Bayramı kutlamak...

A -
A +

Bayram günlerinde hepimizin en içten ve samimiyetle yaptığımız ve yapmak istediğimiz şey, bir başkasının bayramını kutlamaktır. Sevinçler paylaşıldıkça artar ya; işte bu sebeple, herkes için sürur vesilesi olan Bayram günlerinde, bu ortak duyguya mümkün mertebe başka pek çok kişiyi de ortak ederek, mutluluğumuzu, sevincimizi, kıvancımızı kat be kat arttırmak isteriz... Yani tarifsiz bir manevi zevkle, şevkle ve tamamen gönüllü olarak, dinimizin büyük önem verdiği bu paylaşma ve kaynaşmayı ifa ederek, hem dünyevi hem uhrevi yönden ferahlarız. Bunu yaparken katiyyen bir içten pazarlık veya art niyet sözkonusu olamaz. Zira bu bir ibadettir ve özü de samimiyettir. Böyle olduğu için de, bir başkası hesabına ayırımcılık, farklılık veya bölücülük asla ve kat'a düşünülemez. Düşünülmemeli, düşünülememelidir. Ama ne yazık ki, müslümanların Ramazan ayı sonunda günahlardan arınarak, cehennem ateşinden azad olma ümidiyle kutladığı Bayram'ın kutlanma şekli de tartışma konusu yapılıyor!.. Yeteri kadar dini bilgiye sahip olmayan, böyle olunca da dini terminolojiyi yanlış anlayan ve yanlış biçimde kullananlar, iyiniyetli olsalar da, maalesef cahillikleri sebebiyle en sevinçli günlerde bile insanları üzebiliyorlar... Bir yazar meslekdaşımız, bu bayramın isminden yola çıkarak kutlama biçimine göre insanları kendince kategorilere ayırıyor ve yine onlar adına hükümler veriyor. Neymiş efendim, meslekdaşımızın bilgisine göre, bu bayramın adı "Şeker Bayramı" imiş. Ama bazıları buna "Ramazan Bayramı" diyorlarmış ve bunlar kendilerini, "Şeker Bayramı" diyenlere göre daha dindar görürlermiş. Tıpkı bunun gibi; bu bayramı "Şeker Bayramı" olarak algılayanlar, "Bayramınız kutlu olsun..." biçiminde kutlama yaparken, bazıları da "Bayramınız mübarek olsun..." diyorlarmış ve yazar arkadaşımıza göre işte bunlar, "kutlu olsun" diyenleri dine uzak kimseler olarak kabul edermiş vs... El insaf, öküzün altında buzağı aramak bu kadar olur. Bunun neresini düzelteceksiniz?! Bir kere bu bayram dini bir bayram, dolayısıyla ismi de dini bir temele dayanır. Yani kanunla veya örfen kabul edilmiş herhangi bir milli gün değildir ki, isteyen istediği gibi ad versin. O halde kişisel düşünce veya eğilimlere göre isimlendirme yapmak, hele de bunu ayrılık ve gayrılık için vesile yapmak yanlış olur. İkincisi, adı üstünde bayram kardeşlik, paylaşma ve sevinç günleridir. Yani birilerini dışlama, ayrı görme, farklı kabul etme, horlama bu kavram içine girebilecek bir düşünce tarzı değildir ve olamaz. Çünkü bu anlayış, ben müslümanım diyen herkese kucak açar. Kimin daha dindar olduğunu da ancak Allahü teala bilir. Her sene Ramazan ayında, orucun manasını ve faziletini bilmeyen bazıları durduk yerde oruç tutmanın sakıncalarından bahseder. Oysa oruç tutmak sağlıklı olmaktır! Aynı zihniyetin yansımaları Bayramın kutsal ve kuşatıcı ve eşsiz güzelliğini de gölgelemeye kalkışıyor. Onlar adına gerçekten üzüntü duyuyoruz. İslam dininin güzelliklerinden biri de birlik ve beraberliği teşvik etmesi ve kimse hakkında kötü düşünülmemesini buyurmasıdır... Bütün müslümanların bayramı kutlu olsun! Felluce halkı bayramı hissedebildi mi? İşgal güçleri, Ramazan ayı boyunca olduğu gibi, bayram günlerinde de Felluce'yi havadan ve karadan bombalamaya devam etti. Hem şehrin kontrolünü ele geçirdiklerini iddia ediyorlar, hem de bombardıman sürüyor. Bu nasıl iş? Yardım konvoylarının şehre girmesine dahi izin verilmiyor. Yani düpedüz sivil halk açlığa ve susuzluğa mahkum ediliyor. Acaba savaş suçlarını belirleyen Cenevre Konvansiyonu nerede kaldı? Bombardımandan bacağı kopan bir çocuk, ancak altı gün sonra hastahaneye götürülebiliyor. Bu ne vahşettir! En kutsal günlerde bile, hiçbir ayırım yapmadan insanların üzerine ölüm kusmak hangi medeniyetin eseridir? Bunu demokrasi ve özgürlük diye yutturmaya kalkışan pişkin ve abus çehreler, gerçekten bir şey kazanacaklarını umuyorsa fena yanılıyorlar. Zalimlerin sonu hüsrandır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.