aktif savaş bölgesi” dediği uluslararası sularda kesti.
Trump, İsrail’in muhatap olduğu yalnızlığı kırmak için garantisi olmayan tuzaklarla uğraşırken Küresel Sumud Filosu Gazze ablukasını kırdı. Uluslararası hukuku çiğneyerek 44 gemiye el koyan İsrail 48’i Türk 443 aktivisti Usdud’a (Aşdod) limanına götürdü.
 
Sumud Filosuna yapılan bu saldırı Trump’ın barış planından büyük umutlara kapılan ülkeler için hayal kırıklığı olsa da kısa süren rüyalarından uyandırdı. Gerçek hedeflerini gizlemeyen Netanyahu, Trump’la birlikte verdiği mesajda Barış Planına destek verdiğini açıklarken İsrail kamuoyuna hitabında; “Filistin devletinin kurulmasının gerçekleşmeyeceğini ne Trump’ın ne kendisinin böyle bir şey açıklamadığını” söylüyordu.
 
Natenyahu, Trump’ın kendisine “Beni yalancı mı çıkarıyorsun?..” demesinden bile çekindiği yok. Bunlar herkesi kör, dünyayı sersem mi sanıyor?..
 
Nobel ödüllü Arjantinli Adolf Perez gerçekle yüzleşiyor: “ABD Birleşmiş Milletler vetosunu kullanarak İsrail’i destekliyor. Bu da çözümün önündeki en büyük engel!..”
 
İsrail, 2010’dan başlayarak bütün yardım filolarını durdurdu. Sumud Filosunun yaşadıkları dünyanın İsrail saldırganlığı ile ilk yüzleşmesi değil. 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve Mavi Marmara gemisinin de içinde bulunduğu “Gazze Özgürlük Filosu” İsrail askerlerinin saldırısı ile karşı karşıya kalmış, bu saldırıda 10 yardım gönüllüsü hayatını kaybetmiş, 56’sı ağır yaralanmıştı. Filo katılımcıları hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, bazıları günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine kötü muamelede bulunuldu.
 
Sumud Filosu olayı İsrail’i bütün dünyadan koparacak büyük hikâyenin bir parçasıdır. İzolasyonun sonuçları ile yüzleşmekten telaşa düşen İsrail’in hedefinde “zalime ikram ederek beladan kurtulacaklarını sanan ülkeler” var…
.....
(*) Aleksandr Soljenitsin; (11 Aralık 1918-3 Ağustos 2008), Sovyet ve Rus yazar, romancı ve Sovyet muhalefeti. Sovyetler Birliği’ndeki siyasi baskıları, özellikle Gulag çalışma kamplarını dünyaya duyurmasıyla tanınır.
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.