Yıllardan beri mükemmel organizasyonlarla gerçekleştirilen "Kariyer Zirvesi" serisine, bu sene bir yenisi daha (30 Haziran-4 Temmuz) eklendi. Kökleşen geleneği ile kurumsallaşan yapısı ile, artık uluslararası ölçekte ilgi uyandıran bu yılki Kariyer Zirvesine üniversiteyi bitirip, meslek ve iş hayatına adım atan beş yüzden fazla genç iştirak etti. Kamu ve özel sektörden onlarca bürokrat, eğitimci, uzman ve iş adamının; meslek ve hayat tecrübelerinden kesitler aktarıp, gençlere rehberlik ettiği Kariyer Zirvesi'nde, ben de bir konuşma yapma fırsatı buldum. Gençler pırıl pırıl, bilgili; heyecanlı ve bir o kadar da idealist... Ülke meseleleriyle yakından ilgileniyorlar ve memnuniyetle ifade etmeliyim ki, piyasada afra tafra ile gezen pek çok kişiden daha donanımlılar. Aktüel iç siyasi konular ve dış politikadaki gelişmeler çerçevesinde yaptığım konuşmadan sonra, bana ve diğer konuşmacılara çok sayıda dikkat çekici sorular yöneltti gençler. Anayasa değişikliği paketinden tutun da, Başbakan Erdoğan'ın gelecekte Cumhurbaşkanlığına aday olmasına; bunun iç siyasetteki muhtemel etkilerine, din ve bilim ilişkisinden "eksen kayması" tartışmalarına, Nabucco projesinin geleceğinden ülkemizin Orta Asya, Balkanlar ve Orta Doğu politikalarına, dünyanın değişmekte olan stratejik dengelerine; küresel ekonomik krizin hegemonik güç kaymasındaki etkisinden, orta ve uzak gelecekte Çin ve Hindistan'ın oynaması muhtemel siyasî ve askerî rollere kadar, çok kapsamlı sorular soruldu... Zaman darlığı sebebiyle ne yazık ki, gençlerin bütün sorularına cevap vermek mümkün olmadı. Sadece Anayasa değişikliği üzerinde ve özellikle yürürlüğe girdiği takdirde, HSYK'nın yapısındaki önemli değişikliklere ve Anayasa Mahkemesi'nin 1970 yılından beri sürdürdüğü; yetki aşımı, fonksiyon gasbı ve anayasayı ısrarla ihlal etme tutumundaki yanlışlığa temas etme fırsatı oldu. Hemen belirtelim ki, sırası geldikçe değerli gençlerimizin yönelttikleri sorulara, bu köşeden mümkün olduğunca detaylı cevaplar vermeye çalışacağım. Anayasa Mahkemesi'nin yarın ele alması beklenen, değişiklik paketi hususunda üniversiteli gençlerin derin endişeleri var. AYM'den ters bir karar çıkması hâlinde, ülkedeki istikrar ve toplumsal huzurun olumsuz yönde etkilenmesi ihtimaline karşı, endişelerini izhar ediyorlar. Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki, gençlerimiz bu yönüyle her gün herkese akıl satan; fikir empoze eden bir kısım aydın ve siyasetçilerden çok daha duyarlı ve daha makul bir yaklaşım içinde. Kerli ferli adamların yaşına başına bakmadan, çok ucuz ve kimi zaman gülünç hâl ve hareketler içine düşmesi karşısında, bu gençlerde müşahede ettiğim olgunluk ve ciddiyet beni istikbal adına bir kere daha ümitlendirdi, sevindirdi. Keşke baykuş misali, ülkenin geleceğine dair kara tablolar çizerek; bununla bir yere varmaya çalışan siyaset simsarları da, böyle gençlerden ibret alsa!.. Bugünkü gençler 1960'larda, 70'lerde yaşanan derin buhran ve ideolojik kavgalardan uzak kalma şansına sahip oldukları için, hayata bakış açıları daha düzgün ve tutarlı. Onlara bol şanslar diliyor ve şuurlu kişiliklerinden dolayı kendilerini kutluyorum!