'Hatalı sollama' ve facialar...

A -
A +
Olmadı, olmuyor, olmuyor!.. Türkiye, trafik meselesini bir türlü çözemiyor. Bayram tatilinin başlamasıyla birlikte, nefesimizi tutup bekledik. Acaba bu defa nasıl bir tablo ortaya çıkacak? Maalesef korktuğumuz yine başımıza geldi. Bayram sevincini kursakta bırakan "trafik canavarı", yine yaptı yapacağını? Burada 'trafik canavarı' dediğimiz muhayyel varlık, acaba kimlerin şahsında tecessüm ediyor? Sen, ben, o, biz, onlar, hepimiz... Trafik kaidelerine riayet etmeyen herkes! Yani aşırı hız yapan, yolda zikzak çizen, sinyal verme zahmetine katlanamayan, yan yoldan ana yola kontrolsüz giren, arabasının bakımını yaptırmayan, emniyet kemeri takmayan, uykusuz ve yorgun vaziyette araba kullanan, aracına fazla yük yükleyen, "Bize bir şey olmaz..." diyenler... Alkollü olarak sürücülük yapanları, yollarda pervasızca yarış yapanları ayrıca saymaya gerek var mı? Ve emniyet şeridinin ne anlama geldiğini bilmeyen yahut bilse de bilmezlikten gelip onu sürekli meşgul eden sürücüler...
Yollara saçılmış cesetlerin başında ağlaşan insanların halinden, bugüne kadar hiç ders almayanlar... Kendi hayatlarını mahvettikleri gibi, başkalarının ocağını da söndürenler. Hepsi, hepsi bir arada ve topyekûn sorumludur bu tablodan. Bursa Kemalpaşa'da "U dönüşü" yapan minibüse bir başka otomobil çarpıyor, sonuç beş ölü bilmem kaç tane yaralı... Bunun gibi sayısız hatalı dönüş veya yollarımızda hiç eksik olmayan hatalı sollama. Ah o hatalı sollamalar, şimdiye dek ne facialar yaşattılar, ne ocaklar söndürdüler! Ya kırmızı ışıkta durmama, ters yola girme felaketleri? Hangi birini sayalım? İşin özü şudur: Türkiye, her sene binlerce cana mal olan trafik problemini bir türlü çözemedi, çözemiyor. Şehir içinde de, şehirlerarası yollarda da, gelişmiş ülkelerde görülmeyen oranda trafik kazalarıyla, can ve mal kayıpları devam ediyor ne yazık ki.
Teknolojinin gelişmesi, elektronik kontrol sistemleri, gezici radarlar vb. Bütün bu imkânlara rağmen, kazaların önüne geçilemiyor. Bakınız İstanbul içinde, E-5 Karayolundaki hız sınırı dahi, oturtulabilmiş değil. Adım başı kurulmuş olan kameralara rağmen, acaba sürücülerin hız sınırına uyumu hangi oranda? Peki, alınan tedbirlere rağmen, niçin kurallar uygulanamıyor? Acaba kuralların kendisinde mi bir şey var. Mesela pek çok sürücü ve şoförden şunu duyuyoruz: E-5'te 70 km hız çok düşük. Bu doğru mu, yanlış mı? Yetkililer 70 km hız sınırını hangi kriterlere göre koydu? Bu sınır tekrar değişecek mi? Mesela 80 veya 90 km'ye çıkarılacak mı? 70 km hızı beğenmeyip E-5'te yarış yapan direksiyon canavarları, bir gün kontrol altına alınabilecek mi? Kamerayı görünce yavaşlayıp sonra gaza basan uyanıklara, kurallar öğretilebilecek mi? Sorular pek çok...
Artan araç sayısına rağmen, karayollarındaki bakım ve iyileştirmeler sayesinde, bu bayramda geçmiş yıllara göre daha az can kaybı olduğu söyleniyor. Bunu bir teselli olarak alalım. Peki, yalnızca 4.5 günlük tatilde 86 (yazıyla seksen altı) can kaybı normal bir sonuç mudur? Ülkemizde, her yıl kazalardan ölen insan sayısı, orta çaplı bir savaşın kayıplarıyla aynı seviyede. Bu ürkütücü gidişe mutlaka dur demeliyiz. Aksi halde, her bayram bu acılar tekrarlanır!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.