İş Kanununun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.
Bu Kanun, istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır.
Bu bağlamda iş kanunu kapsamında yer alan çalışanlar bu yasada düzenlenen bütün haklara sahip olabilmektedir.
Tarım işçilerine bakıldığı zaman bütün tarım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınmadığı görülmektedir. Hâl böyle iken kapsamda bulunmayan çalışanlar, mezkûr kanunda yer verilen başta kıdem, ihbar tazminatları ve iş güvencesi olmak üzere birçok haktan mahrum kalmaktadır.
Kapsam dışında kalan çalışanların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde Borçlar Kanunu hükümleri esas alınmaktadır.
Genel olarak elliden az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır. Bununla birlikte 50’den az işçi çalıştırılsa bile;
Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
Bir iş yerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,
Çalışanlar İş Kanunu kapsamında sayılmaktadırlar. Diğer yandan 4857 sayılı İş Kanunu, elliden fazla işçi çalıştıran tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerleri ve işletmeleri kapsamı içine aldığından (İş K. mad. 4/b), bu iş yeri ya da işletmede çalışanlar da iş güvencesinden yararlanır.
Buna karşılık, 50'den az (elli dâhil) işçi çalıştıran tarım iş yerlerinde çalışanlar İş Kanunu'nun kapsamı dışında kalacağından, bu yerlerde 30'dan fazla işçi çalıştırılsa dahi (örneğin, 46 işçi), bu işçilere iş güvencesi hükümleri uygulanmayacaktır. 50 işçinin tespitinde, sadece tarım işçileri değil; diğer işçiler de dikkate alınması gerekmektedir.
Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun yürürlük tarihinden önce 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri 30/06/2012 tarihine kadar uygulanmıştır. İş Kanunu sadece yukarıda açıklanan tarım işçilerini kapsamaktaydı. Başka bir anlatımla 50 üzeri işçinin bulunduğu tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hükümleri tatbik edilmiştir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte sektör ayrımı olmaksızın tüm çalışanlar kapsama alınmıştır. Keza mezkûr kanunda: “Kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır...” Yer alan hükümler gereğince işçi sayısı da dikkate alınmadan tarım ve orman iş yerlerinde çalışan tüm işçiler iş sağlığı ve güvenliği kapsamına alınmıştır.
Ancak uygulamada maalesef belirtilen kanun hükümleri konusunda yeterince bilinç oluşmadığı, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine riayet edilmediği görülmektedir.
Tarımsal faaliyetlerde hizmet akdi ve sürekli çalışanların sigortalılıkları, eskiden olduğu gibi devam ettirilmekte ve hizmet akdi statüsünde SSK’lı sayılmaktadır. Tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanların durumu ise;
Tarımsal faaliyetlerde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlardan (2925 sayılı Kanun kapsamında); Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla bu kapsamda olanların sigortalılıkları, Kanunun yürürlük tarihinden sonra da devam ettirilecek, ancak bunlar ayrıca %12,5 genel sağlık sigortası primi ödeyerek, genel sağlık sigortası kapsamına alınmışlardır.
6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanların sigortalı olmalarına tekrar imkân tanınmıştır. 01/03/2011 tarihinden itibaren bu tür faaliyetlerde çalıştıklarını belgelemeleri hâlinde 2011 yılında her ay için asgari günlük ücretin 18 katı ve her yıl birer puan artırılmak kaydıyla prim ödemeleri ve her ay gün hizmet kazanmaları öngörülmüştür. Bu kapsamda sigortalı olmak isteyenlerin; SGK internet sitesinde örneği yer alan “Tarım İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Çalışanlara Ait İşe Giriş Bildirgesi”ni ikametlerinin bulunduğu muhtarlık ile ikamet ettikleri veya çalıştıkları il ya da ilçede bulunan tarım müdürlüklerine onaylatıp sosyal güvenlik il müdürlükleri/merkezlerine müracaat etmeleri gerekmektedir.