Gidenler ve kalanlar…

A -
A +
Yeni yıla başlarken, Merkezî Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından açıklanan ve yatırımcı sayılarına dair 2023 yılının son verilerini hatırlayalım. MKK verilerine göre Aralık 2023 sonu itibarıyla borsadaki yatırımcı sayısı 7 milyon 643 bin civarında kaydedildi. Bu rakam ekim ayında 8,6 milyona kadar yükselmişti. Ekim ayına kıyasla bakıldığında, borsadan yaklaşık 900 binin üzerinde yatırımcı çıkış yapmış.
 
Borsadaki yatırımcı sayısının 2022 sonunda 3,8 milyon olduğunu, 2023’te yaklaşık 50 halka arzın gerçekleştiğini ve yatırımcıların bu halka arzlara daha fazla payla katılma gayesiyle aile eşrafı adına önemli sayıda hesap açıldığını biliyoruz.
 
Ne var ki son çeyrekte borsanın aslında endeks bazında yatay diyebileceğimiz ancak hisse bazında ciddi ayrışmaların yaşandığı, bazı hisselerde zirve seviyesine göre önemli geri çekilmelerin görüldüğü, halka arzlarda da tavan serilerinin bittiği bir süreç yaşandı. Ve ortaya böyle bir tablo çıktı.
 
Aslında daha doğru bakış açısı, portföy değeri dikkate alınarak yapılabilir. Şöyle ki; borsada toplam portföy değeri son bir yılda 2,6 trilyon TL’den, yaklaşık 4,2 trilyon TL’ye çıkmış. Yine 2023 sonu itibarıyla 1 milyon TL ve üzeri portföye sahip toplam yatırımcı sayısı 186 bin… 10 milyon TL ve üzeri portföye sahip hesap sayısı ise 15 bin civarında… Yani bu iki grup zaten toplam portföyün yaklaşık yüzde 90’ını elinde bulunduruyor. Büyük yatırımcı, sahayı terk etmemiş. Yatırımcı sayısının yüzde 75’inin portföyünün 50 bin TL altında seyrettiğini dikkate alırsak, evet, gidenler ağırlıklı olarak küçük yatırımcı...
 
Dezenflasyonist sürecin tesis edilmesi için sıkı para politikasının en etkin şekilde devreye girdiği, politika faizinin %42,50 ve mevduat getiri oranlarının yıllıkta yüzde 50’nin üzerine çıktığı bir dönemde yaşananlardı bunlar.
 
Tam da bu notada, TCMB’den gelen “Parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmekteyiz” açıklamasından sonra, geçen hafta da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Sıkı finansal şartlardan, sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru 2024’te evrileceğiz” yönündeki açıklamalarını, önemli bir işaret olarak görmek gerekiyor. Yani faizde zirveye yakınız ve bundan sonra bir süre zirveye yakın kalacağız ve bir süre sonra artık indirimleri konuşmaya başlayacağız. Bunu da 2024 için; ilk yarı ve ikinci yarı olarak ayırmak, şu anki tabloda en yakın ihtimal gibi görünüyor.
 
Borsa, endeks bazında kritik olarak gördüğüm 7.200 üzerinde konumlanma gayretine devam ediyor. Zaman zaman iç ve dış haber kaynaklı ve günlük bazda sınırlı kalan geri çekilmeler görsek de, geçen hafta, işlem hacminde bir miktar artış ve beraberinde desteklere uzak seviyelerde bir kapanış, olumlu karşılanmalı. Endeks için 7.900-8.150 bandı hacimli şekilde aşılmadan ve bu bant üzerinde günlük-haftalık kapanışlar görmeden samimi bir yükseliş beklememekle birlikte; öncelikle 7.200-7.400 bandı üzerinde yerini sağlamlaştırma, daha sağlıklı bir işaret verebilecek diye düşünüyorum.
 
Geçen haftanın yükselenleri arasında Telekom, enerji ve havacılık gibi, daha önceki yazılarımızda da dikkat çektiğimiz, mevcut konjonktürden daha az etkilenecek sektör hisselerinin hareketlenmesi de ayrıca dikkat çekici bir unsurdu…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.