Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
DEAŞ ve devletimizin Terörsüz Türkiye kararlılığı
0:00 0:00
1x
a- | +A

Dün Yalova’da acı bir haberle sarsıldık: Üç kahraman polisimiz şehit düştü. Üç vatan evladı, görevlerinin başında canlarını verirken, milletimizin güvenliği ve devletimizin istikrarı için en ağır bedeli ödediler. Bu acı, hepimize tek bir gerçeği hatırlatıyor: Türkiye, terörle mücadelede her zaman uyanık, hazırlıklı ve kararlı olmak zorundadır.

DEAŞ’ın yükselişi 2014’te dünya güvenlik mimarisini sarstı. "IŞİD"in 2019’da Irak ve Suriye’deki toprak kaybıyla birlikte “devlet” nitelikli kontrolü sona erse de örgüt, gizli hücreler, finans ağları, propaganda kanalları ve ideolojik bağlılık üzerinden varlığını sürdürdü. Türkiye bu yeni “yeraltı tehdit modelini” çok iyi kavradı: Toprağı kaybeden örgüt, küresel hücre ağına dönüşerek klasik terör modelinden daha sinsice faaliyet gösteriyor.

Bu stratejik algı, MİT, Emniyet, Jandarma ve TEM birimlerinin koordineli istihbarat çalışmalarıyla desteklendi. Son yıllarda yapılan operasyonlar, bu devlet aklının somut göstergeleri oldu: 2025 boyunca 47 ilde 298, 49 ilde 210, 28 ilde 153, 38 ilde 161 ve yıl sonu baskınlarında 115 kişi yakalanarak örgütün Türkiye’de eylem hazırlığı yapmasının önüne geçildi. Bu rakamlar gösteriyor ki Yalova’daki saldırı, bir “son dakika” olayı değil; devletimizin istihbarat ve güvenlik refleksinin önceden tespit ettiği, riskleri yönetip önlediği operasyonların bir parçası. Her biri planlı, koordineli ve millî bir kararlılıkla yürütülen bu operasyonlar, şehitlerimizin fedakârlığıyla birleştiğinde Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını, istihbarat kapasitesini ve sahadaki hazırlığını gözler önüne seriyor.

Yalova’daki saldırı, bu bağlamda sadece yerel bir olay değil, küresel bir terör tehdidinin Türkiye’deki tezahürüdür. MİT ve Emniyet’in yoğun istihbarat çalışmaları, olası tehditleri önceden tespit etmiş; Horasan yapılanması ve örgütün bölgesel stratejileri uzun süredir takip edilmiştir. Ancak sahadaki uygulama ve zamanlama, operasyonun başarısı ve can güvenliği açısından belirleyici olmuştur. Bu hassas denge, devletimizin istihbarat kapasitesi ile sahadaki riskler arasında sürekli bir sınavdır.

Türk Polis Teşkilatı, şehir içi terör tehdidine karşı canı pahasına görev yapmaktadır. Bugün şehit düşen üç kahramanımız, milletimizin güvenliği için en ön safta yer aldılar. Şehir içi terör artık daha yüksek eğitim, gelişmiş donanım ve bütüncül hazırlık düzeyi gerektiriyor. Burada eksiklik aramak suçlama değil; mekanizmanın ve karar alma süreçlerinin sorgulanması, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kurumsal ciddiyetinin gereğidir. Operasyonel planlama, kuvvet seçimi ve zamanlama, devlet aklının ve güvenlik refleksinin birer göstergesidir.

Türkiye, tarih boyunca sınırlarını, toprağını ve milletini korumak için her zaman uyanık olmuştur. Bugün de acılarla, fedakârlıklarla ve kahramanlıklarla dolu bir tabloyla karşı karşıyayız. Şehitlerimiz, milletimizin güvenliği ve devletimizin devamlılığı için hayatlarını feda etti. Bu fedakârlık, devletimizin ve milletimizin gücünü, istihbarat kapasitesini ve sahadaki disiplinini bir kez daha gözler önüne seriyor.

DEAŞ’ın geçmişi, bugünü ve geleceği bize şunu gösteriyor: Örgüt toprağı kaybetmiş olsa da hâlâ organize olabiliyor, plan yapabiliyor ve sınırlarımız için tehdit oluşturuyor... Yalova’daki olay, devletimizin güvenlik refleksi ve istihbarat kapasitesinin bir sınavıdır. Üç kahraman polisimizin şehadeti, bu sınavın ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Devletimiz, isimler ve makamlar üzerinden değil, kurumsal ciddiyet ve operasyonel disiplin üzerinden dersler çıkarmalıdır. Çünkü hiçbir evlat, hiçbir görevli, devletimizin ve milletimizin güvenliğinden daha az kıymetli değildir.

Bu acı, bir kez daha millî kararlılığımızı hatırlatıyor. Türkiye, terörle mücadelesinde kararlı; devlet aklı, istihbarat kapasitesi ve güvenlik refleksiyle hazırlıklı. Bu hazırlık, şehitlerimizin fedakârlığıyla birleştiğinde, milletimizin güvenliği için sarsılmaz bir temele dönüşüyor. Bugün Yalova’da yaşanan acı olay, bize hem acıyı hem de gücü hatırlatıyor: Terörsüz Türkiye hedefi, devletimizin kararlılığı ve milletimizin azmiyle hâlâ dimdik ayakta duruyor.

Nur Tuğba Aktay'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR