Barışın dili okumaktır...

A -
A +
Bu sene "Barışın dili okumaktır" temasıyla ziyaretçilere kapılarını açan Malatya Kitap Fuarı'ndayız... 'Barış' kavramının en çok tartışıldığı bir dönemde, esasen bu mefhumun, kâmil manada hayata geçebilmesi için, hakikaten daha çok okumaya ihtiyacımız var...
Elektronik medyanın, hayatımızın her safhasını tahakküm altına aldığı bir ortamda, kitap okumanın müstesna hazzını yaşamak herhalde ve mutlaka çok daha anlamlıdır. Bu olguyu bir cümle ile anlatmak elbette mümkün değil. Ama orta yaş ve üstü kuşaklar için, bu kadarlık bir temas dahi çok şeyi ifade eder. Cıvıl cıvıl gençlerin, çocukların, kitap stantları arasında biraz merak ve heyecanla; biraz da biyolojik çağının haylazlık ve aldırmazlığı ile dolaşmasını izlemek doğrusu ilginç geliyor. Teknolojik gelişmeler de dâhil, insanın kitap okumasına mani teşkil eden her şeye rağmen, kitleleri yoğun şekilde kitapla buluşturan bu fuarların kıymet ve ehemmiyeti gerçekten büyük... Bu çerçevede 2. Malatya Anadolu Kitap Fuarı'nı organize eden bütün ilgili ve yetkililere bir kere daha teşekkür etmeliyiz.
Dün Malatya Esnaf Odaları Birliği, fuara katılan yazarları öğle yemeğine davet etti. Oda başkanları tam kadro ile ve kusursuz bir ev sahipliği ile bizleri ağırladı. ESOB Başkanı Şevket Keskin, ESKKK Başkanı Ali Evren, Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Büyükelçi, Kasaplar Odası Başkanı Alaattin Çalışkan, Bakkallar Odası Başkanı Faruk Yılmaz, Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil, Minibüsçüler Odası Başkanı Arif Kiraz, Manifaturacılar Odası Başkanı Mehmet Özpolat, Madeni Eşyacılar Odası Başkanı Cemil Çolak, Terziler Odası Başkanı Mehmet Barut, Berberler Odası Başkanı Nedim Ekici... Yani bütün Malatya!..
Abdullah Gül Parkı içindeki Ali Dayı Restoranının bahçesinde, yemek öncesinde kendileriyle hoş bir sohbet yaptık. Ekonomik durumun yanı sıra, çözüm sürecini de konuştuk tabii. Oda Başkanlarının hepsi, bu sürecin başarıya ulaşmasıyla ekonomide de büyük bir canlanmanın meydana gelebileceğine inanıyor. Malatya'da çözüm sürecine destek oranı yüzde doksanlarda... Hâlâ daha, meseleyi sadece güvenlik boyutuyla ele alıp, sertlik politikasıyla sonuç alınabileceğini düşünenler de varmış, ama bunlar çok çok azınlıkta kalıyormuş. "Zaten geçen otuz yıllık sürede bu türden tedbirler fazlasıyla uygulandı ve sadece asayiş tedbirleri ile netice alınamayacağı görüldü... Aynı tutumda ısrar etmek anlamsız..." diyorlar. 
Yemekte Malatya'nın çok otantik bir yemeği, (Puçik Kebabı) ikram edildi. Çok fazla bilinen bir yemek değil. Doğrusu Malatyalı olmakla birlikte, ben de ilk defa yedim. Hani ne derler, "parmağını birlikte yemek" gibi bir durum. Meraklıları, detaylı tarifini araştırıp öğrenebilir. Ama şu kadarını söyleyelim: Puçik Kebabı, sığırın kuyruk kısmından yapılıyor. Kemikli et, bir gece boyunca fırında kalıyor. Varın tadını hesaplayın artık! Akşam yemeği için de Akçadağ Pilavına davet ettiler. Ancak Malatya Tarım İl Müdür Yardımcısı Ramazan Aytekin Beye,?daha?önceden?Veterinerler?Odasının yemeğine?katılma?sözünü verdiğimiz için, pilav ziyafetine iştiraki bir başka zamana bıraktık.
Kilo durumumu soracak olursanız, 100 kiloyu aşmamaya çalışıyorum. Ne kadar zorda olduğumu anlıyorsunuz değil mi!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.