Evet, "Ermeni tasarısı" komedidir; hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur...

A -
A +

Her sene bu mevsimlerde bir tiyatro oynanır... Bu defa başrollerde Yahudi Lobisi'nden, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Horward Berman vardı. Tiyatronun komiklik katsayısını arttırmayı başardı!.. Daha önce tam üç defa, Dış İlişkiler Komitesinde bu komedi yaşanmış. İşin garip tarafı, Türkiye; bize destek olsun diye, tonla para vererek Yahudi Lobisinin güya desteğini yanına almış. Gel gelelim geçmiş oylamalarda aleyhimizdeki oy sayısı daha fazla imiş. Bu defa ancak, bir oy farkı sağlayabildiler. Demek ki neymiş, bundan böyle Yahudi Lobisine veya başka bir lobiye, bizi Amerikan Kongre üyelerine anlatsın diye boşuna para vermemeliyiz... Birinci faydalı netice bu. Şayet Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, "Model Ortak" diye; ikili ve çoklu ittifak kurduğu koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımıyorsa, hâlâ önemini kavrayamamışsa, çekiver kuyruğunu!.. Evet, bu tiyatroyu daha fazla seyretmek çok sıkıcı olur. Bu tiyatroda iç içe çok oyunlar var... ABD Kongresinin, hususan Obama'nın, Ermeni diasporasına vermiş olduğu sözü yerine getiriyormuş veya getirmek istiyormuş gibi yapması var. Ama daha da önemlisi, her yıl olduğu gibi Amerikan Yönetimi'nin bu bayat oyunla; yeniden Türkiye'yi baskı altına alıp, istediği tavizleri koparma manevrası var. Şimdiye kadar ne yazık ki, ülkemiz bu oyuna çok geldi. Lakin artık vaziyet değişti. Yani bu oyun artık sökmez, sökmeyecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanımızın peş peşe; aynı açıklık ve aynı kararlılıkla ifade ettiği üzere, hiç kimse baskı ile Türkiye'ye inanmadığı bir kararı aldıramaz. Şayet Amerikan Yönetimi, bu tarz bir oyunla; Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeyi öngören protokolün TBMM tarafından kabul edilmesinin sağlanabileceğini düşünüyorsa, beyhude uğraşıyor... Tam tersine bu oyun, hem Türkiye-ABD, hem de Türkiye-Ermenistan ilişkilerine zarar vermiştir. Ama hemen belirtelim ki, bu işte kaybeden taraf Türkiye değildir... Şunu da ilave edelim: Bu konuda şimdiye kadar izlenen klasik diplomasi yöntemleri artık yararlı olmayacaktır. Türkiye ABD Kongresinin ve Yönetiminin restini gördüğünü, en güçlü şekilde hissettirmelidir. Bunun ilk adımı belki de İran meselesi olmalıdır. Türkiye şimdi Amerika ile ve tabii Ermenistan ile ilişkilerini, bu noktada tekrar gözden geçirmeli, bu çerçevede bölgesel ve küresel dış politikasında; Rusya faktörünü, Çin faktörünü, İran faktörünü vs. yeniden değerlendirip ona göre bir eylem planı geliştirmelidir. Amerika kabul etmekte zorlansa da, devir eski devir değildir. Soğuk Savaş dönemi çoktan geride kaldı. ABD hâlâ "Süpergüç" olabilir ama, 1990-2001 arasındaki hegemonik etkisinden çok şey kaybettiği aşikârdır. Şayet söylediği gibi Türkiye'nin iş birliğini önemsiyorsa, hareket tarzını ona göre ayarlamalıdır... Ermensitan ile olan protokol meselesine gelince, zaten karşı tarafın Anayasa Mahkemesi, Protokolü "soykırımın kabul edilmesi" şartına bağlayarak temelden sakatlamış bulunmaktadır. ABD'nin de içinde olduğu MİNSK Grubu da, Karabağ meselesinin çözümü için bir çaba göstermemektedir. Bu durumda kimse Türkiye'ye sorumluluk yükleyemez. Efendim 2015'te ABD Kongresi bu tasarıyı kabul edermiş. Bakalım 2015'te nasıl bir dünya olacak... ABD o zamana kadar yekpare kalacak mı?!. Yani bu komediyi fazla ciddiye almayın. Klasik yorumlara da itibar etmeyin...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.