Her ne kadar; acil önlemler paketi açıklanmadan, görüşlerimizi belirtiyorsak da, nereden bakılırsa bakılsın, Türkiye'nin çok acil hem de külliyetli miktarda dövize ihtiyacı olduğu görülüyor. En az 25 milyar ABD doları ile ifade edilen bu ihtiyacın acilen sağlanabilmesi için de, Başkan Bush'un devreye girmesi kaçınılmaz bulunuyor. Gerçekten de, Meksika, meydana gelen benzer bir krizden ancak ABD'nin yardımı ve güvencesiyle çıkabilmişti. 50 milyar dolar Hatırlanacağı üzere, benzer bir krizle karşı karşıya kalan Meksika'ya tam 50 milyar dolar sağlanarak, muhtemel kaos önlenebilmişti. Ne var ki, krizin başgöstermesiyle birlikte Meksika Devlet Başkanı alelacele ABD'yi ziyaret ederek, Başkan Clinton'dan gereken desteği sağlamıştı. ABD'nin kefaletini sağlayan Meksika, 50 milyar dolarla krizi atlatırken, şimdi normal bir ekonomik süreç yaşıyor. Sıra Türkiye'de İçine düşülen krizden kurtulabilmenin en sağlam yolu, en az 25 milyar doların temininin ABD'nin kefaletiyle ancak gerçekleşebileceğine göre, Başbakan Ecevit'in vakit kaybetmeden Washington'a gitmesi gerekiyor. Yıllar yılı ABD'nin hem dostu, hem de müttefiki olan Türkiye'nin ekonomik krizden kurtarılması Başkan Bush'un desteğini icap ettiriyor. ABD'nin kefaletini kazanan Türkiye'nin başta Dünya Bankası olmak üzere çeşitli finans kurumlarından döviz sağlaması hiç de zor olmayacaktır sanırız. Derviş faktörü Üstelik, Ekonomi'den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in bu süreç içinde büyük bir rol alması bekleniyor. ABD'den sağlanacak desteğin yanısıra Derviş faktörünün de devreye girmesiyle, Türkiye'nin 25 milyar hatta daha fazla miktarda doları bulması kolaylaşıyor. Belki acil önlemler paketinde, gerekli döviz miktarından bahsedilmeyebilir. Ne var ki, Türkiye'nin; hangi önlemi alırsa alsın, eninde sonunda dövize ihtiyacı olan bir ülke konumundan kolay kolay kurtulamıyacağı anlaşılıyor. Bu yüzden de, kesinlikle en az 25 milyar dolara ihtiyacımız olduğu ortaya çıkıyor. Üstelik, bir türlü sağlanamayan istikrar, özellikle dolara hücumu adetâ körüklüyor. Nitekim, dün doların 1 milyonu görmesi, artık tasarrufları "yastık altına" alma eğilimi sergiliyor. Her şeyden önce, güvenin yeniden sağlanması ve dövize hücumun önlenmenin yolları bulunmalı. Acil önlemler Acil önlemler paketinde veya pazartesi günü açıklanacak programın ikinci bölümünde, dövize eğilimi kontrol altına alabilecek kararların olması bekleniyorsa da; ancak sağlanacak dolarla, piyasanın sıkışıklıktan kurtulabileceği öne sürülüyor. Yoksa; kemerleri ne kadar sıkarsak sıkalım, bu krizden dış yardımsız kurtulabilmek galiba mümkün olmayacak.