5 haftada 1,2 milyar dolar

A -
A +

Yakın zamanda yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yaklaşımlarını hatırlayalım. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin not görünümünü durağandan pozitife çıkarmıştı. Kuruluş; ödemeler dengesinin daha da iyileşmesi, döviz rezervlerinin artması ve dolarizasyonda düşüş hâlinde uzun vadeli ülke notunun bir kademe yükseltilebileceğini ifade etmişti. Bank of America da yayınladığı raporla Türk özel sektör bankaları için pozitif tavsiye vermişti. Fransa merkezli Avrupalı varlık yöneticisi Amundi ise, TL'ye yatırım yapmaya başladığını duyurmuştu. 2 trilyon dolar değerinde varlık yöneten Amundi, Türkiye’ye yönelik görüşünü revize ettiğini ve TL'yi portföyüne dâhil etmeye başladığını açıklamıştı.

YABANCI GELİYOR

Ana hatlarıyla bu yaklaşımlar rakamlara nasıl yansımış diye bakıyoruz:

 

-1 Aralık ile biten haftada yabancı yatırımcıların hisse portföylerine 376,5 milyon dolarlık para girişi gerçekleşti. Böylece yabancıların toplam hisse portföyü 30,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Son 5 haftada toplam alımlar 800 milyon doları aştı.

 

-Yine 1 Aralık ile sona eren işlem haftasında yurt dışında yerleşik kişiler 152,2 milyon dolarlık Türk tahvili (DİBS) ve 100 bin dolarlık Şirket Borçlanma Senedi almış. Son 5 haftada yabancıların DİBS alımları 412,1 milyon dolara ulaştı.

 

Yani… Yabancıların son 5 haftada borsa ve tahvile girişleri toplamda 1,2 milyar doları aşmış. Borsa alınıyorsa beklenti ne, yükseliş… Tahvil alınıyorsa beklenti ne, düşüş… Mevcut şartların devamı hâlinde yabancı ile aynı istikamete de bakmakta fayda olabilir diye düşünüyorum.

 

Ve önümüzdeki haftanın önemli gündem maddesi, Moody’s tarafından yapılması beklenen Türkiye değerlendirmesi… Muhtemelen benzer bir pozitif yaklaşım da Moody’s’ten gelecek.

REZERVLER ARTIYOR

Bu arada yabancı girişleri yaşanırken dikkat çeken bir gelişme, TCMB toplam rezervlerinde yaşanıyor. 1 Aralık haftasında TCMB’nin toplam rezervleri 140,15 milyar dolara çıkarak, tarihî yüksek seviyeye ulaştı. Toplam rezervlerde 6 ayda 41,70 milyar dolarlık artış gerçekleşti. Burada Kur Korumalı Mevduat tarafında yaşanan çözülme de önemli. Çünkü ‘döviz dönüşümlü’ KKM hesaplarının da çözülmesi ile serbest kalan dövizlerin, TCMB rezervlerini desteklediği anlaşılıyor.

 

Özetle Türkiye ekonomisinin şu anda oturduğu patika şöyle oluşuyor; yabancıların pozitif yaklaşımları, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin 350’nin altına gerilemesi, rezervlerde güçlenme… Beraberinde büyüme ana dinamiklerinin şu anda ‘kabul edilebilir’ ve ‘yumuşak iniş’ tonajında seyretmesi, sağlıksız fiyatlama davranışlarında yaşanan bozulmanın tamiri ve gelecek dönem enflasyon beklentilerinde de aşırılıkların dengelenmesi…

BU SEKTÖRLERE DİKKAT!

Bu senaryoya yüzde 40 ve üzerinde konumlanan politika, kredi ve mevduat faizleri de eşlik edince, “iktisadi hayata etkisi ne olabilir” ve “yatırımcı ne yapacak” soruları da önem kazanmış durumda. Genel olarak “yavaşlama” şeklinde gerçekleşmesi beklenen “etki” sürecinde, borsa yatırımcısının seçici olması gerekiyor. Mevcut duruma duyarlı olabilecek demir çelik, otomotiv, beyaz eşya, çimento, tekstil, cam sanayi, inşaat, mobilya ve diğer dayanıklı tüketim sektör hisselerinde daha zayıf performans görülebilir. Bu gibi dönemlerde havacılık, perakende, gıda, telekomünikasyon, sigorta, banka ve holding sektör hisseleri ise daha diri durabilir. Yani burada odaklanılması gereken nokta, faiz oranlarına karşı hassaslık... Tabii ki bu hassaslık borçlanma ihtiyacı yüksek şirketler üzerinde de kendini gösterebilir.

 

Rakamlara bakacak olursak; BİST100 endeksi 4 aydır kabaca aşağıda 7.400 yukarıda 8.500 bandında yatay seyrediyor. Aslında endeksin 1.000 puanlı seviyelerden buralara gelinceye kadarki süreçte çok alışılmış durum değil bu… Demek ki borsada da bir konsolide olma süreci yaşanıyor. Daha kısa vadede 8.100-8.150 bölgesi direnç olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Aşağıda da 7.750’yi önemserim. Endeks, 1 yıl içinde 12 bin puan olacak desek bile; neredeyse risksiz ve alternatif getiri araçları ile aynı getiriyi vadediyor. Bu sebeple mevduat faizleri tarafındaki seyir, bu tarafı da etkiliyor. Ve borsada seçicilik bunun için çok önemli...

YATIRIMCI EĞİLİMLERİ

Öte yandan borsadaki yatırımcı sayılarında yaşanan gelişmeler de dikkat çekiyor. Merkezî Kayıt Kuruluşu verilerine göre borsadaki yerli yatırımcı sayısı, Kasım 2023’te, bir önceki aya göre yaklaşık 350 bin kişi azaldı ve 8,1 milyon sınırına geriledi. Kasımda endeksin yaklaşık yüzde 6 yükseldiğini hatırlatalım. Yani borsa yükselirken yatırımcı sayısı azalıyor. Detaylara bakınca görebiliyoruz bazı şeyleri…

 

Portföyü 1.001-5.000 TL dilimindeki yatırımcıların sayısı ekimde 2,9 milyon kişi iken, kasımda 2,4 milyona gerilemiş. Aslında “halka arz yatırımcısı” diye de tabir edebileceğimiz kesimde bir düşüş var. 100 bin-500 bin TL dilimindeki yatırımcı sayısında ise kasımda, 16 bin üzerinde artış gerçekleşmiş. Demek ki borsa; kendisini daha çok benimseyenler, daha fazla orta-uzun vadeye odaklananlar ve aslında daha profesyonellerle yoluna devam edecek gibi görünüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.