Barzani'nin Diyarbakır'a gelişi...

Başbakan Erdoğan, bu hafta sonu kalabalık bir heyetle Diyarbakır'a gidiyor. Kabinenin yaklaşık yarısı kadar bakan ve çok sayıda milletvekili ile bürokrasi, siyaset ve iş dünyasından önemli isimlerle birlikte gerçekleştirilecek bu ziyaretin, çok değişik ve her biri kendi başına anlamlı fasılları olacak. Her şeyden önce, zamanlama açısından epeyce önemli hususlar var. "Çözüm sürecinin" fiilen başlamasından bu yana, Erdoğan'ın Diyarbakır'a ilk gidişi... Bu arada, yerel seçimlerle ilgili çalışmaların artık gündemi yoğun ölçüde işgal ettiği bir dönemdeyiz. Orta Doğu Bölgesinde de çok önemli gelişmeler cereyan ediyor...

Türkiye'nin Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile ilişkileri, epey zamandan beri olumlu yönde gelişiyor. Öyle ki, ilişkilerin böylesine iyileşmesinden Merkezî Irak Hükümeti büyük rahatsızlık duydu ve iki yılı aşkın süreden beri, Türk-Irak ilişkileri hayli gergindi. Bunun yanında, Türkiye-Kuzey Irak yakınlaşmasından, Amerika da rahatsızlık duyduğunu açıkça ifade etti. Ancak şu sıralarda tersi yönde, gelişmeler yaşanıyor. Bir süre önce Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ülkemizi ziyaret etti. Ardından Dışişleri Bakanımız Irak'a gitti ve dönüşünde, iki ülke ilişkilerinin yeniden olumlu bir seyir içine girdiğini açıkladı. Bunun devamı olarak, yakında Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in Bağdat'a yapacağı ziyaret var. Akabinde de Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin ülkemize gelmesi söz konusu... Bu meyanda, Irak'ta genel seçimlerin yaklaşmakta olduğunu da belirtelim.

Başbakanın Diyarbakır'da Mesut Barzani ile yapacağı görüşme, tabiatıyla çok farklı tartışma ve değerlendirmelere konu oluyor. Mesela MHP de, BDP de bu görüşmeye karşı çıkıyor. Oysa bu gezinin resmî ev sahibi olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Barzani'nin ziyaretini bir nevi "normalleşme" olarak değerlendiriyor. Geçmişte, Türkiye'deki Kürtlerin hariçteki soydaşları ile temas kurması, ciddi bir tehlike olarak algılanıyordu... Ama artık bu tabular yıkılıyor. MHP bu ziyareti, bölünmeye yol açacak diye eleştirirken; BDP, iktidarın dindar Kürtleri Barzani vasıtasıyla kendilerinden koparma teşebbüsü ve Suriye'deki PKK uzantısı PYD'ye karşı, iş birliği olarak görüyor. Bu minvalde çok farklı başka değerlendirme ve analizler de var.

Sonuç itibariyle Barzani'nin ziyareti, pek çok yönden önem arz ediyor. Kürt meselesi söz konusu olduğunda Barzani ismi, her zaman özel ağırlığa sahip... Bunun son örneği, Erbil'de toplanması planlanan Kürt Konferansının Mesut Barzani'den onay alamaması üzerine, belirsiz bir tarihe ertelenmesidir. PKK'nın Suriye versiyonu PYD'nin, yanı başımızdaki atraksiyonlarına karşı, Barzani'nin muhalefeti aynı şekilde dengeleri derinden değiştirebilmektedir. Erdoğan-Barzani buluşması, çözüm süreci çerçevesinde de, çok olumlu bir atmosfer doğuracaktır. 37 yıldır Türkiye'ye gelemeyen Şıvan Perver'in Barzani'ye eşlik edecek olması dahi, bölge halkına bir tür moral olacak. Özellikle, Başbakan'ın Bölgeden vereceği mesajların, psikolojik açıdan büyük bir etki doğuracağını söylemeliyiz. Çözüm süreci muhalifleri için bu kötü haber!..