Ciddi iş kavramını artık bir kenara bırakalım...

Sesli Dinle
A -
A +

ABD'de 2021 yılının kasım ayında 13-17 yaş arasındaki 3670 kişinin katıldığı bir anketin sonucu oldukça şaşırtıcı olmuş. "Büyüdüğünüzde ne yapmak istersiniz?" sorusunun cevabı erkekler ve kızlar arasında büyük değişkenlik göstermiş. 

 

Erkeklerde ilk beşe giren meslekler şu şekilde sıralanmış: Profesyonel sporculuk, youtuber olmak, müzisyenlik, profesyonel dijital sporculuk, doktorluk veya hasta bakıcı...

 

Kızlarda da ise ilk 5 şöyle: Doktorluk ya da hasta bakıcı, sinema oyunculuğu, müzisyenlik, sanatçılık, youtuber olmak... 

 

İlk 5'e giren bu meslekleri tercih edenlerin oranı %13 'ten %5'e doğru azalıyor ama bizim kuşağın "ciddi iş" olarak tarif ettiği faaliyetler tercih edilmiyor diyebilirim. Doktorluğun hâlâ geçer akçe olduğu ancak, başarılı olanların çok para kazandığı hatta hesapsız para kazandığı faaliyetlerin tercih edildiği gözüküyor. Açıkçası bugün çocukları anne babaları gibi "ciddi mesleklerde" ter döküp, stres yaşayıp zar zor geçindikleri bir hayat istemiyor. Sadece bu değil, insan hayatlarına dokunan, onları iyileştiren, mutlu eden, eğlendiren işleri yaparken aynı zamanda keyif almak istiyorlar. 

 

Hangimiz çocukken bunu yapmak istemedik ki? Elbette bizim hayal ettiğimiz meslekler bunlardan farklıydı. Bu hayallerimiz, etrafımız ve en çok da ailemiz tarafından biçimlendiriliyordu. Fakat, bugünkü gençler artık özgürlük ve üretkenlik barındıran işleri tercih ediyor, hayalleri kısıtlı yöneticiler istemiyor, kısır çekişmelerden uzak olmak istiyor, kendi kendisinin patronu olmak istiyor. Daha da ilginci harp teknolojilerine mobilize edilecek faaliyetlerden uzak duruyorlar. Sanıyorum "Oppenheimer" filmini seyreden her çocuk ya da genç, çok sayıda insanın canına mal olabilecek keşiflerden, buluşlardan kaçınmaya çalışacaktır. Tüm kitle imha silahlarını eğitimli kişilerin bulduğu, ürettiği bilindiğine göre, bu tepkiyi normal karşılamak lazım. 

 

Dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki çocukların gelecekte sahip olmak istedikleri mesleklerle, Türkiye gibi gelişen ülkelerin çocuklarının hayalleri birbirinden kopuk değil. Dijital tasarımcılıktan sinemaya youtuber olmaktan müzisyenliğe kadar her mesleğin talibi de var, bu mesleklerin ürettiğini satın almak isteyen de. "Bu işler karın doyurmaz" diyenlerin aksine karnını doyuran da var, büyük varlığa kavuşan da. Pek yakında bu faaliyetlerin finansmanı konvansiyonel faaliyetlere göre daha kârlı bulunacak. 

 

Mesela Kanadalı şarkıcı The Weekend Spotify da aylık olarak 108 milyon aktif dinleyiciye ulaşmış. Sadece bir şarkısı 4 milyar kere dinlenmiş ve şarkıcıya 3,5 milyon doların üzerinde para kazandırmış gözüküyor. Diğer şarkılar da bu civarda paralar kazandırmış. Yani 20-25 milyon dolar civarında kazanca ulaşmış olabilir. Türkiye'de en çok Ezhel dinleniyor. Aşağı yukarı 125 milyon kere dinlenen şarkıları var. Amerikalı meslektaşları kadar olmasa da demek ki onlar da bu mecradan kazanabiliyorlar. Kimse kıskanmasın lütfen...

Cari açık belki de yeni işlerle kapanacak

Türkiye'ye gelince paralar elbette küçülüyor ama bizde de bir dijital sporcu 50.000 dolar civarında para kazanıyor. TL olarak 1,5 milyon TL azımsanacak bir gelir değil. Bu sadece ödül parası, aynı zamanda sponsorluk da alıyorlar. Burası da giderek gelişen bir mecra. 

 

Youtuber ya da içerik oluşturucular 1000 görüntülenme başına 2 ila 11 dolar arasında para kazanıyorlar. Özetle 1 milyon abonesi olan bir finans kanalı yöneticisi yıllık 500.000 dolar reklam gelirinin yanında bir de görüntülenmeden para kazanıyor. Ayda en az 3500-4000 dolar arasında kazanç anlamına geliyor.  

 

İşin esasına bakılırsa, bizim gibi ülkelerde bu paraları kazananlar "döviz kazandırıcı faaliyet" yapıyorlar. Yabancı şirketlerin kurduğu dijital mecralarda oluşturdukları etkileşimi parasal değere dönüştürüyorlar. Bence Ödemeler Dengesi hesaplarında bunun takip edilir ve öngörülebilir hâle gelmesi gerekiyor. Net Hata ve Noksan Kalemi gibi gözükmemesi lazım. 

 

Sonuç olarak, bahsedilen gelirleri bizlerin "ciddi" olarak gördükleri işlerde kazanma ihtimalleri pek yok. Ancak gençler bu işleri ciddiye alıyorlar ve bu konularda kendilerini geliştiriyorlar. Bence ebeveynler kendi ufukları doğrultusunda meslek seçimi için gençleri zorlamasınlar. Onlara güvensinler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.