"Bize insan hekiminden daha lazımdır baytar..."

A -
A +
Herkes kendi mesleğini önemser ve başkalarının da böyle algılamasını ister... Dolayısıyla da hem mesleğine, hem meslek erbabına gerekli itinanın gösterilmesini bekler. Bu, eşyanın tabiatındandır.
Bu hassasiyetin bir sonucu olarak, bütün meslekler için dayanışma ve alanında gelişme gayretlerinin her geçen gün daha da yoğunlaştığını görüyoruz. Malatya Veteriner Hekimler Odası'nın, Dünya Veteriner Hekimler Günü dolayısıyla, şehrin seçkin restoranlarından biri olan Tavacı Şükrü'de verdiği davet, hayli renkli idi. Oda Başkanı Ertuğrul Özdemir, günün anlam ve önemine dair dikkat çekici bir konuşma yaptı. "Güçlü meslektaş profili, güçlü bir mesleki örgütlenme getirir, düşüncesinden hareketle, her meslektaşımıza mesleğimiz ve mesleğimizle ilgili tüm sektörlerin sorunlarının çözümünde görevler düşmektedir" hatırlatmasını yapan Başkan Özdemir "Sağlıklı hayvansal gıdaya ulaşmanın garantisi veteriner hekimlerdir. Veteriner hekimler aynı anda insan ve hayvan sağlığına hizmet eden tek meslektir" tespitini de yaptı. Kendisi de baytar olan Milli Şair Mehmet Akif'in başlıktaki sözüne de gönderme yaparak...
"Deli Dana", "Kuş Gribi" gibi, küresel ölçekte ortalığı kasıp kavuran hastalıkları göz önüne aldığımızda, Sayın Özdemir'in bu tespitini daha iyi anlayabiliriz. 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkan ve 200 milyon baş sığırın ölümüyle sonuçlanan Sığır Vebası ve daha sonra ardı arkası kesilmeyen savaşlarda kullanılan; o günün en önemli vasıtası tek tırnaklı hayvanlarda yayılan hastalıkların, insan sağlığını da tehdit etmeye başlamasıyla ilk olarak, 1762 yılında Fransa'nın Lyon şehrinde veteriner okulu kurulmuş. Bizim ülkemizde ise, bundan seksen yıl sonra, 1842'de İstanbul'da askeri veteriner okulu çatısı altında, ilk hayvan hekimliği eğitimi verilmeye başlanmış. 1889'da da sivil veteriner okulu açılmış, 1921'de Yüksek Veteriner Okulu adı altında, ikisi birleştirilmiş. 
Bugün Türkiye'de 17'si faal olmak üzere, tam 26 tane veteriner fakültesi varmış. Oysa 25 Avrupa ülkesinde, toplam olarak bu fakülteden 52 tane varmış. Başkan Özdemir, bu kadar çok fakülte açılarak, yılda ortalama bin veterinerin mezun olduğunu ve meslekte yüksek işsizliğin hüküm sürmesiyle birlikte, eğitimin de kalitesinin düştüğünü dile getirdi. Aslında bu sıkıntı ülkemizde sadece veterinerliğe mahsus değil. Bir tarım ülkesi olan Türkiye'de, en yüksek işsizliğin görüldüğü alanlardan biri de ziraat mühendisliğidir. Benzer durumu Fen Edebiyat Fakülteleri, İletişim Fakülteleri, Hukuk Fakülteleri, Spor Akademileri vs. için de belirtmek gerekiyor!
Veterinerlerin şikâyeti işsizlikle sınırlı değil elbet. Meslek mensuplarının gelişmiş ülkedekilere göre çok daha düşük sosyo-ekonomik standartları, özlük hakları ve daha zor şartlarda bir çalışma hayatını sürdürmesi, veterinerliğin ilişkide olduğu diğer sektörlerdeki sıkıntılar vs.
Oysa günümüzde insanlarda karşılaşılan hastalıkların yüzde 60'ı ve global olarak gelişen hastalıkların yüzde 75'inin hayvanlardan insanlara geçen zoonoz karakterde hastalıklar olması, veterinerlik mesleğinin sadece hayvan sağlığı değil, insan sağlığı için de taşıdığı ehemmiyeti ortaya koyuyor. Bizden duyurması!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.