Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
Siyasetin yeni arenası dijital gölge
0:00 0:00
1x
a- | +A

Türkiye siyasetinde son yılların en dikkat çekici değişimi, iki farklı güç hattının ortaya çıkması oldu: Bir taraf gövdeleriyle siyaset yapıyor, diğer taraf gölgeleriyle... Gövde siyaseti, sahada, Meclis'te ve kamuoyunun gözleri önünde varlığını hissettiriyor. Partiler, milletvekilleri ve yerel yönetimler aracılığıyla klasik araçları kullanarak politika üretiyor, kamuoyu oluşturuyor ve görünürlük sağlıyor. Her hamle, sayısal verilerle ve sahadaki somut sonuçlarla ölçülebiliyor; halkın gözünde var olan bir gerçeklik oluşturuyor. Bu gövde siyaseti, Türkiye’de devletin ve kurumların somut kudretini yansıtırken, sahadaki güven algısını da doğal olarak pekiştiriyor.

Öte yandan gölge siyaset cephesinde işler farklı bir düzlemde ilerliyor. Sosyal medya, dijital mecralar ve algoritmalar üzerinden yürütülen stratejiler, görünür siyasetin ötesinde, görünmez bir etki alanı oluşturuyor. Gölge siyaset, klasik siyaset araçlarını kullanmayan, ancak kamuoyunu yönlendirmede son derece etkili olan dijital ağlar, trol hesaplar, organize içerik yayılımı ve hızlı etkileşimler aracılığıyla yürütülüyor. Buradaki amaç yalnızca takipçi kazanmak veya mesaj iletmek değil; toplumsal algı oluşturmak, gündemi belirlemek ve seçmen davranışını manipüle etmek. Gövde siyaseti ile gölge siyaset arasındaki bu etkileşim, siyaset arenasında görünmez ama güçlü bir gerilim alanı meydana getiriyor.

Son günlerde X-Platform’un kullanıcıların nereden bağlandığını gösteren özelliği gündeme oturdu. Platform, insanların fiziksel konumlarından bağımsız olarak, hesapların hangi App Store veya Play Store bölgesinden kayıtlı olduğunu görünür hâle getirdi. Bu durum, gölge siyasetin nasıl işlediğini somut şekilde ortaya koyuyor: Bir kişinin hesabı Türkiye’de aktif olsa bile dijital kimliği başka bir ülkeye ait gibi görünebiliyor ve böylece algı yönetiminde yeni bir araç oluşuyor. Özellikle yurt dışı bağlantılı hesaplar üzerinden yürütülen manipülasyonlar, Türkiye’deki siyasi tartışmaları yönlendirmek için aktif bir şekilde kullanılıyor.

Tam da içinden geçtiğimiz süreçte, İBB davası, “Terörsüz Türkiye” süreci ve İmralı ziyareti gibi kritik meselelerde bu dijital gölge stratejisi devreye giriyor. Belirli hesaplar, organize bir şekilde bu gündemleri yönlendiriyor; botlar ve yönetilen hesaplar, hem yurt dışı bağlantılı hem de Türkiye’de aktif olarak kamuoyunda algıyı şekillendiriyor. Bu yöntem, klasik siyasi mücadele ile dijital manipülasyonun iç içe geçtiği bir yapıyı ortaya çıkarıyor. Türkiye’de siyasi aktörler ve seçmen algısı artık yalnızca sahada yaşanan olaylarla değil, gölge hesaplar ve yurt dışı bağlantılı manipülasyonlar üzerinden yürütülen operasyonlarla da şekilleniyor.

Gövde siyaseti ve gölge siyaseti farklı meşruiyet ve etki alanları oluşturuyor. Gövde siyaseti, resmî kurumlar, Meclis, yerel yönetimler ve görünür politik hamlelerle güç üretir; şeffaf, ölçülebilir ve halkın gözünde doğrudan meşruiyet kazandıran bir yapıya sahiptir. Gölge siyaseti ise dijital alanlarda, organik gibi görünen ama stratejik olarak yapılandırılmış ağlar üzerinden kamuoyunu şekillendirir.

X ve diğer dijital platformlar, bu gölge siyaseti için birer arena işlevi görüyor. Gerçek kişiler ile dijital gölgeler, sahadaki politika ile çevrim içi strateji arasında görünmez ama güçlü bir köprü kuruyor. Bu köprü, yalnızca gündem oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda seçmen davranışlarını ve kamuoyunun tartışma çerçevesini yeniden biçimlendiriyor...

Bu tablo, yalnızca bir mecra veya teknik detay meselesi değil; demokratik süreçler ve siyasi güven açısından stratejik bir boyut taşıyor. Gövde siyasetiyle yürütülen politikalar, seçim sonuçlarını, kamu yatırımlarını ve yerel yönetimlerin etkinliğini doğrudan etkilerken; gölge siyaseti, seçmen algısını, tartışma konularını ve medyanın gündemini biçimlendiriyor. Sosyal medya etkileşimi, organize troller, hızlı içerik yayılımı ve yurt dışı bağlantılı hesaplar, Türkiye’de siyaset arenasını artık çift katmanlı bir yapıya dönüştürmüş durumda.

Türkiye’nin önünde iki düzlemli bir meydan var: Kimin gövdesi sahada etkili, kimin gölgesi dijital ortamda üstün? Bu denge, sadece seçimleri değil, toplumun karar alma süreçlerini, kamuoyunun güvenini ve siyasi aktörlerin stratejilerini de belirleyecek. Siyaset artık yalnızca bir meydan savaşı değil; aynı zamanda dijital bir gölge savaşı. Gövdesiyle siyaseti yönetenler sahada gözle görünür kazanımlar elde ederken; gölgeleriyle siyaseti yönetenler, toplumsal algıyı, gündemi ve tartışma çerçevesini sessiz ama etkili biçimde şekillendiriyor.

Neticede Türkiye’nin siyasi geleceğini anlamak, artık yalnızca seçim sonuçlarına bakmakla mümkün değil; dijital gölgelerin, algoritmaların ve yurt dışı bağlantılı hesapların gücünü çözümlemeyi gerektiriyor.

Nur Tuğba Aktay'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR