Anayasa: Büyük hayal kırıklığı!..

A -
A +

Oysa ne büyük umutlarla bu "Uzlaşma Komisyonu" kurulmuştu... Siyasetin aslında bir uzlaşma sanatı olduğunu herhalde iyi bilen Komisyonun Sayın Başkanı (Ki aynı zamanda Meclis Başkanıdır) ile üyeleri, şimdi birey olarak tek tek ve mensubu oldukları siyasi partilerin geçerli-geçersiz mazeretlerini sıralayacaklar. Ama hiçbir mazeret ve siyasi gerekçe bu kocaman başarısızlığa kılıf olamaz. Netice büyük hayal kırıklığıdır! Halbuki sivil ve gerçekten demokratik bir anayasa bu parlamento tarafından yapılabilirdi... Haziran 2011 seçimleri, temsil ve istikrar dengesi bakımından ideal bir tablo ortaya koymuştu. Millî iradenin parlamentoya yansıması yüzde seksen altı oranında (Ki seçime katılma nispeti de yüzde 85'ti) gerçekleşmişti.

Bu elverişli tablonun sonucu olarak, halkın yüksek siyasi katılımı ile günümüzün şartlarına ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek; ülkenin birçok temel meselesinin çözümünü kolaylaştıracak, bir anayasa pekâlâ hayata geçirilebilirdi. Ama olmadı, olmadı... Şüphesiz bu netice, halkın siyasete ve siyasetçiye olan güvenini sarsmıştır. Siyasi partilerin bu sonuçla ilgili olarak birbirlerini suçlamaları, onlara puan kazandırmaz. Ama yine de aynı şeyi yapmaya devam edecekler... Bakar mısınız, Uzlaşma Komisyonunun mevcudiyeti hakkında dahi ihtilaf var. AK Partili üye Mustafa Şentop, "Uzlaşma Komisyonu artık yok..." diyor. Buna karşılık CHP'li Atilla Kart ve MHP'li Faruk Bal, aksini savunuyor ve Komisyonun devam ettiğini iddia ediyor. Onlara göre bu komisyon, dört partinin genel merkez karar organlarının verdiği kararla kurulduğu için, komisyon başkanı Cemil Çiçek'in çekilmesiyle sona ermiş olmaz. Alın size beyhude bir tartışma daha!

Anayasa yapmak şöyle dursun, ilgili komisyonun var olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz... Yazık, hakikaten yazık! Uzlaşma Komisyonu zaten epeydir oksijen çadırında idi ve suni teneffüsle siyaseten hayatta tutulmaya çalışılıyordu. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, parti başkanlarına mükerrer ziyaretler yaparak Komisyonu kurtarmaya uğraştı. Her seferinde, "Aman ha, güneş batmak üzere" diye ilgili tarafları uyarıyordu. Nihayet güneş battı. Yeni anayasa artık bir başka bahara!.. Sonunda benden bu kadar deyip havlu atmakta haklı Sayın Çiçek. Zira ortak siyasi irade, bütün partilerin katılmasıyla tezahür edecekti. Bu da olmadı. Gelinen noktada CHP ve MHP'nin Komisyonu sürdürmek istemesinin hiçbir reel getirisi yoktur. 19 Ekim 2011 tarihinden beri yapılan çalışmanın hasılası, üzerinde mutabakat sağlanan 60 maddedir. Bu 60 maddenin hiç olmazsa, parlamentodan geçirilip anayasaya monte edilmesi de mümkün olmadı. Buna önce evet diyen CHP, sonra karar değiştirdi. Cemil Çiçek'in de açıkça ifade etmiş olduğu üzere, bu Komisyonun artık anayasa filan hazırlaması mümkün değildi.

Öyle görünüyor ki, bu Meclis'in de anayasa yapma durumu kalmadı. 2015 Haziran'ına kadar belki küçük değişiklikler yapılabilir. Bundan öteye bir şey beklemeyelim. Hayal kırıklığına gelince, ilk defa yaşamıyoruz!.. Bunun hesabını da siyasetçiler düşünsün. Halk sandıkta onlara notunu verecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.