Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Özetle Dinle
Kaydet
Köse Yazilari 54 dk önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Şırnak'taki Barzani ziyareti sırasında yabancı üniformalı ve silahlı kişilerin dolaşmasını Türkiye'nin egemenlik haklarının ihlali ve kasıtlı bir provokasyon olarak nitelendirmiş, KDP'nin tepkisini ise bu durumu sorgulatma girişimi olarak değerlendirmiştir.

  • MHP Lideri Devlet Bahçeli, Barzani'nin Şırnak ziyaretinde yabancı üniformalı ve silahlı kişilerin bulunmasını Türkiye'nin egemenlik ihlali olarak değerlendirmiştir.
  • Bahçeli, olayın basit bir protokol hatası değil, Türkiye'nin egemen vasfına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğunu belirtmiştir.
  • KDP'nin Bahçeli'ye yönelik "şovenist" ve "ırkçı" ithamlarını içeren açıklamasının, Türkiye'nin egemenlik haklarını tartışmaya açmaya yönelik bir provokasyon olduğu ifade edilmiştir.
  • Türkiye, bu durumu jeopolitik kırılganlıklarını test etme amaçlı hesaplı bir baskı olarak değerlendirmiş ve İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmıştır.
  • Metin, Türkiye'nin misafirperver olmasına rağmen topraklarında efendilik taslamaya veya egemenliğini sorgulamaya kalkan hiçbir girişime izin vermeyeceği mesajını vurgulamaktadır.
Türkiye Gazetesi
Türkiye’nin egemenlik refleksi ve Şırnak skandalı!
0:00 0:00
1x
a- | +A

Türkiye’nin egemenlik hassasiyetleri, tarih boyunca devlet aklının en keskin refleksleriyle korunmuştur. Şırnak’ta yaşanan ve kamuoyuna yansıyan görüntüler, bu refleksi en somut hâliyle ortaya koymuştur. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Melayê Cizîrî Sempozyumu’na Barzani’nin misafir olarak katılımını takdirle karşılarken, Türkiye topraklarında askerî şov ve uzun namlulu silahlarla dolaşım üzerinden egemenlik haklarının ihlal edildiğini açıkça dile getirmiştir.

Buradaki kritik ayrım net olmalıdır: Eleştiri kişisel veya protokol hatasına değil, Türkiye toprakları üzerinde yabancı üniformalı askerlerin ve uzun namlulu silahların mesnetsiz şekilde dolaştırılmasına yöneliktir. Bu, basit bir yanlışlık değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine, itibarına ve egemen vasfına taammüden yapılmış bir saldırıdır. Misafir başımızın üstündedir; ama Türk topraklarında “efendilik taslamak” kimsenin haddi değildir.

KDP’nin açıklaması, diplomatik nezaketten uzak, küresel aklın ve yerel taşeronlarının Ankara’yı test etme refleksiyle yazılmıştır. “Şovenist” ve “ırkçı” ithamlarıyla Devlet Bahçeli’ye yönelen bu üslup, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını tartışmaya açmaya ve meşruiyetini sorgulatmaya dönük cüretkâr bir provokasyondur!

Devlet aklı, yalnızca bugünü değil, olası yarınları da öngörerek hareket eder. Türkiye’nin güvenlik refleksi, sınırları boyunca hem fiziksel hem de diplomatik bir bariyer oluşturur. Şırnak’taki görüntüler, Türkiye’nin jeopolitik kırılganlık alanlarını test etme amacı taşıyan bir provokasyonun açık göstergesidir. Burada sadece protokol hatasından söz etmek eksik olur; mesele, Türkiye’nin ulusal güvenliği, egemenlik hakları ve bölgesel prestiji üzerinde yapılan hesaplı bir baskıdır.

Türkiye, misafiri korumak için hem güç hem imkân hem de protokol kapasitesine sahiptir. Ancak burada sorun, misafirliğin ötesine geçen her hareketin, topraklarımız üzerinde her muamele ve potansiyel müdahalenin Türkiye’nin sabır sınırını zorlamasıdır. Devlet aklı, böylesi provokasyonları sadece diplomatik kanallarla değil, hukuki, güvenlik ve kurumsal reflekslerle de karşılar. İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı inceleme ve görevlendirilen müfettişler, bunun en somut örneğidir.

KDP açıklamasının arkasındaki zihniyet bellidir: Bu üslup, küresel siyonist aklın yerel taşeronları üzerinden Türkiye’nin kararlılığını ve terörsüzlük stratejisini test etme girişimidir. Türkiye, terörle arasına mesafe koymuş her aktörle yan yana yürür; ancak gölgesinde başka güçlerin olduğu hiçbir yapıya prim vermez. Misafirini korur; fakat topraklarında efendilik taslamaya kalkışan zihniyetlere asla geçit vermez.

Devlet Bahçeli’nin perspektifi, sadece bir parti liderinin refleksi değil; Türkiye’nin millî güvenliğini, egemenlik haklarını ve ulusal onurunu koruyan devlet refleksidir. Misafirperverlik ile egemenlik ihlali arasındaki ince çizgiyi net bir şekilde göstermektedir. Türkiye’nin inşa ettiği “Terörsüz Türkiye” vizyonu, böylesi provokasyonlarla sarsılamaz.

KDP’nin ithamları, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını hiçe sayan ve istikrara göz diken çevrelerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Devlet Bahçeli’nin açıklamaları, Ankara’ya cüret eden herkese şunu açıkça göstermektedir: Bu topraklarda herkes misafir olabilir, ama hiç kimse efendilik taslayamaz, Türkiye’nin egemenlik haklarını tartışamaz ve devlet refleksini test edemez.

Türkiye sabırlıdır, misafirperverdir; ancak egemenliğine dil uzatan her girişime karşı kararlıdır. Bu topraklarda devlet aklı, güvenlik refleksi ve diplomatik kudret el ele yürür. Barzani’nin ofisi ve ona cüret veren çevreler artık bilmelidir: Saygı misafirliğin, cüret ise bedelin karşılığıdır. Terörsüz Türkiye vizyonu, asla taviz vermez!..

Nur Tuğba Aktay'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR