Necef ve Darfur'un farkı ne?

A -
A +

Birleşmiş Milletler'in dünyanın farklı bölgelerindeki ihtilaflara müdahalesi; ne yazık ki çifte standartlı oluyor... Mesela son zamanlarda Sudan Hükümeti üzerinde büyük baskı uygulanıyor. Sebebi de; Sudan'ın güneyindeki Darfur vilayetinde sürmekte olan karışıklıklar sebebiyle, bölge insanlarının yüz yüze bulunduğu açlık tehlikesi ve bundan dolayı meydana gelen ölümler. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği; Cancavid isimli asi grupları silahsızlandırmadığı ve gıda ve yardım dağıtımı konusunda, BM görevlilerine yeterli kolaylığı sağlamadığı iddiasıyla, Sudan Hükümetini ısrarla suçlamakta ve baskı yapılmasını istemekte. Oysa bölgede inceleme yapan başka tarafsız gözlemciler ve bazı Batılı gazeteciler, iddiaların aksine; Darfur'da etnik temizlik faaliyeti olmadığını söyleyip yazıyor. Ama nedense onların sesini duyan yok... BM çıkışlı iddiaları dayanak yapan Amerika her saat başı tehditleri yeniliyor ve müdahalede bulunabileğini söylüyor. İngiltere de her zamanki gibi ABD'ye yakın durarak onun bu alandaki politikasına da arka çıkıyor. Son olarak İngiliz Dışişleri Bakanı Jack Straw, Darfur meselesi için Hartum'a gitti. Çeşitli madenler ve bilhassa petrol yönünden çok zengin kaynaklara sahip olan Sudan'ın Güney bölgelerinde, uzun senelerden beri iç karışıklıklar ve silahlı çatışmalar hüküm sürüyor. Bu çatışmalarda dış güçlerin çok büyük rol oynadığı artık herkesçe bilinen bir durum. Bölge nüfusunun kısmen Hıristiyan olması, dış provokasyon çalışmaları için elverişli bir ortam sağlıyor. Daha önce de yazdık; ABD eski Başkanı Carter, bu bölgede misyoner olarak uzun zamandan beri çalışıyor. Sudan hükümeti, Cancavid isimli silahlı asi grupları yasa dışı ilan ettiği ve onları silahsızlandırmaya çalıştığı halde, BM ve özellikle ABD tarafından suçlanmaktan ve tehdit edilmekten kurtulamıyor. Sudan hükümetinin gerekli tedbirleri almak için istediği mühlet de verilmiyor. Acaba neden? Diğer taraftan, haftalardır Irak'ın Necef şehrinde şiddetli çatışmalar oluyor. Bu çatışmalarda şimdiye kadar en az bin sivilin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ama Birleşmiş Milletlerden çıt çıkmıyor. Ayrıca Necef'teki bazı camiler ve bu arada Hazreti Ali'nin (R.A.) türbesi ciddi şekilde hasar gördü. Acaba Hıristiyan âlemine ait kutsal mekanlar böylesine zarar görseydi, durum ne olurdu? BM tavrındaki çifte standart gayet açık. Önceki gün İKÖ Dönem Başkanı olan Malezya Başbakanı Ahmed Bedevi, BM'ye müdahale çağrısında bulundu. Buna karşılık BM Genel Sekreteri Annan, Irak Başbakanı Allavi'yi arıyarak endişelerini bildirdi. Evet yalnızca endişelerini!.. Şimdi şunu sormak gerekiyor; Darfur'da ölenler insan da; Necef'te ölenler insan değil mi? BM, Darfur için esip gürlüyor da Necef için neden susuyor? Esasen, BM'nin tarihinde bu kabil davranışlar hep olageldi. Elli küsur seneden beri, Filistin'de akan kana ses çıkarmayan BM Teşkilatı, Doğu Timor Adalarını Endonezya'dan koparıp devlet haline getirmek için inanılmaz çalışmalar yaptı. Ve şimdi Doğu Timor bağımsız bir devlet. İnsan ister istemez düşünüyor; Darfur'da, Doğu Timor'da Hıristiyanlar ve diğer yerli kabile dinlerine mensup insanlar, BM himayesini kolay görüyor da; Filistin'deki, Necef'teki Müslümanlar niçin göremiyor? Bu çifte standardın sebebi, farklı dinler mi, madenler mi, yoksa petrol mü? Değilse nedir? Birileri açıklasa da öğrensek!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.