Dört Büyüklerde ara açılıyor!

Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor başkan ve yönetimleri, “kulüp içi mücadeleleri, krizleri ‘kısa sürede’ sıfırlayamazlarsa”, Galatasaray ile açılmaya başlayan arayı kapatma imkân ve fırsatını kaybedecekler!..

 

G:Saray başkanı ile teknik direktörünün “Hedef artık Avrupa. Transferleri Şampiyonlar Ligi’nde başarıyı hedefleyecek şekilde yapacağız” açıklamalarını ciddiye almazlar ve “Galatasaray’ı nasıl yakalayacaklarını” şimdiden düşünüp, gereğini yapmazlarsa, “yarınlarda” onları zor, hatta çok zor günler, haftalar, aylar, sezonlar bekleyecek…

 

Onlar, ne yazık ki, kaç sezondur “Süper Lig’de Galatasaray’ı nasıl geçeceklerinin formüllerini” bile bulamadılar ve de “25. şampiyonluğa ulaşmasını, 5. yıldızı takmasını, hedefe ‘Şampiyonlar Ligi’ni’ koymasını” seyretmekten öteye gidemediler…

 

Dursun Özbek, “Galatasaray’ın büyük başkanları listesinin zirvelerinde yer almayı” yönetimdeki arkadaşlarıyla beraber yaptığı art arta hamleler ile hak ederken, ne yaptılar Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın,

 

Trabzonspor’un başkanları?..

 

“Kulüpleri içindeki çekişme ve krizleri” bir türlü çözemediler; “Atı alanın, Doğu’daki Üsküdar’ı geçmek bir yana, Batı’da Edirne’yi bile geçtiğini” göremediler, sezemediler. Durmadan hoca değiştirdiler, transfer yarışına çıktılar.

 

Sonucu yaşıyoruz!..

 

 

Bir Vehbi Koç vardı...

 

 

Zamanında ülkenin en büyük iş adamlarından biri olan rahmetli Vehbi Koç’un “Yönetici olabilirsiniz ama başkanlık yok” kısıtlaması ile “oğullarının kulüp başkanlığı yolunu” kestiğinde şaşırmış ve de pek mantıklı bulmamıştım.

 

Bugünler de “ne kadar haklı olduğunu” bir defa daha anlıyorum.

 

Onun, “spora da uzanan yöneticilik anlayışının ne kadar doğru olduğunu” yaşayarak görüyoruz.

 

Sözü keşke dinlenseydi, dinlenmedi; örnek ortada!..

 

 

ŞAKA!

 

 

Herkes şaşkın… Hatta “Kemerburgaz tesislerinin altında ‘darphane’ mi kuruldu” esprisi bile yapılıyor…

 

Osimhen’ler, Sane’ler ile yetinmeyen bir başkan var Galatasaray’ın başında…

 

Kemerburgaz’dan 800 kilometre uzaktan olan ben şaşırabilirim.

 

Ama Kemerburgaz’dan 800 metre uzakta yaşayan İstanbullu meslektaşlarımın bazılarının şaşırmalarına şaşıyorum.

 

“Nasıl” sorusuna cevap bulmak bir gazeteci için o kadar zor mu?..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...