Gidenler gitsin, gelenler gelsin!

Muslera gitmek mi istiyor; gitmeli…

 

Yerine Günay var; geçen sezon Türkiye Kupası maçlarında “Muslera giderse, ben varım” dedi.

 

Muslera da “hakkını” teslim etti; “Ben gidiyorum, fazla üzülmeyin, yerime Günay var” diyerek…

 

Eğer “mutlaka ‘yeni bir Muslera’ aranıyorsa”, verilecek paraya yazık, Muslera’nın yeri çok ama çok zor dolar; hayal görülmesin…

 

Ben, Günay’a “bir Galatasaraylı olarak” sonuna kadar güveniyorum…

 

 

 

 

 

 

Başka “gitmek isteyen” varsa, o da gitmeli; mesela Morata!..

 

Eğer “İcardi sahalara dönüyor” diye gitmek istiyorsa gitmeli…

 

Onun yerini alacak “forma bekleyen” Ahmed Kutucu var, yerini doldurur…

 

Osimhen gitmek mi istiyor; anladığım kadarıyla, kalmaya yakın, “kalması için pazarlık etmek isteyen” bir menajeri var.

 

Galatasaray yönetimi, masaya oturmalı ve Osimhen’i takımlarında tutacak “nihai” kararı vermeli… Giderse, İcardi - Ahmed Kutucu ikilisine güvenilmeli…

 

Barış Alperli, Yunus Akgünlü forvetin orta ilerisine, Mertens gidiyor; işte “onun ayarında bir adam” mutlaka alınmalı; paraya kıyılarak…

 

Aslında “cezalılar ve sakatlıklar” düşünülerek, “bek takviyesi” de şart gibi…

 

Galatasaray Futbol Takımı’nın başında “transfere doymayan” bir hoca var…

 

Okan Buruk’un son yıllarına bakın; yedek kulübesi zaman zaman “ikinci bir 11 çıkaracak” hâle geldi; kimler geldi, kimleri istedi, alındı, kimlere küstü, kimler küstürüldü, gittiler…

 

Ve de “Galatasaray taraftarı” hâlâ “transfer” bekliyor; Okan Hoca da istiyor…

 

Son üç yılda “üst üste Süper Lig şampiyonu olan” bir takımın kadrosu “hâlâ eksikse” ve sebep olarak da hâlâ “Şampiyonlar Ligi’ne katılma” gösteriliyorsa, ben Okan Buruk’a sorarım: “Sadece Kiev’i yenmekle ‘Şampiyonlar Ligi grubuna doğrudan kalacak’ Türk Takımı” Galatasaray değil miydi; ne oldu, Hoca’m?..

 

Yapılsın Okan Hoca’nın istediği transferler de, bu defa “bahanesi” kalmasın!..

 

 

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...