"Ölü Deniz- Lût Gölü" hepten ölmemeli!..

A -
A +

Önceki akşam, Türkiye'den bir grup gazeteci ile birlikte Lût Gölü'nün kıyısında idik... Lût Kavmi'nin helak olduğu yer... Lût Kavmi'nin ibret ve dehşet verici hikâyesini, ilgili kitaplardan teferruatlı şekilde okumak lâzım. Ama Lût Gölü,(Arapça Bahru-l meyyit -Ölü deniz) de, bu gidişle bir çevre felaketine uğramak üzere! Ürdün (Şeria)nehrinin suları (Ki, son derece küçük bir nehirdir Yıllık su hacmi ortalama 1.5 milyar m3 civarında.) İsrail, Suriye ve Ürdün tarafından artan ihtiyaçlar sebebiyle tamamen tüketilmekte. Bu sebeple Göl, akarsudan beslenememekte... Su yüzeyi, deniz seviyesinin 422 metre aşağısında olan Gölün derinliği de 376 metre olarak belirtiliyor. Toplam 600 km2 genişliğinde bir alanı kaplayan göl, her yıl yaklaşık bir metre seviye kaybetmekte... (Ürdün'de su kıtlığı ayrı bir büyük problem...) Dün, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cudeh ile görüştüğümüzde, Ürdün için yeni heyecan verici projelerden biri olarak, Ölü Deniz'i kurtarmak için, Kızıl Deniz'den buraya bir kanal (RedSea - DeadSea Canal) açılmasından bahsetti. Bakan, Türk Müteahhitlerinin dünyadaki başarı hikâyelerinden birisini de bura da yazabileceğini ifade etti. Tabii hemen şu açıklamayı da yaptı: "Mısırlı kardeşlerimiz kanal deyince, hemen Süveyş Kanalının mevcudiyetini hatırlatıyorlar. Oysa bizim yapmak istediğimiz, gemilerin geçeceği kanal değil, bir boru hattı... (Halen İstanbul boğazından Haliç'e çekilmiş olan hat gibi... Yani yeni açılmak istenen Kanal İstanbul gibi de değil.)" Bakan detay vermedi ama, anlaşılan Mısır, Bölgede Süveyş Kanalına bir alternatif istemediği için, hemen buluttan nem kapıyor! Ürdün Dışişleri Bakanı, Türkiye ile ülkesi arasındaki çok özel ve mükemmel siyasi ilişkiler yanında, ekonomik ilişkilerin de çok daha iyi seviyelere çıkarılabileceğini belirtti. Hali hazırda, Bölge'deki bütün olumsuzluklara (Suriye karayolunun kapanması...)rağmen, Türkiye ile ticaret hacminin önemli artış kaydettiğini hatırlattı. Bakan Cudeh, Arap Baharı'ndan önce, Türkiye-Ürdün-Suriye ve Lübnan arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşmasının bölgedeki gelişmeler sebebiyle duraklamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Türkiye ile başından beri her seviyede ikili ilişkilerin mükemmel yürüdüğünü vurguladı. Türk - Ürdün ikili ilişkileri 1937'de Melik Abdullah'ın ziyaretiyle, güçlü bir ivme kazanmış ve bugüne kadar iki taraf arasında herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış... Suriye Meselesinde de Türkiye ile Ürdün arasında, çok iyi bir işbirliği olduğunu kaydeden Bakan Cudeh, kendisinin mevkidaşı Sayın Davutoğlu ile her vesile bu konuda yakın bir mesai içinde olduğunu söyledi. Bakan Cudeh, mülteci konusunda iki ülkenin benzer sıkıntıları yaşadığını ifade ederek şunu söyledi: Ancak Ürdün'ün bu konuda özel bir durumu var. Halen günde ortalama 4-5 bin mülteci bize sığınıyor. Endişem o ki, Suriye'nin Güney Bölgesinde çatışmalar yoğunlaşırsa, günde 100 bin kişi bile topraklarımıza akın edebilir. Tabii bu bir felaket olur! Gerçekten 6.5 milyon nüfuslu Ürdün'de halen 400 binin üzerinde mülteci var. Bunlara yıllar önce gelmiş olan 1.2 milyon Filistinli, 1 milyon Iraklıyı da kattığınızda, problemin büyüklüğü kendiliğinden anlaşılıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.