Pansuman zamanı

A -
A +
Borsa İstanbul’da BİST100 endeksi haftanın son işlem gününde sert yükselişle 4.580 seviyesinden kapandı. Cuma günkü prim yüzde 3,45 olmasına rağmen, haftalık artış yüzde 1,75 olarak gerçekleşti. Aylık kayıp yüzde 6,35 olurken, yılbaşından itibaren gerileme yüzde 16,85’i buldu.
 
Bu rakamlar 2023’ün başından itibaren şu ana kadarki süreçte; dolarda yaklaşık yüzde 7, gram altında ise yaklaşık yüzde 14’lük yükselişi de dikkate alırsak, borsanın (endeks bazında) en kötü performans gösteren yatırım aracı olduğunu bize gösteriyor. Mevduat getirilerinin de ilk 5 aylık süreç toplamında kümülatif olarak hesaplandığında yaklaşık yüzde 10 ‘artı’ya yaklaştığını hatırlatalım.
 
Dönelim borsaya; seçim öncesi son işlem günü ve haftası yaşanan hareketleri nasıl yorumlamalı? Daha önceki yazılarımızda yazmıştık, grafik üzerinde de gösterdiğim iki önemli nokta vardı;
 
1-Teknik olarak Ekim 2021’den itibaren gelen yükselen trend desteğinin ve önemli kırılmalara yol açabilecek 200 günlük ortalamanın bulunduğu 4.400 seviyesinin korunması çok önemliydi. Geçen hafta boyunca bu seviye korundu ve cuma günü bu noktalardan hızlı bir tepki gerçekleşti.
 
2-BİST 100 şirketleri, 5’in altındaki Fiyat/Kazanç çarpanlarına göre dünyanın en ucuz “gelişen ülke” piyasalarından biri… Bu durum, tek başına olmasa da borsada dip seviyelere yakın bir yerlerde olabileceğimize işaret ediyordu.
 
Borsa diyor ki; seçimin artık geride kalması, siyasi belirsizliği ortadan kaldırıyor. Öncelikle toz bulutunun biraz dağılıyor olmasını fiyatlayalım. Ardından da bu haftadan itibaren yeni ekonomi yönetimi ve yeni ekonomi politikalarının netleşmesine bakalım!
 
Bu süreçte piyasa ilk olarak şunlara odaklanacak; TCMB’nin rezervleri, KKM hesaplarının seyri, döviz likiditesi ve faiz oranları… Makroekonomik yansımalar tarafında da dış ticaret açığı ve cari açık ile birlikte enflasyon... Enflasyon ve cari açıkta yaşanabilecek gerileme, aslında bütün makro dengeleri de zamanla rayına oturtacak. Çünkü enflasyonun yüksek seyri, “hemen alalım daha fazla artmadan” dürtüsünü de canlı tutarak; tüketim ve ithalat tarafını besliyor. Bu da “döviz talebi” ve “liradan uzaklaşma” olarak yansıyor. Sadece para piyasalarına değil sokağa kadar eğilim bu yönde… Dolayısıyla bu bölgelere “pansuman” yapacak politikalar, piyasada pozitif karşılık bulabilecektir.
 
Mevduat faizi oranlarına ayrı bir parantez açmak lazım. Enflasyonist ortam “çok kısa vadede parayı katlama” gibi eğilimleri yaygınlaştırdığı için, yüzde 36’yı gören yıllık mevduat getirisi şu anda cazip görülmüyor. İşte burada da “psikolojik pansuman” şart! Şu anda yıllık enflasyon beklentisi kadar faiz olmasına rağmen; yakın geçmişin bozuk hafızasının bir türlü silinememesi ve döviz kurları üzerindeki aşırı manipülatif ve spekülatif söylemlerin Kapalıçarşı’ya yansımaları, “psikolojik pansumanın” şart olduğunu bize gösteriyor.
 
Borsaya teknik olarak bakarsak; aslında grafik gösteriyor ki uzun vadede düşen bir şey yok. Olsa olsa bu düşüşler “bir soluklanma” olarak geride kalıyor. Bugün de 4.400’ün üzerinde konumlanmaya devam etmek ilk şart olmakla birlikte; 4.580’de bulunan 22 günlük ortalamanın aşılması ve ardından kısa vadeli düşen trendin kırılma noktasına işaret eden yaklaşık 4.800 seviyesinin aşılması, pozitif görünümün tam anlamıyla teyit edilmesi bakımından önemli olacak…
İki seçim arasında BİST30 hisselerinin seyrini de tabloda görüyoruz. Bu süreçte hisse senetlerinin gördüğü zirve noktalardan uzaklaşmış olması dikkat çekici…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.