Yargıda üçüncü reform paketi

A -
A +

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, dün yeni yargı reformuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Buna göre, hali hazırda yargı sisteminin işleyişine dair pek çok aksaklık ve tıkanma giderilebilecek... Başta uzun tutukluluk süreleri olmak üzere, tutuklamanın istisna olmak yerine, adeta kural haline getirilmesinin son yıllardaki en yoğun şikâyet konusu olduğunu biliyoruz. Halen ceza infaz kurumlarında, kırk binden fazla tutuklu insanın bulunuyor olması bile, tek başına problemin niteliğini ortaya koyuyor. En önemli konulardan biri olmakla birlikte, tutuklama tedbirine sıkça başvurma ve bunun süresi mevcut sıkıntılardan sadece iki başlığı. Adliye ve temyiz mahkemelerinin raflarında, yıllardır tozlanan; sonuçlanmamış milyonlarca dava dosyası işin püf noktası... "Geciken adalet, adalet değildir." özdeyişini, herkes tekrarlıyor ancak, bugüne kadar tam anlamıyla çözüm bulma bahtiyarlığına kimse erişemedi! Bakan Ergin'in ifade ettiği üzere, şayet bu yeni paket sadra şifa olacaksa, ne mutlu ülkemize ve halkımıza... Bu türden paketlerin genellikle iki mahzuru ortaya çıkıyor. Birincisi "torba yasa" konseptinde yapılan değişiklerde, birbiri ile ilgisiz pek çok konu aynı metin çerçevesinde çözümlenmeye çalışıldığı için, öngörülemeyen çeşitli mahzurlar ortaya çıkıyor. Öncelikle buna dikkat etmek lazım. İkinci olarak bizim ülkemizde, özellikle son yıllarda çıkarılan kanunların metin yazılımında ve ifade biçiminde, boşluk ve belirsizliklere mahal veren sonuçlar doğuyor. Bu, acele yapılan değişikliklerden de kaynaklanabiliyor. Örnekleri çoktur... Sonradan boşluğu doldurmak için yeni düzenlemelere ihtiyaç doğuyor, bu da tabii beraberinde gereksiz tartışmalar getiriyor! Halen Cumhurbaşkanlığı seçimi ve görev süresi ile alakalı olarak yapılmakta olan düzenleme en taze örnektir. Bu arada adli reformlarda, geçmiş dönemlere nazaran AK Parti iktidarının çok çok başarılı olduğunu da, teslim etmek gerekir. Gerek fiziki mekânların iyileştirilmesi, gerekse personel eğitimi ve kadro takviyesi yönünden, hakikaten büyük işler yapıldı. İstanbul'da Avrupa'nın en büyük adliye sarayı yapıldı ve hizmete girdi. Anadolu yakasında da dünyanın en büyük adliye sarayı yakında hizmete girecek. Elbette sadece bina yapmakla iş bitmiyor. Ama yeterli ve kaliteli mekân olmadan da, bu önemli hizmetin gereği gibi ifası mümkün değildir. Sadede gelirsek, yeni reform paketinde hem usul hem esas bakımından önemli değişiklikler yer alıyor. Sayın Bakan'ın takdim ettiği şekliyle paket Meclis'ten geçtiği takdirde, öncelikle artık infaz kurumlarına sığmayan tutuklu sayısında önemli düşüşlerin olacağını belirtmek gerekiyor. Bundan sonra da tutuklama yerine, daha ziyade adli kontrol tedbirlerinin uygulanacağı anlaşılıyor. Diğer taraftan cezaların mahiyeti ve miktarında yapılacak değişikliklerle, basit suçlarda; hapis yerine para cezalarına hükmedilmesi, bunların bir kısmının da peşinen kabulü halinde, soruşturma sürecine dahi başvurulmaması mümkün olacak. Çek konusunda olduğu gibi, bazı alanlarda hapis cezasının tümden kaldırılması, bazı cezaların infazının adli merciler yerine mülki makamlarca yapılması da söz konusu. Velhasıl yargı sistemini epeyce hızlandıracak ve mevcut yığılmayı sona erdirecek epeyce tedbir öngörülüyor. Hayırlı olsun diyelim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.