Az yavaş olun beyler!..

A -
A +

Bugünlerde Kürt Devleti kuran kurana... Öyle ki parça bölük mü olsun, birleşik mi olsun tartışmaları, gırla gidiyor. Suriye'de, PKK uzantısı olarak değerlendirilen bir oluşumun öncülüğünde; bir iki kasabada örgüt flaması asılarak, oldu da bitti gibisinden gövde gösterisi yapılması, bazılarını fena halde heyecanlandırdı. Durumu "Yeni Statü" olarak gören, ya da öyle kabul ettirmek isteyen kimi kalemler, buradan hareketle bol miktarda yeni senaryo üretiyor. Bu arada Ahmet Davutoğlu'nu aforoz etmek için çırpınanlar, "KOMŞULARLA SIFIR SORUN" politikasını, bütün gelişmelerin kaynağı olarak gösteriyor... Sanırsınız ki Türkiye'nin bu yaklaşımı olmasa, Arap Baharı denilen süreç hiç zuhur etmeyecekti!.. Merak etmeyin, bu şekilde saçma sapan tezler üreten kafalar, daha önce pek çok olduğu gibi, yakında yine duvara toslarlar. Ortalıktaki toz duman çekilince, durum gayet net olarak görülecektir. Gümrük kapılarını dahi kontrol edemeyecek duruma gelmiş Baas rejimini, yahut küresel ambargo altında nefes alamayacak duruma gelmiş İran'ı, Türkiye'ye göre daha güçlü ve avantajlı gören, gösteren kalemlerin foyası da kesin çıkacaktır! Türkiye'nin zulüm ve insanlık dışı uygulamalara karşı, ilkeli hareket etmesini; Suriye Halkının yanında yer almasını, yanlış görenlerin siyasi basiretini tartışmak yersiz. Önemli olan neticedir. Şüphesiz Bölgede, kalıcı olan faktörler sonucu belirleyecektir. Devlet kurmak da öyle çadır filan kurmaya benzemez. Herkesin oynayabileceği kozları vardır. Beşar Esad ve onu arkalayanlar son kozlarını oynuyor. Ama bunun gerisi de var. Ömrü aylara, haftalara düşmüş bir yapıyı, hiç kimse sırtında taşımak istemez. Rusya'nın dahi sırtındaki küfeyi atmak için nasıl manevra yaptığını görmüyor muyuz? Bütün mesele Esad sonrasını belirlemek... Mesela Belucilerden tutunuz Kürtlere kadar, sayısız etnik yapıyı ülkesinde barındıran İran'ı destabilize etmek çok mu zordur? Misal olarak PJAK'ı olan İran'ın PKK'ya destek vermesine karşı, tam tersi yapılamaz mı? Ekonomik ambargo sebebiyle bankacılık sistemi felç olmuş, halkının temel ihtiyaçlarını bile temin etmekte zorlanan İran rejimi, bu şartlar altında daha ne kadar mevcut politikalarında direnebilir? Şia'nın takiyye politikaları, ilanihaye sonuç verir mi dersiniz? Onun için aşırı heyecanlanan arkadaşları uyarmakta fayda var: Az yavaş olun beyler. Bu kadar heyecan zarar verebilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Orta Doğu'daki gücünü ve belirleyici kabiliyetini de doğru okumak lazım. Sırf hükümete veya Ahmet Davutoğlu'na duyulan iğbirar sebebiyle, olayları çarpıtmak akıllı bir davranış değil. Meseleye daha geniş bakmak gerekiyor. El çabukluğuyla bazıları yeni mevziler kazanmak istiyor. Bu doğru. Ancak dış politikanın tabiatı çok farklıdır. Irmağın neticede yatağını bulması gibi, olması gereken sonuca ağır ağır ilerler... Sonuç olarak bazılarının iddia ettiği gibi, Türkiye'nin dış politika tezleri öyle çökmüş filan değildir. Tam aksine, belki de son yüzyılın en iyi döneminde ve geleceği de ona göre parlaktır. Bazıları bunu kabullenemeyebilir, ama önemli değil. Zira önemli olan neticedir. Şu halde telaşa, endişeye mahal yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.