Kilitlenmiş Türkiye!..

A -
A +

Bütün olumsuzluklara rağmen, umudumuzu yitirmemekle beraber, kilitlenmiş bir Türkiye istemiyoruz. Her ne kadar, kurtulma sinyalleri alınıyorsa da, ülkemize şöyle bir bakıldığında; her bakımdan kilitlenen ve ne yazık ki "mefluç" halden bir türlü sıyrılamayan bir manzara ile karşılaşılıyor. ARAYIP BULMAK Daha önceleri de belirtmeye çalışmıştık; Bu feci duruma nasıl geldiğimizin sorgulanmasını bir kenara bırakarak, kurtuluşun daha "sağlam", daha "çabuk" yollarını arayıp bulmalıyız. Her şeyden önce; tam anlamıyla oturmayan ve zaman zaman da yara alan "demokrasiye" sıkı sıkı sarılmalıyız. Kötü gidişi demokrasi ile özdeşleştirmeyelim, asla bağdaştırmayalım. YIPRATMAMALIYIZ Mekanizmayı işletmesi beklenen politikacılarımızın çoğunun yaşlanmasından veya eskimesinden, hatalarından hatta gaflarından dolayı demokrasiyi yıpratmayalım. Unutmayalım ki, demokrasi hepimize bir gün lâzım olabilir. Daha doğrusu, demokrasi belki de üzerinde "asgari müştereklerde" buluşulabilir tek rejim olarak karşımıza çıkıyor. Yeri gelmişken; sık sık eleştirilen, çoğu kez de haksız yere itham edilen "yaşlı" sayılan siyasetçilerimizin hakkını yemememizin gerektiğine inandığımızı "samimiyetle" belirtelim. Gerçekten de; bu ülkede, siyaset veya devlet adamı kolay kolay yetişmiyor. Kendisini politik atmosferin içinde bulanlar da, kısa sürede yıpranıyor. Ya da, yaptıkları hatalar, gaflar ve maalesef suiistimaller yüzünden ortadan yok oluyorlar. EN TAZE ÖRNEK Bunun en taze örneğini, eski bir Savunma Bakanı'nın başından geçen trajik olaylarda gördük. Oysa; gönül arzu ederdi ki, ne eski Savunma Bakanı bu durumlara düşsün, ne de böylesine "katı" ithamlar yapılsın. Aslında, "düşenin dostu olmaz" diye bir deyim sık sık Türkiye'de yaşanmıyor değil ama koskoca bir Milli Savunma Bakanı'nın içine düştüğü veya düşürüldüğü feci durum, insanı üzüyor. Bu arada, ülkenin atlattığı kritik dönemler de hatırlanmalı. "KAHT-I RİCAL" Sürekli "Kaht-ı Rical" olayları yaşayan bir ülkede, sağlam kalabilenleri de olur olmaz ithamlara hedef yapmayalım. Kilitlenen bir Türkiye'de, bir de "kadro" sıkıntısı çekilmemeli. Konuya, kilitlenmeden "Kaht-ı Rical"e kadar getirmemizin altında, ülkede yaşanan olayların tesirini aramak gerekiyor. Nereden bakılırsa bakılsın; bütün olayların temelinde, rejimin sağlıklı işlememesi yatıyor. Demokrasiyi kemirmeden uygulayabilseydik, içine düşülen bunalımların hiçbiri olmazdı. Ne yapıp yapıp öncelikle kilitlenmeyi çözmeliyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.