Putin'in ziyareti...

A -
A +

Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin'in daha önce ertelenmiş olan ziyareti, çok ilginç bir dönemde gerçekleşti. Son iki ayda, Putin'in sağlığı konusunda pek çok spekülasyon yapıldı. Hatta kısa süre önce Japon Başbakanının Moskova ziyaretinin ertelenmesi de buna bağlandı. Ama Putin dün, çok kalabalık bir heyetle İstanbul'a geldi. Ziyaretin kendisi elbette çok önemli... Ama daha önce belli olmasına rağmen, ziyaretin gerçekleştiği zaman dilimi de çok dikkat çekici. Şöyle ki, Türkiye ile Rusya arasında yaklaşık iki yıldan beri soğuk rüzgârlar estiren Suriye konusunda, kritik gelişmeler yaşanıyor. Türkiye, Beşar Esed'in giderayak bir çılgınlık yapma ihtimaline karşı, sınırlarında güvenlik takviyesi için NATO'dan Patriot füzeleri talep etti. Bu talebi kabul eden NATO halen, konuşlandırma için çalışmalarını yürütüyor. Rusya, daha önce Malatya-Kürecik'e kurulan radar sistemine karşı çıktığı gibi, bu füzelerin Türkiye'ye gelmesine de karşı... Suriye meselesinde, Çin ile birlikte; BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkını kullanarak uluslararası sistemi kilitleyen Rusya, Esed sonrasını konuşmaya başlamakla birlikte, bunun kendi kontrolünde ve elbette stratejik menfaatlerinin doğrultusunda neticelenmesini istiyor. Rusya'nın bu konuda "düğüm noktası" olduğu, dört gün önce Başbakan Erdoğan tarafından çok net biçimde dile getirilmişti. Moskova-Şam seferini yapan Suriye'ye ait yolcu uçağının Türkiye tarafından indirilip aranması, iki ülke arasında kimi beklentilerin aksine, fazla gerginliğe yol açmadı. Tam aksine Putin, ziyaret tarihi olarak 3 Aralık'ı hemen ilan etmişti ve dün de bunu gerçekleştirdi. Rusya daha önce, Suriye'nin kimyasal silah kullanmayacağını taahhüt ettiğini açıklamıştı. Ama tersi yönde, bugün Türkiye o endişeyi taşıyor. Kaldı ki, yakın zamana kadar Baas rejiminin kilit adamlarından olan General Menaf Tlas, Esed'in her an böyle bir çılgınlık yapabileceğini söylüyor... Evet, Putin'in ziyareti böyle bir atmosferde gerçekleşti. Her iki tarafça da sık sık dile getirildiği üzere, Türkiye-Rusya ilişkilerinde Suriye alternatif değil... İki ülkenin çok daha derin ve stratejik ilişkileri söz konusu. Dün İstanbul'da gerçekleşen yüksek düzeyli iş birliği konseyi ve imzalanan onbir önemli anlaşma da bunun apaçık bir göstergesidir. Güvenlik, ticaret, finans ve kültür alanlarında yapılan anlaşmalarla, iki ülke arasında yüksek seviyedeki iş birliği perçinlenmiş oldu. Özellikle kara para aklama konusunda yapılan anlaşmayı zikretmek gerekiyor. Bölücü terör örgütünün finans kaynaklarının kurutulması noktasında çok önemli bir gelişme! Zira PKK'nın bu ülkede çok büyük miktarda finans bulundurduğu biliniyor... Türk-Rus ilişkilerinde, bilhassa ekonomik alanda belki de tarihin en iyi dönemi yaşanıyor. Ama siyasi alanda da benzer ifadeyi kullanmak mümkün. Ermenistan meselesi hariç tutulursa, Türkiye ile Rusya arasında hemen her konuda bir diyalog ve karşılıklı anlayış yaklaşımı var. Tarih boyunca Türkiye, zaman zaman açık tehdit aldığı Kuzey'deki büyük komşusuna karşı emniyet limanları aramıştı. Ama özellikle 19 ve 20. asırdaki tablonun artık çok değiştiğini biliyoruz. Dün İstanbul'da gerçekleşen zirve bunun net bir yansıması.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.