Yarından itibaren anayasa değişiklikleri üzerinde bir hayli konuşup tartışacağız... Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Meclis'te temsil edilen muhalefet partilerinin yöneticilerini ziyaret ederek, değişiklik taslağını kendilerine sunacaklar. Yapılan açıklamalara göre, muhalefet kanadından gelecek eleştiriler ışığında metne son şekli verildikten sonra, değişiklik teklifi Meclis'e sunulacak. Gelinen noktada dikkat edilmesi gereken bir husus var... Bu değişikliğin sebep ve mahiyetinin kamuoyuna çok iyi anlatılması gerekiyor. Aksi halde, halkın kafasını karıştırmak için öteden beri devam eden tezvirat ve mugalata, galebe çalabilir! Daha önce de benzer durumlar çok yaşanmıştı. Bu ülkede (ve hiçbir ülkede), her vatandaşın Anayasa'nın bütün hükümlerine vâkıf olma imkânı yok. Dolayısıyla meselenin bilen kişilerce halka anlatılması lazım. Medyada yapılan tartışmalar, ne yazık ki, çok sağlıksız ve yetersiz!.. Önceki akşam bir tv kanalında, güya bu değişiklik konusu tartışılıyordu. Ama hiçbir konuşmacı, diğerini dinlemek gibi bir külfete katlanmıyordu! Bir ara yönetmen ekranı altıya böldü. Moderatörle birlikte beş konuşmacı da aynı anda birbiriyle konuşuyordu... Böyle bir tartışmadan netice çıkar mı? İzleyen vatandaş, söylenenlerden bir şey anlayabilir mi? Kaldı ki, medyamızın meseleleri çarpıtmak gibi onulmaz bir hastalığı var. Daha önce Ceza Kanunu değişikliğinde bunu en açık şekilde gördük. Yüzlerce maddelik TCK, bir tek zina meselesine hapsedildi ve günlerce, haftalarca bu konu, üstelik çok yanlış biçimde tartışıldı... Benzer bir rezalete tekrar meydan verilmemelidir. Değişiklik taslağı henüz resmen açıklanmadığı halde, kenarından kıyısından çekiştirilerek, belirli bir mecraya çekilmek isteniyor. HSYK Başkanvekili ve Danıştay Başkanı, daha şimdiden değişiklik teklifini mahkum etti bile. Onlara göre asıl ve yegane hedef, "Yüksek Yargıyı etkisiz hale getirmek"miş. CHP'nin tavrı deseniz ta baştan belli. Sonuç ne olursa olsun, bu değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesine gideceğini çoktan ilan etti. Demek ki, bir bildiği var! Gerçi onun bildiğini biz de biliyoruz. 'Nereden?' diye sormayın. Aslında siz de, 367 ve 411 olaylarından çok iyi biliyorsunuz!.. 12 Eylül darbecilerini yargılamak için, ortaya atılan geçici 15. madde, sadece siyasi bir manevradır. Daha açıkçası göz boyamadır. CHP, yıllardır değişsin dediği anayasanın, AK Parti'nin çoğunlukta olduğu bir Meclis tarafından değiştirilmesini zinhar istemiyor. Bu açık. Değişikliği engellemek için her yola başvuracağı da kesin. Referanduma gidiş usulünden tutun da, değişikliklerin uygulanma zamanına kadar, bin dereden su getirerek engellemeye çalışacaktır. Bunda kuşku yok. CHP'nin değişikliğe olan muhalefeti, ilkesel değil, siyasal yarar ve beklentilere endekslidir. Bu noktada iktidarın ortaya koyacağı performans mühim. CHP'nin gönlünü yapacağım diye, değişiklik teklifinin sulandırılması çok yanlış olur...