Bu pazar tercihin rahatın olmamalı

Bu pazar günü seçmen sandığa gidecek, gitmesi bekleniyor, gitmeli. Genel seçimlerin bir başka benzerini yaşayacağız. Partiler bunun için de konuşacak, propaganda yapacak, fikirlerini ortaya koyacaklar. YSK'nın bu saatten sonra, partilerin lehte ve aleyhte görüşleri ortaya çıkmışken referandumu tehir etme bir gibi düşünce, daha kötüsü teşebbüsü olmamalı. Zira o vakit taraf tutmuş gibi telakki edilmesinden endişe ederiz. Halbuki Yüksek Seçim Kurulu, herkesin itibarında ittifak ettiği, düzgün işlere imza atmış bir hukuk hey'etidir, bir anlamda bağımsız bir mahkemedir. 22 Temmuz 2007 Seçimlerini dünya takdirle karşıladı. O şeref evvela YSK'nındır. Bu şerefe gölge düşmemeli. Tehir, erteleme fayda mı getirir kayıp mı olur? İyi düşünmeli. Referandum kelimesi yerine "halk oylaması" yerleşseydi, resmi yazışmada o yer alsaydı daha anlaşılır olurdu. Bu pazar, seçimle mükellef vatandaş, tıpkı seçime gider gibi yine oy vermeye gidecek. Bu defa reyi, oyu bir partiye değil. Bu defa bir tercihi ortaya koyacak. "Evet" veya "hayır" diyecek. Neye evet veya hayır diyecek? Bu referandumla şunlar oylanmakta: -Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi. -Cumhurbaşkanının 5 yıllığına seçilmesi. -Seçimlerin 4 yılda bir yapılması. Mevcut anayasal sistemde cumhurbaşkanları 7 yıl için ve bir defaya mahsus olarak ve TBMM tarafından seçilmekte. Referanduma sunulan teklifteyse asıl varken vekile iş yaptırılmamakta. Ve 12. Cumhurbaşkanından, 2014'ten itibaren Cumhurbaşkanları 5 sene için seçilebilmekte, fakat 5+5 formülü hayata geçmekte. Aynı cumhurbaşkanı 5 seneyi doldurunca ikinci kere aday olabilmekte. Şayet, referandum "evet" oylarıyla kabul görürse milletvekili genel seçimleri 2012'den itibaren artık şu problemli 5 yıl süresinden kurtulacak ve genel seçimler de 4 yılda bir yapılacak. Daha başka yenilikler de olabilir. Fakat esas bunlar. Bize kalırsa bir de eksik var: Milletvekili süresi oylandığı gibi sayısı da oylanmalıydı. 550 çok fazladır. Sayı artınca hizmet de artmıyor. Referandum, bundan böyle belki de senede bir vatandaşın huzuruna gelecek. İlk ciddi ve büyük olanı bu hafta sonu. Ancak, bu halk oylaması birkaç şanssızlık birden yaşamakta. Anayasa değişikliği, sınır ötesi operasyon tezkeresi ve Ermeni iddialarının Amerika macerası. Bunlara bir de 11. Cumhurbaşkanı, 12. Cumhurbaşkanı tartışmalarını ekleyin. Usul yeni, üstüne düşen gölge fazla. Onun için vatandaşa adam yerine konulduğu, ilk defa cumhura halk sayıldığı anlayacağı dille anlatılmalı. Seçmen yaşına gelmiş vatandaş mutlaka sandığa gitmeli. Sandığa gitmeli ve evet demeli. Bu evet istikbali oylamaktır. Aynı hükümler yeni anayasada yer alsa bile yarınlarda itiraza zerrece mahal olmayacaktır. Lütfen rahatınızı değil, yarınlarınızı düşünün.