Puslu havada yön ararken!..

Sesli Dinle
A -
A +
Yatırımcı her zaman “paramı nereye yatırayım” diye düşünürken, karşısına hep farklı senaryolar çıkıyor. “Yeni şartlara uyum sağladım” derken, sürekli bir şeyler değişiyor. Son gelişmelere bakalım:
 
> Ülke seçime giderken muhalefet cephesinde önemli kırılmalar yaşanıyor. Bu durum “seçimi kimin kazanacağı” sorusunun da cevabının netleşmesi konusunda önemli ipuçları vermeye başlayabilir.
 
> Seçim sonrası dönemde mevcut yönetimin devam etme ihtimalinin güçlenmesi hâlinde “mevcut para politikasının da süreceği” yönünde beklentiler ağırlık kazanabilir.
 
> Geçen hafta açıklanan şubat verilerine baktığımızda (baz etkisiyle gerileme yaşansa da) yıllık enflasyon hâlâ yüzde 55 sınırında. Yüksek enflasyon-negatif reel getiri ortamı devam ediyor.
 
> Kur Korumalı Mevduat tarafındaki artış dikkat çekici. 1,55 trilyon TL ile KKM hesapları tarihî zirveye ulaştı. Riskten kaçış eğiliminin yükseldiğini, KKM hesaplarındaki seyirden anlayabiliyoruz.
Puslu havada yön ararken!..
Puslu havada yön ararken!..
Birbiriyle çelişkili bu denklemde parayı korumak için son dönemin en alışılmış adresi olarak yine hisse senedi piyasaları gösterilebilir. Ancak orada da önemli gelişmeler var. Son açıklanan bilançolarda da gördük ki, kârlılıklarda artış, genel anlamda önceki çeyreklerde olduğu gibi hızlı değil. Risk algısı sebebiyle, yükselişler satış fırsatı oluyor. Mevduat oranlarının yüksekliği ve altın fiyatlarındaki hareketlilik de, tasarruf sahibinin karşısına alternatif olarak öne çıkıyor.
 
Böyle bir dönemde borsa yatırımını tercih edeceksek; nakit akışı kuvvetli, esas faaliyet kârlılığı artan, ihracat geliri yüksek, giderlerini azaltabilen ve hikâyesi olan şirketler ön planda olacaktır. Son dönemde içinde bulunulan konjonktürler de şirket ve sektör performanslarını etkiliyor; bunu pandemi, kuraklık, yüksek enflasyon, savaş gibi gelişmelerle gördük. Şimdi deprem sonrası yapılanma ve seçim gibi konjonktürel gelişmeler, beklentiler ve gerçekleşmeler, hisse bazında etkili olabilecektir. Aslında 2023 yılının ilk iki ayını dikkate alarak hazırladığımız tablolar da bu anlamda bir mesaj veriyor.
 
SONUÇ olarak; borsa için mevcut şartlarda “kalıcı bir düşüş trendi” ihtimali daha zayıf görünüyor. Kısa vadede bekle-gör ortamı ve orta vadede seçim belirsizliğinin bir şekilde ortadan kalkacak olması ile birlikte, piyasa üzerinde baskı oluşturacak unsurların da hafifleyeceğini görebileceğiz. (Bu görüşü öne sürerken, seçimin ardından her hâlükârda piyasa dostu politikaların devrede olacağını da varsayıyoruz.) Rakam telaffuz etmemiz gerekirse, bekle-gör dönemi, borsanın 4.600-5.700 arasında konsolide olmaya devam edeceği bir dönem gibi öne çıkabilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.