Darbeleri Araştırma Komisyonunun Raporu

A -
A +

Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu, bugüne kadar daha ziyade ifadeye çağırdığı kişilerin ifşaatıyla gündeme geldi... Özellikle 28 Şubat Sürecine dair, bu komisyona ifade veren medya patronlarının söyledikleri epeyce yankı bulmuştu. Soruşturma Komisyonu gibi, sonuçta herhangi bir yaptırım durumu olmadığı için, araştırma komisyonları ancak bir raporla görevini tamamlıyor... Fakat Darbeleri Araştırma Komisyonunu, öncekilerden ayırmak gerekir. Zira böyle bir görevle, ilk defa parlamento bünyesinde kurulmuş olan bir komisyon! İkinci olarak da, doğrudan veya dolaylı olarak deşifresinde önayak olduğu; devlet yönetimi, siyaset ve güvenlik alanında şimdiye dek örtülü kalmış yeni bilgiler; şeffaflaşma, hukuk ve demokrasinin işleyişi noktasında çok önemli... Bunun devamı olarak, Komisyonun hazırladığı nihai rapor muhtevası da aynı şekilde, ileriye dönük önemli ipuçları veriyor. Dolayısıyla, Rapordaki teklif ve tavsiyelerin önemsenmesi lazım... Darbe, muhtıra ve benzeri her türlü askerî müdahalenin yasal kaynağı(!) olarak lanse edilen TSK İç Hizmet Kanununun 35. Maddesinin "derhal kaldırılması" istenmiş bahse konu raporda. Esasen, normlar hiyerarşisinde kanun maddesi, anayasa hükmü üzerinde olamaz. Lakin garip bir şekilde, askerî cenah bu madde hükmünü her zaman anayasa üstü bir norm olarak kabul etti. Bu tuhaflığın topyekûn ortadan kalkması için, teklifin hemen hayata geçirilmesi elzemdir. Diğer taraftan yargıdaki çift başlılığın ortadan kalkması için, Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'nin kaldırılması da şarttır. Genelkurmay Başkanlığının Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanması, uzun zamandan beri konuşulan bir konu. NATO ve AB teşkilatı içinde, bu yönde Türkiye tek başına kalmış bir ülkedir. Öyle ki, NATO savunma bakanları toplantısında, her ülkenin genelkurmay başkanı, savunma bakanının yanında yer alırken; Türkiye, hiyerarşik yapı sebebiyle, yalnızca Bakan tarafından temsil edilmektedir. Bütün bu önemli değişikliklerin realize edilmesi, elbette anayasal bir düzenleme ile mümkündür ve daha fazla gecikmeden yapılacak olan yeni anayasada yerini almalıdır. Aynı şekilde MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu'ndaki "iç tehdit" kavramının yeniden düzenlenmesi ile darbeler döneminde fişlenmiş kişilerle ilgili bu bilgilerin imha edilmesi, demokrasi ve hukuk devleti açısından önemli bir eşiktir. Bir de darbe ve muhtıralardan ötürü mağdur olan insanların durumu var!.. En başta Merhum Menderes ve arkadaşları... Bunların itibarının iade edilmesi daha fazla gecikmemelidir. Menderes ailesi ve mağduriyete uğramış diğer kişilerin durumunu araştırmak üzere, bir komisyonun kurulması çok yerinde bir tavsiyedir, hayata geçirilmelidir. Keza demokrasi kültürü ve bilincinin yükseltilmesine katkı yapmak üzere, üniversite bünyesinde bir enstitünün kurulması da yerinde olur düşüncesindeyim. Özetle söylemek gerekirse, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonunun nihai raporu, gerçekçi tespitleri ihtiva ediyor. Türkiye'nin hukuki ve idari mevzuatındaki antidemokratik bütün hüküm ve düzenlemelerin sona erdirilmesi kaçınılmazdır. Bu sebeple de, yeni anayasa behemehâl yapılabilmelidir. Yapılmalıdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.