Suriye ile ipler koparken...

Türkiye-Suriye ilişkilerinin gerginleşmesinde, hızlı bir tırmanma yaşanıyor... Bugüne kadar karşılıklı yapılan açıklamalar, yerini daha sert mesajlara ve kimi eylemlere bırakmış görünüyor. Arap Birliği'nin Suriye'nin üyeliğini askıya alma kararının akabinde, Suudi Arabistan, Katar ve Fransa ile birlikte, Türkiye'nin de bu ülkedeki diplomatik misyonlarına karşı saldırılar gerçekleşti. Türkiye bu saldırıları sert bir nota ile kınarken, Suriye tarafından resmî özür geldi. Ancak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamalara baktığımızda, bu özrün Türkiye'yi pek de tatmin etmediği anlaşılıyor. Zira Davutoğlu, bahse konu saldırılara karşı "en kararlı tavrın konacağını ve Suriye halkının haklı mücadelesinin yanında yer almaya devam edileceğini..." vurgularken; aynı gün içinde, Suriye muhalefeti ile de bir araya gelip, izlenecek stratejiyi görüştü. Bu arada, Türkiye'nin Suriye'deki diplomatik görevlilerinin yakınları tedbir amaçlı olarak geri döndü. Keza mücbir sebepler olmadıkça, Türk vatandaşlarının Suriye'ye gitmemesi tavsiyesinde de bulunuldu. Bütün bunlar, kısa süre içinde cereyan eden sıcak gelişmeler. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Arap Birliği'nin aldığı kararı "çok tehlikeli ve yasa dışı" ilan ederken, Ahmet Davutoğlu, tam tersine bu kararın Türkiye ile yapılan istişarelere uygun ve doğru bir karar olduğunu, çok açık bir dille kayıtlara geçiriyor. Suriye'de iç istikrarsızlık her geçen saat kötüleşirken, Orta Doğu Bölgesindeki etki ve yansımaları da artıyor. Arap Birliği'nin Suriye ile ilgili kararı, gerçekten önemli. Zira aynı kuruluş, uzun yıllardan beri, bu ölçüde net bir tavır ortaya koyamıyordu. Her ne kadar Irak'ın çekimser kalması, Lübnan ve Yemen'in aleyhte oy kullanması ile bahse konu kararda ittifak sağlanamamışsa da, sonuç itibariyle bu karar, Suriye Yönetiminin daha çok yalnızlaşması ve köşeye sıkışmasını sağlayacaktır. Arap Birliği'nin bu kararı, bir taraftan Türkiye'nin de elini rahatlatırken, diğer yandan Suriye'ye karşı daha yumuşak davranan Rusya ve Çin'in de, bundan böyle tavır değişikliğine girmesine yol açabilecektir. Bu yüzden olacak ki, kararın ardından ülkedeki yabancı diplomatik misyonlara saldırılar ardı ardına geldi. Arap Liginin, yarın Rabat'ta yapacağı olağanüstü toplantıdan çıkacak yeni kararlar ile Başbakan Erdoğan'ın, Hatay'daki kampları ziyareti sırasında, Suriye'ye uygulanacak siyasi ve ekonomik yaptırımları açıklaması oldukça önemli. Şu sıralarda tartışması devam eden "Tampon Bölge" meselesi de dahil olmak üzere, bugünden sonra Suriye meselesine dair gelişmeler, anlaşılıyor ki daha hararetli olacak. Suriye'ye yakın zamanda, bir uluslararası organizasyon şemsiyesi altında, askerî operasyon beklenmiyor. Amerika Suriye meselesinde Arap Birliği ve Türkiye'nin öncülük etmesini istiyor. Halihazırdaki görüntü de bu minval üzere. Bakalım, önümüzdeki kritik günler ne getirecek?!.