Vergi ve sosyal güvenlik düzenlemelerini içeren 36 maddelik dev bir “Torba Kanun” teklifi “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişildik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı altında yeni TBMM'ye intikal ettirildi.
Hâlen Meclis’te işlem gören bu teklifle sosyal güvenlikle ilgili önemli düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu teklif, SGK'ya yeni kaynak sağlarken işverenlere ve bireylere ekstra yük bindiriyor.
Peki, işveren ve çalışanları nasıl etkileyecek? Gelin birlikte inceleyelim.
Hatırlarsanız, en son 2021 yılındaki yapılandırmayla durdurulan sigorta sürelerini düşük maliyetle canlandırmak mümkün olmuştu? Binlerce kişi bu sayede emekli oldu. Ama bu yeni teklif, Bağ-Kur’luları endişelendirdi!
O dönemki yapılandırma “Torba Kanun” ile yürürlüğe konan borç yapılandırması kapsamında prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılıkları durdurulanların daha sonra kendileri ya da hak sahipleri tarafından sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat ederek ihya talebinde bulunmalarının yolu açılmıştı. Bu sayede geçmiş yıllarda durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı cazip şartlarla yeniden kazanılarak çok sayıda kişi emekli olmuştur. Çok sayıda okurumuz benzer şartlarla cazip ihya düzenlemesi beklerken “Torba Kanun”la tam tersine yeni maliyet artışıyla karşı karşıya kalacakları düzenlemeler öngörülmektedir.
Bağ-Kur (4/1-b) kapsamında hizmetlerin yeniden ihya (canlandırma) edilip eksik primleri doldurmak suretiyle emeklilik şartları sağlanmaktadır. Hâlen durdurulan Bağ-Kur sigortalılık süreleri sonradan %34,75 oranında prim ödenerek ihya edilebilmektedir. Yapılan yeni düzenleme ile birlikte bu oran %45’e yükseltilmektedir. Bu durumda maliyetler daha da artacaktır.
Emeklilik için eksik primleri borçlanarak kapatmak, yıllardır kurtarıcı bir yol. Zira emeklilikte eksik prim günlerinin borçlanma suretiyle doldurulması mümkündür. Hizmet borçlanması prim oranları yurt dışı borçlanmalar hariç hâlen %32 oranında uygulanmaktadır.
“Torba Kanun”la doğum borçlanması hariç askerlik borçlanması ve diğer yurt içi borçlanma prim oranları %32’den %45'e yükseltilmesi öngörülmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir veya aylık alanların, genel sağlık sigortası primi dâhil kendi sigortalılığı ve/veya hak sahibi olduğu kişinin sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin gecikme cezası ve zammı borcu bulunanların bu borçlarının, kendilerine/hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklardan %25 oranını geçmemek üzere kesinti yapılarak tahsil edilmesi sağlanmaktadır.
Bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sisteminde tasarrufların artırılması sistemin etkinliğinin artarak hedeflenen fon büyüklüklerine ulaşılması, kamu mali dengesinin gözetilmesi ve büyüyen fonların finansman ve yatırımlara dönüşmesinde dengeli büyüme sağlanmasını teminen devlet katkısı oranının mali hedefler doğrultusunda belirlenmesine yönelik imkân oluşturulması amaçlanmaktadır.
Hâlen %30 oranında olan devlet katkısıyla ilgili olarak; bu katkı tutarının %50 seviyesine kadar yükseltilmesi ve sıfıra kadar düşürülmesi yönünde Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
İşverenleri etkileyecek çarpıcı değişiklikleri ise aşağıdaki şekilde tek tek izah edelim;
Prim artışı: Hâlen toplamda %34,75 oranındaki SGK prim oranları %1 oranında artırılarak %35,75’e yükseltilmektedir. Bu artış emeklilik (yaşlılık, malullük ve ölüm) prim oranının işveren hissesinin 1 puan artırılması şeklinde olacaktır. Dolayısıyla prim artışı sadece işverenlere yansıyacaktır. Çalışanları etkilemeyecektir.
Teşviklerde azalma: Genel nitelikte tüm özel sektör işverenlerini kapsayacak şekilde hazine tarafından karşılanmakta olan beş puanlık prim indirimi 01/10/2008 tarihinden itibaren herhangi bir değişiklik yapılmadan uygulanmıştır.
Bu teşvik 2024 yılında yapılan düzenleme ile imalat sektörü dışında kalan bütün sektörler ise kamu harcamalarının gözden geçirilmesi ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amacıyla 5 puanlık sigorta prim indiriminin bir puan düşürülerek 4 puan olarak uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır.
Yeni “Torba Kanun” ile tekrar imalat sektörü dışında kalan bütün sektörlerde %4 yerine %2 olarak uygulanması öngörülmektedir. Bu da teşvik miktarının yarı yarıya indirilmesi anlamına gelmektedir.
Prim tavanında artış: SGK uygulamasında prime esas kazançlar, yasal olarak prim ödeme gün sayısına göre tespit olunan prime esas kazanç alt sınırının altında, üst sınırının da üstünde olmaması gerekmektedir.
Prime esas kazanç üst sınırı asgari ücretin 6,5 katı iken en son 7,5 katına yükseltilmişti. “Torba Kanun”la bu oran tekrar artırılacak 9 kata çıkarılmaktadır. Bu düzenleme de aslında dolaylı olarak işverenlere maliyet olarak yansıyacaktır.
Teşvik sonlandırılması: 2018 yılından beri belirli şartlarla genç müteşebbislere verilmekte olan Bağ-Kur prim teşviklerinin tamamen kaldırılması öngörülmektedir.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...