2014'te üç sandık ve yansımaları

A -
A +
Başbakan Erdoğan'ın ABD'de iken yaptığı, "2014'te üç sandık olabilir..." açıklamasının yankıları devam ediyor. Daha önce Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Erdoğan'ın üç sandık beyanını yorumladılar. Her ikisi de, 2014 Mart ayında yapılacak yerel seçimleri, Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini (İlk defa halk tarafından seçilecek...) ve yeni bir anayasa yahut kapsamlı bir anayasa değişikliği ile gidilecek referandumu vurguladı. Hatta Hüseyin Çelik, referandum sandığının tarihi olarak, Kasım 2014'ü işaret etti. Dün Başbakan Erdoğan İstanbul'a iner inmez, gazeteciler yine bu üç sandık meselesini de sordular.
Meclis'te grubu bulunan dört partinin uzlaşmasıyla, yapılabilecek yeni anayasa konusunda ümidini yitirdiğini Amerika'da ifade eden Erdoğan; kendi partisinin anayasa çalışması olduğunu, bunu parlamentoya getireceklerini ve şayet referanduma gitme imkânı bulurlarsa, sandıkta halkın desteğini alacaklarına inandıklarını bir kere daha tekrarladı...
Şimdi bu noktaya kadar söylenenleri ve söylenmek istenenleri tek tek ele alalım. 2014 Mart ayında, yerel seçimler yapılacak. Bu artık üzerinde tartışmanın abes olacağı bir durum... Daha önce, bu seçimleri öne çekmek, yani bu senenin Ekim ayına kaydırmak için, AK Parti ile MHP arasında yapılan anlaşmaya rağmen, plan yürümedi. Aslında bu teşebbüsün akamete uğraması bile, tek başına gelecekteki birtakım düşünce ve muhtemel ortaklıklar için önemli bir göstergedir! Demek istediğimiz, evdeki hesapla çarşı hesabının uymazlığı... Ankara kulislerinde birtakım söylentiler dolaşıyor. Mesela, yerel seçimlerin ertelenip, 2015'te yapılacak genel seçimlerin de öne çekilerek, ikisinin birlikte yapılması. Bu hiç olmayacak bir şey. Konuşulması dahi zaman kaybıdır! Sadece küçük bir tarih değişikliğinden ibaret olan birinci teşebbüsün akıbeti, böyle bir şeyin olmazlığının açık ispatıdır.
2014 Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, AK Parti'nin 45 gün içinde olağanüstü kongreye giderek, yeni genel başkanını seçmesi ve yeni yönetim kadrosunu oluşturmasından sonra, genel seçimlerin erkene alınması... (Daha çok Abdullah Gül'ün partinin başına gelmesi hesaplarına göre dillendirilen ihtimal.) Teorik olarak mümkün... Ancak uygulamada ne gibi durumlarla karşılaşılacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Türkiye, siyasi şartların ve dengelerin çok hızlı değişkenlik gösterebildiği bir memleket... Yani, (Siyasette 24 saat bile uzun zamandır...) realitesi!
Yine Ankara kulislerinde dillendirilen, cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimlerin birlikte yapılması senaryosu da, ülkenin siyasi realitelerine pek uymayacak bir formül. Bu senaryoda hedef, Tayyip Erdoğan'ın aynı zamanda partisinin seçim programını ve adayları bizzat belirlemesi, böylece bundan sonraki dönem için gerekli dizaynı yapabilmesi... Bu türden senaryolar bol miktarda var. Ama dün Erdoğan'ın, Numan Kurtulmuş ile ilgili olarak sorulan soruya verdiği cevap manidar: "Durgun suyu bulandırmak istiyorlar..." Demek oluyor ki, normal teamüllerin dışında, yapılacak zorlamaların her biri umulmadık engellere takılabilir!
Üçüncü sandık meselesi için yer kalmadı. Ayrı yazı gerek...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.