"Rüyadaki padişahlığa itibar olunur mu?"

A -
A +

İnsanlar, dünyaya meylettikçe sıkıntıdan kurtulamaz, çünkü dünya, sıkıntı yeridir...

 

 

 

Bunun gibi, insanlar da ölünce, malı mülkü, serveti, evladı, hanımı, hepsi dünyada kalır. İnsanlar ölüp uyandıklarında, “Biz nereye geldik? Burası neresidir? Mallarımız, mevki ve makamlarımız vardı, eş dost, ahbaplarımız çoktu. Onlara ne oldu, neredeler?” deseler de nafile...

 

- Cenab-ı Allah yardımcımız olsun.

 

- Âmin. Bazı büyük zatlar da, “İnsanlar sarhoştur, ölünce ayılırlar…” buyurmuşlardır. Yani sarhoşluk, ölünce biter. Kimi mal sarhoşudur, kimi rütbe, bazıları mevki, zenginlik, yakışıklılık, güzellik, meşhur olma sarhoşudur, ama ölünce hepsi de hâk ile yeksan olur, biter. Hakikat anlaşılır ama iş işten çoktan geçmiştir artık. Peygamber Efendimiz, “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz…” buyuruyor.

 

- Demek benim söylediğim hadis-i şerifmiş!

 

- Aynen öyle kardeşim! İnsanlar, dünyaya meylettikçe sıkıntıdan kurtulamaz, çünkü dünya, sıkıntı yeridir. Bunlardan kurtulmak için, mutlaka ahirete, ışığa dönmek lazımdır. Eğer insan ışığa dönerse, gölgesi arkada kalır ve peşinden gelir. Işığa arkasını çevirirse, karanlığa dönmüş olur, işleri karanlık olur, hiçbir zaman gölgesine de yetişemez. İnsan, yönünü dünyaya çevirirse insanlarla çarpışır, ahirete çevirirse insanlar onun gibi olmak için yarışır...

 

Halife Harun Reşid, bir gün Behlül Dânâ hazretleriyle görüşmek, hikmetli sözlerini duymak istemiş. Adamları onu mezarlıkta uyur hâlde bulmuş. Uyandırdıklarında, “Siz ne yaptınız? Beni padişahlık makamından indirdiniz! Saltanatımı bitirdiniz! Şimdi ben ne yapacağım?” diye öfkelenmiş, kızmış, kükremiş… Gelenler gidip bu duyduklarını halifeye söyleyince o da çok şaşırmış bir mânâ verememiş, merak da etmiş. “Alın yanıma getirin!” demiş ve huzura çıkarmışlar:

 

“Ey Behlül! Bu ne iş? Sen hangi padişahlıktan indirildin?”

 

“Rüyada ne güzel padişahtım. Saraylarım, ordularım vardı. Saltanat ve ihtişam içindeydim lakin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum ah ah!”

 

“İyi ama Behlül, hiç rüyadaki padişahlığa itibar olunur mu? Bak, gözünü açınca her şeyin bittiğini gördün…”

 

“Benim padişahlığım gözümü açınca bitti, seninki gözünü kapatınca bitecek. Aradaki fark ne sultanım? Üstelik, ben gözlerimi açınca hayat buldum. Sen gözlerini kapatınca, saltanatından olacaksın ve pişmanlığın başlayacak, büyük hesaba, sorgu suâle çekileceksin. O hâlde söyler misin, hangimizin hükümdarlığına itibar edilir?”

 

Harun Reşid söyleyecek söz bulamamış tabii.

 

- Mübareklerin bütün hayatları ders dolu, ibret alana elbette.

 

DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.