Ey okurlarım, ey vatandaşlarım; işte size Türk Ceza Kanunu'nun "Hırsızlık Suçu" ile ilgili 141-142 ve 143'üncü maddeleri; tekrar tekrar okuyun. "Adi hırsızlık suçunu" okuyun, "kaç yıl ceza verildiğini" görün; "nitelikli" hırsızlık suçunu okuyun, "kaç yıl ceza verildiğini" görün ve de bu cezaların "nasıl ve neden arttırılacağını" ve mesela "çalınan mal kamuya ait olursa, suç, alet kullanılarak veya gece işlenirse ne olacağını" tekrar ve de tekrar okuyun!.. Sonra da, "aracılar kullanarak, para dolu çantalar gönderip" yani "suç işlemek için örgüt kurup" ve de "bir gece içinde değil", günlerce ve gecelerce uğraşarak, büyük çoğunlukla gece oynanan karşılaşmaları organize ederek, maç satın alanlara, her gün yüz binlerce vatandaşımızın ve dünyada yüz milyonlarca insanın oynadığı bahis oyunlarında, yöneticileri, teknik adamları, oyuncuları, hakemleri "ayarlayarak" yüz binlerce euroyu, doları, Türk Lirasını cebine atacak olan şikecilere verilen cezaları "Oldu da bitti maşallah" misali "sünnet eden" kanun teklifinin Millet Meclisi'nden "nasıl alel acele çıkarılmaya başlandığını" da okuyup, spor adına, futbol adına, hukuk adına, ahlâk adına "ne olduğunu görerek" ağlayın!.. İşte o maddeler: HIRSIZLIK Madde 141. - (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal sayılır. NİTELİKLİ HIRSIZLIK Madde 142. - (1) Hırsızlık suçunun; a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında, b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında, d) Bir afet veya genel bir felâketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında, e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında, f) Elektrik enerjisi hakkında, İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Suçun; a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak, b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle, e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak, g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında, İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır. (3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi hâlinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, on beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. SUÇUN GECE VAKTİ İŞLENMESİ Madde 143. - (1) Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır. *** İşte sevgili okurlarım, daha "yeni çıkarılmış olan" 6222 sayılı Kanun ile "şike yapanlara verilen cezayı 5-12 yıldan 1-3 yıla indiren" kanun teklifinin 1'inci maddesinin TBMM'de kabul edilmesinden sonra, benim ilk aklıma gelen bu; bilmem ki, bir ülkede "şikeye devam" kararı "yasal olarak" başka nasıl verilebilir?..