İlk çeyrekte enflasyona sadece altın direndi!

Sesli Dinle
A -
A +
Yılın ilk çeyreğini geride bırakırken, yatırım araçlarının 2023 Ocak-Mart dönemine ait performansları da ortaya çıktı. Bir anlamda her birikim sahibi ve yatırımcı, yaptığı tercih neticesinde ne kazandığını ya da kaybettiğini gördü. Henüz mart ayı enflasyonu açıklanmadı ancak ortalama beklenti 2,85 civarında bulunuyor. Bu durumda ocak ve şubat gerçekleşmeleri de (6,65 ve 3,15) dikkate alındığında, 3 aylık enflasyon toplamı %12,65 civarında olacak. O hâlde birikimlerimizi nerede değerlendirdiysek, gösterdiği reel performansa da, bu enflasyon rakamından arındırarak bakmak gerekecek.
 
En temel dört enstrümana baktığımızda;
 
> İlk çeyreği 1.215 TL’den tamamlayan gram altının, 3 aylık süreçte yüzde 10,70’lik bir artış sağladığı görülüyor.
 
> Son dönemde yükselen mevduat oranlarının 3 aylık dönemde ortalama ve kümülatif olarak getirisi yüzde 5,6 civarında gerçekleşiyor.
 
> Dolar, ilk çeyreği yüzde 2,50 yükselişle 19,17’den tamamlıyor.
 
> Geçen senenin yıldızı borsa (BİST 100), 31 Mart’ta 4.813’ten kapanıyor ve bu yıl ilk çeyrekte yüzde 12,64’lük bir gerileme kaydediyor.
 
Gelelim tablonun bize söylediklerine;
 
>Bir defa bütün yatırım enstrümanlarının getirisi enflasyonun altında kalmış gözüküyor. Sadece gram altının, yüzde 10,70’lik getiri ile TÜFE’ye oranla en az kaybı yaşadığını ve bir anlamda direndiğini görüyoruz.
 
>TL mevduat, bu yıl ilk çeyrekte enflasyona yenik düşse de, son senelerin en hareketli iki enstrümanı olan dolar ve borsayı geride bırakıyor. “Liralaşma” stratejisi çerçevesinde bankalara, TL mevduatta yüzde 50 oranının altında kalmaları hâlinde ek yükümlülükler getirilmişti. Bu durum TL yarışını hızlandırdı ve bugün bazı bankalarda mevduat oranları yüzde 30’lu rakamların üzerine yükseldi. (Ticari kredi oranları yaklaşık yüzde 15’li seviyelerde seyrini sürdürüyor.)
 
>TCMB’nin Mart 2023 Beklenti Anketine göre 12 ay sonrası için enflasyon tahminleri (%31,63) ile bugünkü banka mevduat getiri oranları arasındaki farkın da, son yılların en düşük seviyesine geldiği ve hatta makasın neredeyse kapandığı dikkat çekiyor.
 
>3 ayda dolardaki yüzde 2,5’lik artış, aslında stabil görünümü teyit eder nitelikte. Burada seçim senaryoları ve ihracatçıların talepleri dikkatle takip ediliyor. KKM hesaplarının da ilk çeyrekte ciddi artış kaydederek 1,67 trilyon TL’yi aşması, eğilimler konusunda bazı fikirler veriyor.
 
> Gelelim borsaya… Yüzde 12,64’lük ilk çeyrek kaybı, endeks bazında bir hesaplamayı ifade ediyor. Ve geçen yıl borsanın yüzde 200’e yakın yükseldiğini unutmayalım. Soluklanma ve sindirme ihtiyacı için borsanın, bu yılın ilk çeyreğini, siyasi ve ekonomik gelişmeleri de kullanarak “bekle-gör” stratejisi çerçevesinde geçirdiğini söyleyebiliriz.
 
> Tablolarda da görüldüğü üzere bazı hisse senetlerinde kayıp daha fazla olurken; bazı hisseler, gördükleri dip seviyelerin oldukça üzerinde seyrediyor. Her zaman söylediğimiz gibi; hikâyesi olan, beklentisi iyi, defansif sektörlerde faaliyet gösteren, ihracat tarafı güçlü, nakit üretme kabiliyeti kuvvetli hisselerde pozitif ayrışma öne çıkıyor. Demek ki bu dönemde, sadece doğru hissede pozisyon alabilenler, enflasyona karşı gerçek anlamda korunmayı başarabilmiş…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.