Nedense sahip bulunduğumuz "muazzam" konumu ve potansiyeli görmezlikte ısrar ediyor ve çoğu kez "ham hayal" peşinde koşma, amacımız oluyor. İstanbul'da başlayan "Üç Denizin Hikâyesi: Dünya Enerjisi ile Bütünleşme" konulu konferans, dileriz ki; stratejik konumumuzu ve ihmallerimizi yeniden gündeme getiriverir... Her şeyden önce, bu toplantı bile; Avrasya ile ilgili her türlü davranış ve politikamızın yetersizliğini ortaya koyuyor. RAHMETLİ ÖZAL Rahmetli Özal zamanında; Avrasya'nın önemi ısrarla kavratılmak istenmiş hatta 9. Cumhurbaşkanı Demirel, sık sık yaptığı ziyaretler ve girişimlerle buralara önem verilmesini vurgulamıştı. Ne var ki; kamuoyu ve özellikle devlet çarkı hâlâ gerçekleri kabullenemiyor. Oysa; Avrasya ile işbirliği geliştirildiği takdirde, Türkiye ile bölgenin ticaret hacminin 20 yıl içinde 100 milyar doları aşabileceği seslendiriliyor. Unutulmamalıdır ki, gerçekleşebildiği takdirde, sadece Bakü-Ceyhan petrol boru hattı bile, Türkiye'nin ekonomik can simidi gösteriliyor. Ancak, Avrasya'nın geleceğini ortaya koymada, Rusya'nın büyük partnerimiz olduğu "demoklesin kılıcı" gibi başımızda durduğu anlaşılıyor. Hatta, Rusya'nın Avrasya'nın ekonomik geleceğinde söz sahibi olmak uğruna, politik ve askeri önlemler peşinde olduğu da, daima göz önünde bulunuyor. Gerçi, Rusya'nın "Mavi Akım Projesi" kamuoyunda çeşitli münakaşalara sebep oluyor ama, asıl amaç daima gündeme gelmiyor. GÜVENLİK KUŞAĞI Aslında; bölgenin doğal kaynaklarının zenginliği Avrasya'da bir güvenlik kuşağının oluşturulmasını da "acil" olarak gerektiriyor. Türkiye'nin stratejisini bu yönden de yeniden gözden geçirme zorunluluğu kendini hissettiriyor. Orta ve uzun vadeli stratejilerin yanısıra, öncelikle yapılması gereken işlerin başında, Türk devletleri arasında, gümrük, bankacılık, ulaşım, haberleşme, çifte vergilendirme ve bürokratik konularındaki sorunların aşılması geliyor. Bu arada; Azerbaycan gibi bazı Türk devletleriyle yapılan girişimlerin sık sık gözden geçirilerek, "teyit" edilmesi ve kusursuz bir şekilde işletilmesi de icap ediyor. DEMİREL'İN UYARISI Dünkü konferansta, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yaptığı önemli konuşmanın ışığında, uyarıların taraf hükümetler tarafından gündeme getirilmesi bekleniyor. Özellikle, Bakü-Ceyhan petrol boru hattının tamamlanmasının, Avrasya ile olan ilişkiler bakımından "lokomotif" görevi gördüğü unutulmamalı. Öte yandan, 21-24 Haziran tarihleri arasında yapılacak "III. Uluslararası Karadeniz Ortakları Toplantısı"nda da, Avrasya ilişkileri, gündeme taşınmalı. Nereden bakılırsa bakılsın, Avrasya yeniden "umudumuz" olmalı ve bu konumunu her ne pahasına olursa olsun yitirmemeli.