Ergenekon bitti mi sahiden?!

A -
A +
Bu sorunun cevabı, temelde iki kelimeden ibarettir. Evet veya hayır! Ama lafı dolandırmak isterseniz, arada nüanslar bulunan sayısız cevap verebilirsiniz... Zira 'vardı-yoktu' tartışmasının bile, tam altı sene sürdüğü böyle bir örgütün mahiyeti hakkında, namütenahi yorumlar yapabilirsiniz. "Nerede bu örgüt, adresini söyleyin ben de gidip üye olayım..." diyen, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; hâlâ daha aynı noktada duruyor olmalı ki, TC Mahkemesinin verdiği kararı, "gayrı meşru" olarak değerlendirebiliyor... Aslında tek başına bu vaka dahi, Ergenekon'un bitmediğini açıkça ortaya koyuyor. CHP+Ordu=İktidar formülünü meşru sayan CHP zihniyeti, başından beri Ergenekon davasının arkasındaydı. "Şartlar tamamsa ihtilal meşrudur..." diyen İnönü'den ilham alan ve "TSK da bir STK'dır" diyen Deniz Baykal, daha ilk günde, "Ben bu davanın avukatıyım..." dememiş miydi? Eh, selefinin avukatlığını üstlendiği örgüte, Kılıçdaroğlu niçin üye olmasın ki? Ana muhalefet partisinin vekilleri, davanın başından beri Silivri'deki nöbetlerini hiç aksatmadılar. Orada nümayiş hareketlerine öncülük ettiler, savcı ve yargıçları tehdit ettiler, hatta duruşma salonunu basma cür'etinde bulundular. Bu Sayın Vekiller, acaba Meclis çalışmalarına bu kadar titizlik gösteriyorlar mı?
CHP'nin altmış yıldan beri, milli irade ve demokrasi yerine, vesayet düzeni ve darbe yapılanmalarından tarafa ağırlık koyması, seçim sandığı yerine sokak hareketlerinden devşirilecek sonuçlara bel bağlaması, Ergenekon gibi örgütlerin neşv-u nema bulmasının asıl kaynağıdır. Darbecilerin Yassıada'da kurduğu uyduruk mahkemeyi yere göğe sığdıramayan CHP ve onun liderlik koltuğunda oturan kişi, bugün İst. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını tanımama hususunda Doğu Perinçek ile aynı çizgide buluşuyor. Oysa Kılıçdaroğlu, Ergenekon sanıklarının Avrupa İnsan hakları Mahkemesine yaptığı şikâyetlerin neticesine baksaydı, o talihsiz açıklamayı belki yapmazdı... Yıllar yılı, sırf inancı sebebiyle; sorgusuz sualsiz ordudan atılan subay ve astsubaylar için gıkını çıkarmayan, tam aksine yargısız infazı onaylayıp destekleyen ülkenin eski partisi, bugün anayasal düzeni ortadan kaldırmak üzere organizasyonlarda yer aldıkları iddiasıyla yargılanan sivil ve üniformalı kişilere kayıtsız şartsız destek veriyor.
İşte bu yüzden (Ergenekon bitti mi?) sorusu daha bir önem kazanıyor! Kendi hesabıma bu soruya evet cevabını vermeyi çok isterdim. Keşke tamamen bitmiş olsaydı. Ne yazık ki bu derece iyimser olamıyoruz. Ergenekon'un özellikle sivil ayağında eksik soruşturma olduğu yolundaki yaygın kanaati biz de paylaşıyoruz. Yıllardır konuşulan ama bir türlü kimliği konusunda kesin bilgilerin ortaya çıkmadığı "BİR NUMARA" veya aynı konumdaki birden fazla şahıslar, sır küpünün dibinde kaldılar. Aynı şekilde, "SUÇ ÖRGÜTÜ" olarak mahkeme tarafından varlığı tescil edilen yapının yönetim şemasında netleşmeyen fotoğraflar var... Acaba birilerine ilişilemedi mi? Bu türden soruların çengeline takılan daha pek çok sual var!..
Özetlersek, Ergenekon davasının önemini teslim etmekle beraber, darbeci derin yapılardan tamamen arınmanın henüz gerçekleşmediğini de, hatırda tutmamız lazım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.