Adil yargı

A -
A +

AİHM eski başbakanlardan Necmettin Erbakan hakkında verilen "cezayı bozdu". Refah Partisi lideri, 1994 yılında Bingöl'de yaptığı bir konuşma üzerine 1 yıl hapis ve ve para cezasına mahkum edilince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmişti. Mahkeme, bozma gerekçesinde Türkiye'nin ifade hürriyetini ihlal ettiği ve adil yargılama yapılmadığını yazmakta. Bir konuşmacı ele aldığı konuda hakaret etmedikçe eleştiri yapabilir. Buna tahammül gerekmektedir. Karar sahibi "üst" mahkeme Türkiyenin bu tahammülü göstermediği kanaatindedir. Mahkeme ayrıca 1994'te sarf edilen sözler için 1998'de dava açılmasını da adil bulmamıştır. Bu sebeplerle şikâyetçi sanık Necmettin Erbakan aleyhinde hapis ve para cezasına hükmetmiş DGM'nin kararı bozuldu. Dahası da var. Eski başbakan, Türkiye aleyhine para talebinde bulunmamış. Şayet böyle bir talebi olsaymış AİHM buna da hükmedecekmiş. Bazıları bu mahkemeye peşin hükümle bakıp istenmedik şeyler söyleyebilirler. O mahkeme bizi zorla davet etmedi. AİHM, Avrupa Konseyi'nin bir kuruluşu. Türkiye AK'ye 1949'da kurucu üye olarak katılmış. AİHM yolu ise Turgut Özal zamanında açıldı. Eğer, Özal, bu yolu açmasaydı hâlâ kırılan kollar yen içinde kalacaktı. Türkiye, kendi devlet iradesiyle buraya üye oldu. Böylece mahkeme kararlarını uluslararası denetime açtı. Bu aynı zamanda şu demektir. Bir bakıma istinaf mahkemeleri sistemine geçmiş olmaktayız. Böylesi davalar ortaya çıkınca mahkemelerimiz, bölge mahkemesi işini yapmakta , yargıtay üst dereceli mahkeme olmakta. Artık yargıtay son merci değil. İsteyen için kavaktan öte de yol var. Öğrenci de başbakan da hayatı veya menfaati için lüzumlu saydığında AİHM'ye gidebilmekte. Bir ülkenin, İSO belgesi alırcasına adliyesini AİHM murakabesine tabi tutması güzel. Kendine güveni göstrerir. Fakat diğer taraftan işte böyle çapraz manzaralar da çıkmakta. İçerde bu memleketin vatandaşları, dışarda da başkaları şöyle düşünmekten kendilerini alamazlar. "Bir başbakanın ağzı kapatılırsa, bir başbakan adil yargılanmazsa sıradan insanlar nelerle karşılaşmazlar?" Eski bir başbakan fikir hürriyetinden mahrumluk sebebiyle AİHM'ye gitmek zorunda kalıyor. Mevcut başbakan, kızlarını dışarıda okutmak mecburiyetinde kalıyor. Bir terslik yok mu? Ondan sonra da AB müzakerelerinin zor geçeceğinden söz ediyoruz. Aksi anormal olur. Adliye ve eğitim... Devletin iki temel sütunu. İkisinde de rahatsızlıklar mevcut.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.