Otuzüç yılı çoktan geride bıraktık

A -
A +

Sinemanın da, tiyatronun da, bir kor misali içimize düşeli daha uzun yıllar oldu. Ama bir eleştirmen olarak bir koltuğa oturmak bir başka heyecanın, bir başka gururun milâdıydı.. Neyse, gelelim, şu bizim ilk dostlarımızdan ŞEHİR TİYATROLARI'na.. O yıllarda Halkla İlişkiler diye bir görev yoktu. Basın Temsilciliği vardı. Ve ilk olarak GÜNGÖR GEZER'i tanıdık. Bizim Yokuş'tan arkadaşımızdı. Son derece dikkatli, gerçek bir gönül dostuydu... Uzun bir süre çalıştı. Sonra bir sabah kalp yetmezliğinden kaybettik. Birkaç gün sonra TAYFUN TÜRKİLİ, bu göreve getirildi. Ve görevin adı da Halkla İlişkiler oldu. Türkili, bir tiyatro yazarıydı. Radyolarda nice eseri oynanmıştı. Uzun yıllar çalıştı. Ve bir sabah emekliye ayrıldı. Bir süre Emine Güngör bu ağır işi -başarıyla- yönetti. Ve şimdi gene Basın Bürosu Şefi olarak, çok yönlü bir meslekdaşımız bu göreve getirildi. ÜSTÜN AKMEN Güzel Sanatlar'ın her alanında söz sahibi bir meslekdaşımızdır. Ve bu düşünce değerli sanatçı Ayla Algan'ın fikriydi. Tasavvur kısa sürede gerçekleşti. Ve yeni müdür değerli aktör Şükrü Türen'in de onayıyla Üstün Akmen göreve başladı. İşte anlattıkları... "İlk tasarım, bir Türk Tiyatro Dergisi çıkarmak. Ve Macit Koper-Orhan Akkaya-Günyüz Tuna'yla çalışmaya başladık. Ve Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü olarak kolektif çalışmamızın bütün birimleri de etkileneceğinden eminiz. Ve çalışmalarımıza "Aylık İletişim Bülteni" hazırlamakla başladık. Ağustos içinde bu fikri gerçekleştireceğiz. Şehir Tiyatroları'mızın içinde bulunduğu bir kısır döngüden kurtulacağına inanıyorum. Çok güçlü ve değerli sanatçılarımız bu işe mutlak omuz vereceklerdir. Tiyatrolarımızın eksikliğine gelince, Genel Sanat Yönetmenimiz Şükrü Türen ve Müdürümüz Muharrem Ergül'le tam bir anlaşma içindeyiz. Şunları sıralayabilirim.. İETT'den temin edilecek, şehir içinde tiyatroların logosu ve sezon oyunu afişlerini de dizayn ederek oluşturmak ve küçük bir tiyatro müzesi haline getirmek istiyoruz. Böylece seyirciye, izleyiciye oyun hakkında daha geniş bir bilgi sunulacaktır. Alışıla gelmiş gala gecelerinin yeknesak havasına da bir başka hava katmak istiyoruz. Konservatuar'dan temin edilecek öğrencilere, flüt, keman gibi taşınması kolay enstrümanlarla küçük ölçüde bir konser verdirmek. Ve gene öğretim kuruluşlarında, Tiyatro Kolu olanlarla işbirliği yapmak, konferans, panel gibi etkinlikler düzenlemek niyetindeyiz. Bunlardan başka her oyunla ilgili bilgiler sunmak ve varsa yayınlanmış eleştirilere de yer vermek. Buna paralel olarak İzleyici Kulübü kurmak gibi bir projemiz de var. Bir de yüce bir temennimiz var. Okullara Tiyatro Kültür Dersi koymak. Buna samimiyetle inanıyorum, bu olay tiyatromuza yeni bir ruh, engin bir zenginlik kazandıracaktır. Görmek istediğim oyunlara gelince.. Dino Buzat'ın Tatar Çölü, İbsen'in Yaban Ördeği, Ostrovski'nin Akıllı Adam da Yanılır, Strindberg'in Düş Oyunu. İnandığım, gücüne, etkisine güvendiğim ve çok sevdiğim bu sanat dalını engin ufuklara götürmek.." Üstün Akmen'in bu dilek ve temennilerine biz de yürekten katılıyoruz. Ve bir gün yavaş yavaş bir gururumuz haline gelen Şehir Tiyatroları'nı ideal bir noktada göreceğimize inanıyoruz. Sağlam ve inançlı bir yönetici kadrosu ve onlarla mükemmel işbirliği yapabilecek. Güzel Sanat'ların her dalında söz sahibi bir Akmen.. İyi dileklerimizle.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.