Yatırımcının seçimi!

Yeni yılın ilk çeyreği geride kalmak üzereyken ve genel seçimler hızla yaklaşıyorken, borsa cephesinde “kuvvetli muhtemel” senaryonun işlediğini gözlemliyoruz. Neydi bu; seçime kadarki süreçte BİST 100 endeksinde kabaca 4.400-5.800 gibi geniş ama yatay bir bantta “bekle-gör” dönemi... Geride bıraktığımız 20-24 Mart haftasındaki işlemler de tam bu aralığın ortalarında bir yerlerde seyretti. Son kapanış itibarıyla 5.032 puandayız, psikolojik seviyenin hemen üzerindeyiz. “Temkinli defansa çekilme” eğiliminin güçlendiği bu dönemde;

 

-İÇERİDE; önceki seneye göre gerileme emarelerine rağmen canlı enflasyon, yüksek cari açık, siyasi belirsizlik, asrın felaketinin ekonomi başta olmak üzere hayatın bütün alanlarındaki etkileri takip ediliyor.

 

-DIŞARIDA; hiç hesapta olmayan bankacılık krizleri, buna rağmen büyük merkez bankalarının faiz artışlarını ve sıkı para politikasını sürdürmesi, devam eden savaş, Rusya-Çin yakınlaşması ve beraberinde Doğu-Batı arasındaki soğuk gerilimler izleniyor.

Bu süreçte yatırımcı ne yapıyor? Yılbaşından itibaren baktığımızda BİST 100 endeksinde yüzde 11,11 gerileme yaşanmasında rağmen, yatırımcı sayısında düşüş ya da küskünlük işaretleri yok.

 

Bu yılın ocak ayında 4 milyon barajını aşan toplam yatırımcı sayısı, depremin damga vurduğu şubat ayında bir miktar gerilemişti. Mart ayı tamamlanmak üzere iken toplam yatırımcı sayısının 4 milyon 250 bine yaklaştığını ve tarihî yüksek seviyelerde olduğunu görüyoruz. Son haftalarda hızlanan halka arzların, bu sayının artmasında etkisi var. Ancak şu bir gerçek ki, birikim sahipleri, borsa kapısından içeri giriyor. Türkler de artık bir yatırım aracı olarak hisse senetlerini benimsemeye başlıyor.

 

Yatırımcıların borsa özelindeki seçimlerine odaklandığımızda ise PREMIER LİG olarak bilinen BİST 30 hisselerinin, 2023 başından itibaren gerçekleşen performansları bazı ipuçları veriyor. Tabloya baktığımızda;

 

> Endeksteki yüzde 11,11’lik gerileme karşısında 9 hisse pozitif bölgede kalmayı başarmış. 18 hisse, endeksten daha iyi performans göstermiş. 12 hisse endeks altında getiri sağlamış.

 

> Otomotiv, Beyaz Eşya, Perakende, Demir Çelik, Petrokimya sektörleri endekse göre diri durmuş.

 

> Geçen senenin yıldızı Havacılık sektöründe irtifa kaybı özellikle dikkat çekiyor.

 

> Telekomünikasyon, enerji ve sınai (gübre) sektör hisseleri de endeksin altında performans göstermiş.

 

Bu gerçekleşmeler tesadüf mü? Mesela pozitif bölgedeki FROTO, TOASO, BIMAS, SISE ve TUPRS… Kuvvetli gelen bilançolar, yükselen marjlar, yeni yatırımlar, ihracat başta olmak üzere artan talep, temettü ve bedelsiz beklentileri… Arkada böyle bir hikâye var mı? Aynı şekilde yaklaşan ilkbahar-yaz dönemi, ulaştırma sektörü açısından bir anlam ifade edebilir mi? Enerji ve telekomünikasyonda, yatırım giderlerinde artış ve marjlarda bir gerileme beklentisi söz konusu mu?.. Diye soralım ve birikim sahiplerinin borsa dışındaki seçimlerine bakalım.

 

> Dolar/TL’nin, alışılagelmiş 18’li rakamlarla vedalaşmasının yaşandığı bugünlerde Kur Korumalı Mevduat hesaplarında da artış ivmesi devam ediyor. Sadece önceki hafta 36,37 milyar TL’lik yeni giriş yaşandı. KKM hesaplarının toplam tutarı böylece 1,64 trilyon TL’ye ulaştı ve rekor seviyeyi gördü. 2023 yılında görülen dip seviyeden yaklaşık yüzde 20’lik bir yükseliş yaşandı.

 

> Bir yandan altın ithalatı ve talebi de tırmanıyor. Geçen yıl şubat ayında 4 bin 497 kg olan altın ithalatı bu yıl 57 bin 452 kg olarak gerçekleşti. KKM ve altın eğilimi “güvenli liman” ihtiyacının arttığını da gösteriyor.

 

> Mart başında 10,50 civarında bulunan 2 yıllık tahvil faizinin bugün yüzde 15’e yaklaşması da dikkatlerden kaçmamalı…

 

SONUÇ: Özellikle yatırımda, her tercih bir vazgeçiş olmamalı. Bu sebeple kontrollü risk, temkinli duruş ve sepet yapmak... Özellikle de puslu havada!..